M.

M.
@aschian
Öğrenci
İzmir
İzmir, 3 Ocak 1996
10 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Sizin için İbrahim’de ve onunla birlikte olan (müminlerde/resûllerde) güzel bir örneklik vardır. Hani onlar, kavimlerine demişlerdi ki: “Biz, sizden ve Allah’ın dışında ibadet ettiklerinizden berîyiz/uzağız. Sizi tekfir ettik (üzerinde bulunduğunuz yolu ve sizi reddettik). Bizimle sizin aranızda, tek olan Allah’a iman edinceye kadar, ebedî bir düşmanlık ve ebedî bir kin baş göstermiştir.” İbrahim’in babasına söylediği: “Senin için Allah’tan bağışlanma dileyeceğim. (Ama) Allah’a karşı sana hiçbir faydam olmaz.” sözü müstesna. Rabbimiz! Yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik ve dönüşümüz de yalnızca sanadır. (Mümtehine-4)
M. okurunun profil resmi
قَدْ كَانَتْ لَكُمْ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ف۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ وَالَّذ۪ينَ مَعَهُۚ اِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ اِنَّا بُرَءٰٓؤُ۬ا مِنْكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۘ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَٓاءُ اَبَدًا حَتّٰى تُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ وَحْدَهُٓ اِلَّا قَوْلَ اِبْرٰه۪يمَ لِاَب۪يهِ لَاَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ وَمَٓا اَمْلِكُ لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍۜ رَبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ
Reklam
Abdullah Bin Uneys Al-Juhani r.a’ın zekası ve cesareti
M. okurunun profil resmi
Re­sû­lul­lah’a canını feda edercesine bağlıydı. Bedir ve Uhud Muharebeleri’nde İslam düşmanlarına göz açtırmayan Abdullah bin Üneys, Medine’ye biraz uzakta, çölde yaşayan bir bedeviydi.[1]Re­sû­lul­lah’tan aldığı hakikat dersi sayesinde in­sanlara doğruyu, güzeli gösteren bir üstad derecesine yükseldi. Yolun uzaklığı onu korkutmuyordu. Sıkıntılara aldırmadan Suffe Medresesi’ne gelir, ilim tahsil eder, ibadet ve taatle meşgul olurdu. Çoluk çocuk sahibi olmasına rağmen, bun­lar Re­sû­lul­lah’ı görmesine ve İslamiyet’i öğrenip yaymasına engel olamıyor­du. O, Benî Seleme kabilesi arasında İslamiyet’i yayıyordu. Tevhid inancını bütün kalplere hâkim kılmak için canla başla çalışıyordu. Benî Seleme putlarını kıranlar arasında o da vardı.[2]Her Sahabe gibi o da putçuluğa şiddetle düşmandı, nefret ediyordu. Onun İslam düşmanlarına karşı bir de seriyyesi vardı. “Süfyân bin Hâlid’in Re­sû­lul­lah’a karşı halkı kışkırttığı” haberi ulaşınca, Efendimiz, Abdullah bin Üneys’i gereken cevabı vermekle vazifelendirdi. Fakat Abdullah onu tanımı­yordu. Re­sû­lul­lah’tan, hususiyetlerini tarif etmesini istedi. Re­sû­lul­lah şöyle bu­yurdu: “Onu gördüğün zaman korkacaksın, biraz çekineceksin, şeytanı hatırlaya­caksın...” Abdullah, Resûl-i Ekrem’e, “Ben insanlardan korkmam, yâ Re­sû­lal­lah!” dedi. Daha sonra Re­sû­lul­lah’tan izin aldı ve kılıcını kuşanarak yola çıktı. Urne Vadisi’ne vardığında, aradığı adamı, peşinde kalabalık bir toplulukla yürürken gördü. Dikkat etti. Re­sû­lul­lah’ın tarif ettiği adamdı. Hadisenin devamını kendisi şöyle anlatır: Onunla karşılaşınca biraz korktum! Harbe hazırlanır gibi oldum. “Re­sû­lul­lah gerçekten doğru söyledi!” dedim. Beni görünce “Kimsiniz?” dedi. Ben de “Huzaa’dan biri.” dedim. “Senin Muhammed’e karşı adam topladığını duydum. Se­ninle birlikte hareket etmek için geldim.” deyince bu sözlerimden çok memnun oldu. “Evet, ben Muhammed’e karşı kuvvet hazırlıyorum.” dedi. Onunla yola devam ettik. Konuşmaya başladık. Sohbeti iyice koyulaştırdık. Konuşmalarım­dan çok hoşlanıyordu. Benden artık hiç şüphe etmez olmuştu. Evinin yanına ka­dar vardık. Arkadaşları teker teker ayrıldılar. Çevre oldukça sakinleşti. Herkes uykuya dalmıştı. Bir fırsatı yakalayarak kılıcı çektim, onu öldürdüm! Başını ya­nıma alarak dağdaki bir mağaraya girdim. Örümcekler bana yardım edercesine mağaranın kapısını sardılar. Sonradan hadise duyuldu. Benim yaptığımı anladı­lar, peşime düştüler. Defalarca mağara kapısına geldikleri hâlde beni bulamadı­lar. Sonra geri döndüler. Ümitlerini kesmişlerdi. Bir gece çıktım. Yola devam ettim. Gündüzleri saklanarak dinleniyor, geceleri yürüyordum. Nihayet Medi­ne’ye vardım. Re­sû­lul­lah’a gittim. Beni görünce, “Gözün aydın!” dedi. Ben, “Asıl sizin gözünüz ay­dın, yâ Re­sû­lal­lah!” dedim. Adamın kellesini Re­sû­lul­lah’ın önüne koydum. Hadiseyi ol­duğu gibi anlattım. Re­sû­lul­lah bana, âsasını verdi. “Bunu cennette eline alıp gezeceksin.”[3]buyurdu. Bu sözler Abdullah için bir cennet müjdesiydi.
M. yorumladı.
Ehl-i Sünnet İnancını ve İstikametini Muhafaza Etmek İsteyen Her Müslüman Şu Kişilerden Uzak Durmalıdır; 1- Mihr Ali İskender Evrenesoğlu (ÖLDÜ) 2- Harun Yahya (Adnan Oktar) 3- Prof. Abdülaziz Bayındır 4- Prof. Yaşar Nuri Öztürk (ÖLDÜ) 5- Prof. Zekeriya Beyaz 6- Prof. Bayraktar Bayraklı 7- Prof. Mustafa Öztürk 8- Prof. Mehmet Okuyan 9- Prof.
M. okurunun profil resmi
Listedeki her bir kişi arasında uçurumlar var. Bir çoğunun kafir ve mürted olduğu aşikar ama durumu belli olmayanlar için delilini ve sebebini sunmalısın. İnsanlara bu şekilde uyarı verilmez.
13 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.