Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

merve

210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bozkırkurdu
Anlaşılması sindirilmesi zor kitaplardan biri Bozkırkurdu. Kitap ismi içerik açısından hiç de tahmin edilebilir bir başlık olarak karşımıza çıkmıyor. Daha önce Sidhharta adlı yapıtını okuyup beğendiğim yazarın ikinci eseri olarak okuduğum bu kitap, sayfa sayısı bakımından az ancak yoğun bir eser. Öyle bir çırpıda okunabilir değil. Yine de farklı kurgusu, uzun cümleleri ile özellikle derin kişilik tahlilleri okumayı sevenler için ilgi çekebilecek farklı bir roman - ki bence bir özyaşam öyküsü ayrıca- Eserin içeriğine bakacak olursak; Harry Haller, 50’li yaşlarına yaklaşmış hayatını kitaplarla araştırmalarla geçirmiş bir adam. Kendine Bozkırkurdu diyor. Ona göre biri kurt biri insan iki kişiliği var. Kitabın 1. Kısmında, Haller’ın yaşadığı pansiyonun sahibinin yeğeni olan genç bir delikanlının Haller ile ilgili izlenimlerini anlattığını ve Haller’ın el yazması notlarına nasıl ulaştığını okuyoruz. 2. Kısımda Harry Haller yaşadıklarını ve düşlerini anlatıyor. Bu bölümde yine başka bir kişi tarafından anlatılan “Bozkırkurdu Üzerine Bir İnceleme” başlıklı yazıyı okuyoruz. Harry Haller’ın bu yaşam öyküsü aslında Hermann Hesse’nin özyaşam öyküsü olabilecek nitelikte büyük benzerlikler içeriyor; Aldığı din eğitimi, savaş karşıtlığı, okuduğu ve dinlediği eserler, kadınlar hakkındaki görüşleri, budizm etkileri vb pek çok unsur ortak. Kısaca; “uçarı bir yaşam” insanı olmaya kalkışan katıksız bir düşün insanının, bu iklemin gelgitleri ile oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu’nun hikayesi.(A.K)
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Aylak Adam
Yusuf Atılgan’ın 1959 tarihli ilk romanı, Yunus Nadi Roman Armağanı’na değer görülmüş bir eser. 4 bölümden oluşuyor: Kış, İlkyaz, Yaz ve Güz Başkarakter C. , tam bir varoluş sancıları çeken, sürekli arayış içinde, sürekli bir şeylere geç kaldığını düşünen kısaca modern insanın kalabalıklar içindeki yalnızlığını sorgulayan bir kişi. Takıntıları ve çocukluğunda yaşadığı olayların etkisiyle kazandığı tikleri var. Çocukluğunda, Freud’un Oidipus Kompleksi olarak adlandırdığı durumu yaşadığını anlattıklarından anlıyoruz. “Babam adamsa ben olmayacaktım.”s.151 Bu durum yaşı ilerledikçe tavırlarının şekillenmesinde -özellikle kadınlara olan davranışlarına- büyük ölçüde yön veriyor. Babasından nefret etmesi, annesi yerine koyduğu teyzesine duyduğu sevgi ve bağlılık olayların akışında C. nin ruh haline ve tavırlarına yansıyor. Peşinden gittiği kadınlarda çoğu zaman teyzesinden hatırladığı - bazen göz renklerinin aynı oluşu bazen onu severken yaptığı şeyler- anılarını canlandırmasıyla onların peşinden sürüklenmesini sağlıyor. “ Demek döne dolaşa hep Zehra teyzesine varacaktı.”s.170 Romanın yazılış şekli de oldukça başarılı: bilinç akışı, iç monologlar okumayı zorlaştırsa da karakteri tanımayı ve gözümüzde canlandırmayı daha kolay hale getiriyor. Kısaca çok sevdiğim ve başarılı bulduğum eserlerden biri olarak bu kitabı okumayan herkese tavsiye ederim.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aziz Bey Hadisesi / Ayfer Tunç
Bazı roman karakterleri vardır tanıdıktan sonra bir daha çıkmaz aklınızdan. Ayfer Tunç’un Aziz Bey’i de öyle bir karakter. İnsan, yazarın bu kadar kısacık bir romanda bu kadar çok duyguyu bir arada barındırabilmesine şaşırıyor. Aziz Bey’in hayatını okurken hem eğleniyor hem hüzünleniyor hem hayatı sorguluyor hem de hayatın kısalığı üzerine düşünüyorsunuz. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız, pişmanlıklarımız ve keşkelerimiz üzerine düşünmemizi sağlayan başarılı bir roman. Dili anlatımı o kadar akışkan ki kısa sürede bitiveriyor. Ayfer Tunç’un diğer eserlerini de okumak için sabırsızlanıyorum.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
278 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kahveler Kitabı/ Salah Birsel
Salah Birsel’in, Salah Bey Tarihi adlı serinin ilki olan Kahveler Kitabı, 1555-1957 yılları arasındaki dört yüz yıllık zamanda İstanbul’daki kahve kültürünü, gelişimini ve değişimini anlatıyor. Farklı türde bir eser okuyup farklı bir konuda bilgi edinmek isteyenler için (özellikle edebiyatçıların ve pek çok tanınmış ismin, dönemin hangi ünlü
Kahveler Kitabı
Kahveler KitabıSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 2003156 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
Tiamat/ İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar, Tiamat’tan önceki Puslu Kıtalar Atlası, Kitab’ül Hiyel, Efresiyab’ın Hikayeleri, Amat, Suskunlar, Yedinci Gün ve Galiz Kahraman adlı eserleriyle çok sevilen kendine has tarzıyla okuyucuyu büyüleyen postmodernist bir romancı. 8 yıllık aradan sonra okuyucusuyla buluşan Tiamat da yine onu bekleyenlere hayal kırıklığı yaşattırmayacak türden bir eser. Önce eserin adı nerden geliyor bakalım: “Tiamat” romanda bahsi geçen bir Tahtelbahir adlı denizaltının çağrı kodu (T1 AMAT) alt metinde ise bize anımsatmak istediği, Tiamat’ın Antik Babil mitolojisine göre bir deniz tanrıçası olduğu ve ilkel yaratılıştaki “kaos”un sembolü olduğu. “Su” ve “Kaos” bu romanın kurgusuna oldukça uygun düşüyor. Şöyleki, romandaki tek mekan bir denizaltı ve görevi düşman gemilerini yok etmek. Bir gün bir destroyerı yok ettikten sonra bir şilebe rastlarlar ve ganimet bulmak için birkaç denizci bu şilebe çıkar. Ancak dehşet verici bir manzara ile karşılaşırlar ve o günden sonra her şey “kaos”a dönüşür. Burdan sonrasını merak edip okuyacaklar için daha fazla açıklamıyorum ama şunu eklemek isterim: Bu kitabın ilk 30/40 sayfasında özellikle denizcilikle ilgili terminoloji yüzünden biraz ağır aksak okunacağı ancak yine de sebat gösterip devam edebilirseniz kitaptan zevk alacağınız yönündedir. Keyifli okumalar diliyorum‍️
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,969 okunma