Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana ya Rabbi.
Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu...
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde.
Bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin.
Tütmesi gereken ocak nerde?
|| İsmet Özel
Yorgunsun, dinlenemiyorsun.. Kırgınsın, kırıklarını toplayamıyorsun.. Hayallerin var, kuramıyorsun.
Yalnızsın, kimsenin yanına gidemiyorsun.. En acısı da çekip gitsen, arkanda bıraktığın kırgınlıklarını unutamıyorsun.
Biliyorum gideceksin. Bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin. Ne eski bir şarkı engelleyebilecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım. Usul usul ve ağırbaşlı adımlarla gideceksin. Her adımında gitmenin acısı yankılanacak sokakta. Bir törendeymişçesine görkemli bir yürüyüşle gideceksin ve ben çocuklar gibi bakakalacağım ardından. Sen geriye dönüp bakmayacaksın.
||Tarık Tufan
MERHABA KİTAPPERESTLER✿
Hem memleket sevdasının hem aşkın hem de prangaları eksitecek kadar hasretin şairi... Onun şiirleri sanki anonim şarkılar gibi dillerde. Seni, seni anlatabilmek seni... Evet kendi dizelerinle seni anlatabilmek belki de en zoruydu, gerçek adı Ahmet Önal...
16-17 yaşlarında başlamıştı şiir yazmalara ama bugün o şiirlerin hiçbiri yok. Her biri bir kızda kaldı ya da poliste.
Ahmed Arif "Geri alamadım hiçbirinden, o şiirler çocukluğumun olmayan fotoğraflarıydı" diyordu.
Otuzüç Kurşun şiirini yazdığında liseyi daha yeni bitirmişti. Bu şiir aslında bir katliama verilen tepkinin destanıydı. Şiirini ünlü sanatçı Zülfü Livaneli besteleyip söylemiştir. Fikret Kızılok' da söylemişti Ahmed Arif'in "Yüreğim dolarak yazdığım 33 Kurşun'u" dediği şiirini.
Bir halk zorla çıkarılırken evlerinden, gidecek yerleri yokken.Hani çocukların oyun oynama hakları ellerinden alınırken, bir daha o oynadıkları yerlere hiç gelemeyecekleri için ağlamışlarken. Umutsuzluğu zorla içlerine işlemişlerken işte o vakit sen seslendin sessizliklerden "UMUTSUZLUK YASAK!" Bir Devrimci için umutsuzluk duygusu yasaktı, çünkü insanlığın yarını umuduydu. Bir şair devrimciyse elbetteki yaşadıklarını kaleme alırdı, sadece kendinin değil halkın acılarını, ağıtlarını şiirleriyle harmanlar, geçmişin karanlığına, geleceğin aydınlık sonsuzluğuna uzanan halkın sesi olur. Sen ki umutsuzluğa ramak kalmış insanların yankılı umut sesi oldun. "Ve terketmedi sevdan bizi." Anlatamadıysak seni sana layık, affedesin bizi.
Merhaba kitap kurtları bugün size yeni yeni kitaplarını okumaya başladığım Ahmet Ümit'in Beyoğlu Rapsodisi romanıyla geldim. Yazardan başka kitaplar okuduysanız muhakkak bu eserini de ekleyin okuma listenize. Kitabı inanılmaz derecede şaşırtıcı buldum.
Tahmin etme imkanınız mümkün değil o derece ters köşe oluyorsunuz kitap bitince. Kitabın