Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski ruhbilimciler, insandaki dış duyulardan başka beş de iç duyu kabul ederlerdi. Bunlar bellek (hafıza), sezgi (vahime), imgelem (muhayyile), anımsama (müzekkire) ve düşünme (müfekkire) idi. Bu beş duyu, bir ortak duyuda (hiss-i müşterek) birleşirdi.
'Bu muydu' sorusunun cevabından yıkıcı Can çekişen bir unutuş, bir anımsama pıhtısı
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Dante'nin Cehennem'indeki âşıklarin cezalandınılmasına benzer, mutluluğun nasıl bir his olduğunu anımsama cezası. Gel gör ki oradaki aşıklar şanslydı, mutluluğu tek başlarına değil, birlikte animsayabiliyorlardı en azından.
#anımsama
Her tür düşünme aşkın nedeni olamaz, aşırı düşünme gereklidir; çünkü kısıtlı bir düşünce genellikle zihne dönmez, bu yüzden de ondan aşkın doğması olanaksızdır.
Anımsama
Öfkeden soluğu kesilmiş gibi birden sustu. Güzel mi değil mi bilmiyorum, ama yemin ederim karşımda böyle durduğunda ona bakmaya doyamıyordum, işte bu yüzden de onu sık sık öfkelendirmek çok hoşuma gidiyordu. Belki o da bunu fark ettiği için kasten kızıyordu.
Dünyanın çeşitliliği içinde anımsama da unutma da yolunu şaşırır; bilginin çeşitliliği içinde, olguların uçsuz bucaksız kütlesi içinde insanın nereden geldiği ve nereye doğru çabaladığı önemsizleşir, köken ve hedef silikleşir.
Reklam
"Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır."
Sayfa 36 - Can ModernKitabı okudu
Süper Lego- Büst İnsan:)) Oğuzatayıanımsatangillerden...
Edip Güneysu yaklaşık altı yıldır, bilişsel psikoloji alanında çığır açacağına inandığı bir makale üzerinde çalışıyordu. Bu makalede insanın öğrenme, anımsama, düşünme ve konuşma gibi zihinsel faaliyetleri yerine getirirken bedeninden bağımsız bir şekilde davranmasının söz konusu olmadığını iddia eden Güneysu, bireylerin el, kol, bacak, kafa gibi aslında birbirinden bağımsız görünen bedensel parçalarının da düşünsel faaliyette önemli birer rol oynadıkları görüşünü ortaya atıp insan zihnini id, ego ve süper-ego olarak üç parçaya ayıran Freud'un düşünce sistematiğiyle Nietzsche'nin üstinsan kavramını yalnızca birleştirmekle kalmayıp bir adım öteye de taşıyarak insanı Süper Lego adını verdiği -tuttuğu yüzlerce sayfayı bulan notlarının kimi bölümlerinde Büst İnsan olarak da geçmekte- bir kavramla nitelendiriyordu. Ona göre insan-yani Süper Lego- egosunun isteklerine boyun eğmek isteyen parçalarını toplumsal normlara göre davranmaya devam etmeleri için hiç ara vermeden kontrol etmek zorunda olan fakat bastırmaya çalıştığı bu dürtülere aslında kendisi de uymak istediğinden sürekli ikilem içinde yaşamaya mahkûm bir varlıktı.
Yatağa oturuyorum. Bir olgunluk coşkusu anında seni anımsama ve seninle yüzleşme zamanımı geldiğini anlıyorum. Yoksa seninle ilgili bilgece bir karar olmam mümkün olmayacak.
Ne anımsama, ne unutuş. Bir ucucalık, Kıyıların al rengi kokuları ile Kötürüm bir bülbülün şakıması gibi büyüyen Bakışlarımızın ağır simgelerinde. Ve ben sana dönüyorum an an Göçüp dönüyorum titreşim gibi
Sayfa 173 - Everest Yayınları
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.