Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
IOS ve Android uygulamaları
İyi geceler sevgili okurlar. Biraz sohbet edelim mi? -Cevabınızı evet kabul ediyoruz. :)- Bu gönderiyi paylaşmamızın ana sebebi haklı olarak şu sıralar gerçekten çok sorduğunuz IOS uygulaması ve Android uygulamasındaki hatalar. Sevgili okurlar, IOS uygulamamız şu anda çok hızlı bir şekilde geliştirilmektedir. (Giriş ekranı ekran görüntüsü:
SMA Soygunu
Dün SMA ilacının niçin bu kadar pahalı olduğuna dair biraz araştırma yaptım. 1- Hastalığın az olması 2- İnsanların mecbur olması 3- ARGE maaliyeti... Şu iki sebep var ya Bilimden nefret etmek için yeterlidir. Bilimin dallarından olan Eğitim ve Sağlık Bilimleri herkesin ulaşması, ulaşabilmesi gereken sosyal hayatın bir parçasıdır. Bunları
Reklam
15) SON DAKİKA : DEPREM!
Kabul etseniz de etmeseniz de ülkemiz deprem kuşağında. Japonya gibi her sene büyük depremlerin olduğu bir ülke değiliz fakat depreme en hazırlıksız ülkelerden biriyiz. Belkide 20 yılda bir olduğu için bu kadar duyarsızız ama durum cidden tehlikeli. Bir depremi önceden tahmin etmek şu an için imkansızdır. Bir sonraki deprem için tarih ve saat
128 syf.
9/10 puan verdi
Kapitalizmin zaman ile, insanın ise hem kapitalizm hem de zaman ile olan savaşını anlatan güzel kitaplardan. Bir yandan, daha çok nasıl tüketime yönlendiririm? sorusunda arge çalışmalarını yoğunlaştıran sistem diğer yandan seri tüketimi gerçekleştirecek öğütülmüş, şekil verilmiş insanı yaratma çabasındadır. Zaman ise büyük bir tekrardan ibaret iken sistem bunu doğrusal olarak aktarıp insanda kaygı unsurunu ortaya çıkarmakta ve insan zaman kaygısı ile ölüm konusunu düşünmeye başlamakta, sonucunda seri üret-tüket zamana karşı güncel kal mottosuyla koskoca bir hiçliğin içine itilmiştir. Yazar bu noktada dinlerin de buna çanak tuttuğunu ifade ederek hiçliğin bir sitem çöplüğü olduğunu ortaya koymaktadır. Kitapta yorgunluk toplumu ve şeffaflık toplumu gibi kitaplarına atıf da vardır. Zaten içerikleri genel hatlarıyla birbirinin devamı niteliğinde olduğu için zamanın döngüselliği yazarımıza da yansımış olacak ki sistemin kurduğu bu ''sığ tekrar'' yaşamın dinamikleri arasında dairesel bağ oluşturmuştur. Byung-Chul Han'da eksik kalan bir nokta var her kitabında. Günümüz sisteminin tarifini yapıp onu ifşa ederken gerçekleştirdiği doğru adımları bir sonuca vardırmıyor. Evet ifşa ediyor ancak nasıl karşı durulmalı sorusuna cevap vermiyor. En azından sonuçları üzerine... Neyse ki bu noktada Byung-Chul Han okumalarından sonra Nietzsche okumaları önerebilirim size. Bu şekilde döngüsellik tamamlanacaktır. Nihayetinde bir döngünün içindeyiz. Meselemiz kendi döngümüzü yaratmak olmalıdır. Hayat dediğiniz şeyin başka ne anlamı olabilir ki... Keyifli okumalar.
Kapitalizm ve Ölüm Dürtüsü
Kapitalizm ve Ölüm DürtüsüByung-Chul Han · İnka · 2021179 okunma
.. ve Vikipedi yeniden yayına başladı. ''2 yıldır özlüyoruz'' sloganıyla karşımızda yeniden. kitap ve düşünür arge'sine son hız devam. tr.wikipedia.org/wiki/Anasayfa
Heykelden başka şey yapmadınız diyenlere
CUMHURİYET DÖNEMİ 1924 - 1949 ARASI YAPILANLAR Ankara Fişek Fabrikası (1924), Gölcük Tersanesi (1924), Şakir Zümre Fabrikası (1925), Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) Alpullu Şeker Fabrikası (1926),
Reklam
"Aracı firma olmadan başlanıp bitirilen büyük inşaat projesı yoktur. Büyücek inşaatlar için oluşturulan, ARGE adı verilen şirket grupları, mutlaka taşeron firmalardan yararlanırlar. Aracı firmaların çalışmadığı tek bir büyük bina gösteremezsiniz..."
Koca bütçeyle bir işe yaramayan Diyanetin bütçesi... Milletvekillerinin kalın birer enseye ve dokuz aylık göbeğe dönüşen maaşları... Cemaatlere, tarikatlara aktarılan paralar... Ordumuza bile harcamadığımız miktarlarla "israf ve gösterişe" harcanan paralar... El değiştiren vergilerimiz... Dokuz yerden maaş alan yetkililer(?)in maaşları... Hepsinin doğru yere: Eğitime, sağlığa, ARGE çalışmalarına, bütün bilimsel çalışmalara, sağlıklı gıdaya, yerli tohuma... harcanma zamanı gelmedi mi?
Bknz Kuran 16/68-69
Kimisi görselini paylaşanlara, kimisi kahvesini paylaşanlara,kimisi kedi köpeğini paylasanlara kimiside apoleti olanlara kafayı takmış.anlayamiyorum bu kadar bilgi arge konusu varken bu denli gereksiz konulara girmenin ne anlamı var.kiyafetinle karşılanır bilginle ugurlanirsin idrakiyle eşek arısı olup vizirdamak yerine bal arısı olup toplum yararına düşünen akledenlere selam olsun..
"Gözlemlediğim şey şu (kimse kusuruma bakmasın ama gözlemlerim büyük oranda bu yönde): "Sosyal bilimlerden" bir bölümden (felsefeden sosyolojiye, psikolojiye hatta gariptir ama edebiyata kadar) ya da ilahiyat gibi disiplinlerden mezun olanlar ya da o disiplinlerde çalışanlar, "pozitif bilimlerin", modern tıbbın ve teknolojinin "getirilerine" itaat hatta iman noktasında, öğrenimi fen bilimleri ya da teknoloji alanlarında olanlara ya da o alanlarda çalışan/çalışmış insanlara göre kıyaslanamayacak derecede fanatik oluyorlar. Bunun sebebini yıllardır düşünürüm. Mesela benle benzer öğrenim süreçlerinden geçmiş, benzer okullarda okumuş, çalışmış, benzer arge firmalarında teknoloji ya da bilim argeleri yapmış arkadaşlarımın hemen hemen hiçbirisinde bu pozitivistliği, teknoperestliği ya da bilim ve tıp tapınmasını görmedim ben. Belki de devrenin bir yanına verdiğin voltajın, öte yanında "beklediğin" voltajjı tamı tamına asla vermediği, "bilimin/teknolojinin kesin bilgisi" diye yutturulan şeylerin hayatın sonsuz parametreleri içinde sadece kullanışlı yuvarlamalar olduğunu, bizatihi kendileri deneyerek öğrendikleri içindir kim bilir!"
Enver Gülşen
Enver Gülşen
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.