Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
Savaş İka
Savaş İka
@_savas_
Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum.
Jack London
182 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Tokat aynı tokat sadece el değişiyor.Güçlü ezmeye devam ediyor.Ve bunu nasıl yaptığını Jack Londan apaçık gözler önüne sermiş.Oligarşı,işçi sınıfı,din insanları,paralı askerler...
Okudukça günümüz düzeniyle Demir Ökçe'nin arasındaki benzerlikleri görmek insanı hüzne ve öfkeye boğuyor.
Oligarşinin gazeteleri nasıl kullandığını,rahiplerin temel görevinin ne olduğunu,ilaç satıcılarının halka nasıl zarar verdiğini...Kısacası kapitalizmi anlamak için temel alınabilecek bir şaheser.
Tarihin her döneminde insanın insana zulmü olagelmiş,her daim ezilenler acı çekmiş, ancak bu kahrolası kapitalizm bambaşka bir şey.İnsanın ruhunu kirletmiş,özünü almış,boşluğa çevirmiş...Kitabın hikayesi yıllardır bu topraklarda da yaşanıyor,oyuncular değişiyor sahne aynı kalıyor.
Neredeyse her bölümde Yaşar Kemal geldi aklıma,İnce Mehmed'e çok benzettim Tom'u,Cassy'i...Yani benzemese bile hissettim diyelim...
Bereketli topraklar,belki dünyayı doyurabilecek kadar bereketli,insanin cennet tasvirine yakın,ancak gel gör ki bencillik ve zulümle cehenneme dönüyor.Steinbeck kurtuluşu da gösteriyor,işçilerin kurduğu kamp ipucu dolu...Düzen sahipleri kampı yıkmaya çalışıyor,kamp direniyor...Bariz sınıf çatışması...
Müthiş uslup,keyifle okudum
Tartışma şeklinde eli almış fikirleri.Biri Demopheles,dinin gerekliliğini,insanların metafizik ihtiyaçları yüzünden şart olduğunu ortaya koymaya çalışıyor.Diğeri,Philalates dinin özellikle tek tanrılı dinlerin zararlarını ispatlamaya çalışıyor.Müthiş bir üslup,korkusuz...Çağının çok ötesinde bir filozof, hayvan deneylerini sorgulatıyor. Hristiyanlık,Yahudilik hatta Budizm hakkinda da bilgiler bulunabilir.
Okur Takip Önerileri
Çok zorlandım,defalarca kendimi boğuluyorum sandım.Üzüldüm,tiksindim,işin içinden çıkamadım.
90 sayfa bile değil ama 10 günü geçti bitiremedim kitabı çünkü defalarca elimden resmen attım.Yanlış anlaşılmasın kötü olduğu için değil,kötü olduğum için kaldırıp attım elimden defalarca.
Toplumda çok az insan var bu kalemdân gibi hassas,bıkmış,bitmiş...Keşke görebilseydim onları.
Zamansız,konusuz kaldım ben de kitap gibi.
Semboller var kitapta,sembolleri anlamak kişinin yaşantısına bağlı,kişiden kişiye değişir acılar.Ben mezar kazıcıya bir anlam yükledim,"kahpe"ye ayrı anlam verdim,dadıya ayrı...Sadık Hidayet kimbilir neler düşünerek verdi bu sembolleri,çok da önemli değil gerçi,herkes ayrı evren.
Ama tanımak isterdim,bu naif,kırgın cesur adamı.Yeni bir yazar girdi hayatıma,geç oldu ama çarptı beni.Tekrar okuyacağım.
"Uygarlığın şu an ki iç karartıcı ortamında sefil,insan anlamına geliyor;her ülkede eziyet çekiyor her dilde inliyor."
"Bu kitap baş kahramanı sonsuzluk olan bir dramdır,insan yan karakterdir."
V.HUGO
Viktor Hugo romantizmin pirlerinden,bunu anlamak için bir
Sefiller (Kutulu 2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201987,8bin okunma
Dışlananlara ya da tutunamayanlara dahil bir roman daha.Salih yalnızdır,biraz melankolik ve muhalif bir karakter.İlk bölümde Nefaset Lokantası ve Salih'in karakterinden bahsediyor.En sevdiğim bölüm buydu kendime bir parça yakın hissettim ,özellikle Salih'in ülkeden neden gitmek istediğine dair kısım efsaneydi.İkinci bölümde Salih'in intihar eden Nihan ile olan zorlama ilişkisi.Yani klişe akıyordu,çok zorlandım.Son bölümde Salih'in hayatından bahsediyor,burda da bunaldım.Yani kafkavari olmaya çalışmış ama olmamış,ham,havada geldi bana.Kitaptan alınacak cümleler çok ama bütünlük yok.Gerek yok okumanıza.
Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sını ikinci kez okuyorum ilkinde lisedeydim,hamdım anlamadım.Belki hala ham haldeyim ancak ilk okumamda anlamadığımı anlayacak durumdayım.
