Sen kendini ne kadar anladıysan, başkalarını da o kadar anlarsın. Kendi aklının sınırlarını aşamazsın. Kim olduğunu anlamak istediğin her insanda, kendinde ne kadarını anladıysan o kadarını anlarsın. Yok, illa başkalarını anlayacağım diyorsan, önce kendini unutacaksın. Kendini!
Sayfa 86 - Can Sanat Yayınları
Anlatacak hikâyesi olmadan terk ettiği yere dönemez insan.
Sayfa 63 - Can Sanat Yayınları
Hani ölecektin sen? Bak çay içiyorsun burada. Şaka yapıyorsun. Yarın sevişirsin belki. Öbür gün yolculuk yaparsın. Bakarsın piyangodan para bile çıkar sana? Zaten hayat çok kısa, salak olmak lazım kendini öldürmek için!
Sayfa 29 - Can Sanat Yayınları
Okur Takip Önerileri
"şehir gibi bakıyorsun bana Efsun Abla,"
...
"Beni tehdit mi ediyorsun, çok mu seviyorsun, anlaşılmıyor."
Sayfa 27 - Can Sanat Yayınları
"Değer, yaşamak her şeye değer," dediler karıncalar. "Ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar."
Sayfa 36 - Yapı Kredi Yayınları
Ama bilmeliydiniz ki haklı azınlık, haksız çoğunluktan daha güçlüdür.
Sayfa 17 - Yapı Kredi Yayınları
Zaten bütün yaratıklar görselerdi, duysalardı savaşı, bütün yaratıklar duyabilselerdi savaş çığlıklarını bu dünyada savaş olamazdı. Savaşın iğrençliği bilinmeyen bir şeydir de... Savaşın kötülüğü saklanan bir şeydir de, yaratıklar onun için kabul edebiliyorlar savaşı.
Sayfa 14 - Yapı Kredi Yayınları
Birdenbire
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, korkar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.
Sayfa 215 - Kopernik Kitap
Tren Sesi
Garibim;
Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
Bu şehirde,
Ne de tanıdık bir çehre;
Bir tren sesi duymayagöreyim,
İki gözüm,
İki çeşme.
Sayfa 82 - Kopernik Kitap
Güvenden arınmış ortam, insanın kalbine sis indirir ve bu sis tüm güzel sesleri emer, duyulmaz yapar. Böyle durumlarda insanın yüreği bir yaban arısı ordusu gibi vızıldayarak hiç durmadan vesveseler üretir ve her şeyin daha da ürpertici olmasına sebep olur.
Sayfa 139 - Cezve Kitap
Erkek çocuklarına sandıklarının ve toplumun dayattığının aksine duygularını yaşamalarının ve dile getirmelerinin onları kanınsı yapmayacağı açık açık belirtilmelidir.
Sayfa 134 - Cezve Kitap
Çocukların ellerinden problem çözme sorumluluklarını alırsanız özgürlüklerini de almış olursunuz. Her sorunu sizin çözmeye çalışmanız, onların kendi iradelerini harekete geçirmesini ve kendi çözüm önerilerini denemelerini engeller.
Sayfa 103 - Cezve Kitap
Tutku ne kadar gerekli olsa da onun ansızın ve çok fazla parlıyor olması, kalbimizi neonlarla kirlenmiş bir şehre benzetir. Ve o şehirde hiçbir yıldızı göremezsiniz.
Sayfa 88 - Cezve Kitap
Ödülü genelde çocukların yapmak istedikleri şeylerde değil, kendi istediğimiz şeyleri onlardan yapmalarını istediğimizde kullanırız. Bir konuda ödüle ihtiyaç duyduğunuzu hissediyorsanız anlamalısınız ki çocuk o şeyi yapmak istemiyordur. Ödül, öğrencileri fıtratlarının haricinde davranmaya itmek dışında çocukların yaratıcılığını ve özgürlüğünü öldüren bir etki yapar.
Sayfa 65 - Cezve Kitap
Yahudi soykırımı hatıratlarını okuyan herkes, kamptaki insanların açlıktan ölürken futbol müsabakası veya tiyatro seçmeleri düzenlemesine çok şaşırır. Oysa tüm bunlar kamptaki yetişkinler tarafından bilinçli olarak yapılırdı. Oyun, hayatta kalmanın diğer adıydı.
Sayfa 53 - Cezve Kitap