#spoiler Doğal yoldan üreme gerçekleşmeyen,kuluçka yoluyla üremenin olduğu bir sistem.Günümüzdeki gibi hiyerarşi var ancak daha keskin.Alfalar,betalar,deltalar,epsilonlar...Can
Turgut Uyar tarzının pek bana göre olmadığını anladım.Yani neredeyse hepsi aşk üzerine.Açıkçası sahilde zorla bitirdim.Göğe Bakma Durağı ve bir kaç şiir keyif verdi.
Basit bir hikaye,basit bir çocuk kitabı sanabilirsiniz,değil!
Macaristan'da geçiyor olabilir ancak insanın olduğu her yerde bu kitap bir klasik!
İki çocuk sokak çetesinin Arsa için yaptığı mücadeler.Bir tarafta Pàl Sokağı cocukları bir tarafta ise Füvèszkert çocukları,Kızıl Gömlekliler...Boka ve Feri'nin liderliğindeki çatışmalar hatta savaşlar...Hele bir Nemecsek var ki,yürek dağlıyor.
Aslında bakarsanız okurken bir film ve bir kitap çok sık geldi aklıma.Amelie ve Sineklerin Tanrısı.Tıpkı Amelie gibi uçarı,hayat dolu,komik...Sineklerin Tanrısı gibi vahşi,gerçek ve insan psikolojisini yansıtan sahneler canlandı zihnimde.Bakmasını bilen Hitler'i de bulur kitapta kınalı kuzuları da.Vakit kaybetmeden okuyun derim.
1 hafta içinde bebek bekliyoruz.Çevremdeki herkes istisnasız bol bol uyumamı,daha sonra uyuyamayacağımı öğütleyince önlem almam gerektiğini düşündüm.Pişman değilim.
İlk bölümde uyku hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor,ileride uygulayacağımız davranışlar havada kalmasın diye.İkinci bölüm iyi uyku alışkanlıkları ve olumsuz uyku alışkanlıklarını öğreterek geçiyor.3.bölümde farklı biyolojik uyku sorunlarını açıklıyor ve son 4.bölümde ise yetişkinlerin uyku sorunlarını çözmesi için reçeteler sunuyor.
Bebeğinizin eğer biyolojik bir uyku sorunu yoksa hiç endişelenmeyin uygulamalı olarak verilen bilgilerle üstesinden gelinemeyecek bir sorun değil.Aslında sorunu ebeveynler çıkarıyor,zaten bebekler uyumaya meyilli hatta programlanmış diyebiliriz.
Sorunların nasıl ortaya çıktığını,bebek hangi haftadaysa nasıl davranmanız gerektiğini,örneklerle açıklıyor.Örneğin bebek 10-12 aylıkken gündüz uykuları azalabilir ve bu geceye yansır,bunun önlemi kitapta ayrıntısıyla var.
İşin püf noktası bebeğé kendi kendine uyumasını öğretmek ve bu davranışı devam ettirebilmek.Bunun için bu kitapla başlangıç yapabilirsiniz.Bakalım biz becerebilecek miyiz!
Önce kitabın içeriğinden bahsedip,son kısımda kendi yorumumu yapacağim.Kitap 15 bölümden oluşuyor.Temeli ise bazı uluslar zenginken bazıları neden fakirdir sorusu üzerinden gelişiyor.
1.Aynı cografyayı paylaşan Meksika ve Abd ya ait Nogales Sonora ve Nogales Arizona arasındaki farkın nedenlerinden bahsediyor ve kuramına giriş yapıyor.Aynı şekilde
Büyük savaşlar,hastalıklar,felaketler yaşamış ABD halkı korku içinde dine sarılıyo ve toplum dışı hareket edenleri sert biçimde cezalandırıyor.Tarikatlar her zamanki görevlerindeler.Buraya kadar oldukça olabilir bir distopya.Ancak suçluların durumuna göre bir virüs vererek renklerini değiştiriyorlar.Hannah Payne de kürtajdan dolayı 16 yıl kırmızı renkle ile cezalandırılıyor.Acılar çok şey katıyor Hannah'a!
Din,devlet,toplum,aile,kişisel hak ve özgürlükler,yaşam hakkı,kürtaj hakkı gibi derin konularda özgürce düşünme fırsatı veriyor yazar.Konun guzelliği ve üslubun sadeliği de keyif veriyor.
Günümuz Türkiye'sinde kendini farklı hisseden her birey bir şekilde toplumla karşı karşıya geliyor hatta devletle...Her bireyin kendinde bir şeyler bulabileceği bir eser.Okumanızı tavsiye ederim.
Kaç ülke bu kadar aydınını kurban vermiştir karanlıklara?Aksoy,Kışlalı,Mumcu,Emeç...ve Bahriye ÜÇOK.Dünyanın hangi ülkesi bu kadar güzel ve bu kadar kanlıdır?Ortadoğu halklarının kaderi midir bu?
Kitabın başindan itibaren hüzün hakimdi,sonra kızgınlık hatta Üçok'un Kumru'su gibi nefret!Binbir güçlükle anası Nadire Hanım tarafından okutuluyor Bahriye,hem de baba korumasından,sevgisinden yoksun.Bu yoksunluk hayatı boyunca hissettiriyor kendisini.Şansı harika bir eşe sahip oluşu...
DTCF de ortaçağ tarihi okuyor ve İslam tarihinde uzmanlaşarak ilahiyat fakültesinde 34ünde hoca oluyor. Çünkü dindar bir kadın hem de sonuna kadar.Ancak laik,ve Atatürk Devrimlerinin savunucusu.İşte bu yüzden kanlı eller bulaşıyor hayatına.Senatoya giriyor,siyasete atılıyor bu davası için,yorulmuyor,hep bir mücadele halinde...
Kitapta sadece Üçok'un hayatını bulmayacaksınız,Türkiye yakın tarihini görme fırsatınız var,belgelerle.Ne yazık ki değişen çok şey yok bu ulkede.En acısı bu insanların eksikliği ve emeklerine rağmen yeterince hatırlanmamaları! ElfinTataroğlu iyi ki varsın.Sayende bu büyük kadını tanıdım.
Mağfi Eğilmez'in bilindik ekonomist ve bürokratlara benzemediğini tahmin ediyordum Light Günlük'ten sonra emin oldum.Düşünün kariyerinde benim bildiğim 3 istifa var ve bunlardan bir tanesi Hazine Müsteşarlığı gibi devletin en yüksek bürokrasi yetkilerinden,ülkemizde nadir görüldüğünü takdir edersiniz.
Light Günlük 1950'li yıllardan 2000'li yıllara Eğilmez'in yaşamından kesitler sunuyor.Bunun yanında 98-2001 arası çeşitli gazetelerde yayımlanan yazıları da var ve anılarıyla yazıları ilgili olarak şekilde sıralanmış bu da etkiyi arttırmış.
Okurken Türkiye'nin ekonomik gelişimi,siyasi hareketleri ve bu hareketlerin ekonomiye etkilerini açıkça görüyorsunuz.Serbest piyasa ekonomisi,karma ekonomi,Marksist ekonomi gibi alanlarda basit diliyle bilgiler sunuyor.Ayrıca dönemin Türkiye'sinin sosyal hayatından kesitler ediniyorsunuz.
Light Günlük de beni şaşırtan hatta sinirlendiren yazım hatalarıydı.Mağfi Eğilmez'in Örneklerle Kolay Ekonomi'sinde böyle bir sorun yoktu,inanın 10 dan sonra saymayı bıraktım.Umarım diğer eserlerinde böyle bir sorun yoktur.
Kitabın en büyük katkısı bana Türkiye'nin ekonomik problemlerinin genel açıklamasını yapabilmesiydi.Ve ne yazık ki değişen bir şey olmadığını üzülerek görüyorum.Hatta katlanarak sorunların arttığı ortada.
Son bölümde Eğilmez'in kitabın gidişatından farklı olarak tarihe yönelmesi şaşırttı beni.Tabi ki Anadolu tarihinden bilgiler almak fena olmadi.Özellikle Hitit ekonomisi.O dönemin kralları günümüz siyasetçilerinden daha iyi kararlar alabilmişler maalesef.
Nihayetinde Türkiye'nin ekonomik gelişimini usta bir ekonomistten anılarla dinlemek isterseniz okumanız gerek.
Hesse'nin okuduğum ilk kitabı Siddhartha'yı bir çırpıda bitirmiştim.Bu okuduğum ikinci kitabıydı ve ustalık eseri diye geçtiği için,özel olarak zaman ayırdım,dikkat ettim,iyi ki de etmişim...
Bir kurgu ancak Le Guin tarzı değil.Gayet olağan ,hatta bazı bölümleri oldukça gerçekçi,örneğin tarikatlar kısmı.Yani kurguyu anlamak için özel bir çaba harcamanıza gerek yok.Joseph Knecht'in yaşam öyküsü bile denebilir.Eyalet yaratmış Hesse.Kastalya Eyaleti entellektüel,sanatla ilgilenen bir sınıfa ait.Ve bu sınıfın yansıması olan,evrendeki her olayın bağlantısını kurabilen Boncuk Oyunu.
Var olan 2.Dünya Savaşı'ndan,diplomatik ilişkilerden,kıyımlardan,faşizmden kaçarak.Doğu felsefesini batıyla kucaklaştırmış ve Hristiyan Benedik Tarikatını kullanmaktan çekinmemiş.
İtiraf etmeliyim çok az kitapta bu kadar zorlandım.Bir ara bıraktım ancak utandım ve geri döndüm.Hesse'den beklediğim çarpan,ayna tutan cümleleri cımbızla aradım,buldum.Verebileceğim tek tavsiye Hesse okumaya Boncuk Oyunu ile başlamayın.
