Artik bir kitaba baslarken ilk 20 30 sayfasinda tamamen notr olmayi ogrendim. Cunku kitap dedigimiz sey derinligini bilmedigimiz ve ne kadar derinlesecegini de ancak ilerleyerek anlayabilecegimiz bir okyanus gibidir.
Husu agacini okumaya basladigimda da ( her kitapta oldugu gibi) her ne kadar ogrendim desemde beynimin arka taraflarinda islemci calisiyor ve bir ses yorumlar yapiyordu. Ve o ses yine bir yerlerde sustu.
Ilk 50 sayfayi 2 3 gunde okuyup son 150 sayfayi 1 gunde bitirdigim tam bir hazine olarak tanimlayacagim, herkesin kendinden birseyler bulabilecegini dusundugum, ayni olaylari muhataplarinin gozunden kendi pencerelerinden gorduklerini ayri ayri anlatan gecmisi ve ani hicbir karisikliga mahal vermeden ustalikla yansitan, cok naif, anlatimi sade, ismiyle musemma husu icinde okuyacaginiz bildik bir hikayenin cok farkli sekilde yorumlanmis sekli diyebilirim bu kitap icin.
Sadece, kitapta yeri geldiginde muhtesem bir sekilde konumlandirilmis yazarlardan sairlerden ve alimlerden yapilan alintilar basli basina bir arsiv niteliginde.
Klasik dunya veedebiyatimizin degerli yazarlarindan , tasavvufun en kiymetli ermislerinden, sairlerimizden ve ozanlarimizdan yapilan alintilar ancak bu kadar guzel harmanlanabilirdi. Buda yazarin ne kadar donanimli ve kaleminde ne kadar usta oldugunun bir gostergesi.
Okudugunuzda hic pisman olmayacaginiz ve elimin altinda bulunsun ara ara bakarim diyebileceginiz bir kitap oldugunu dusunuyorum.
Unutmayin okumadan bilemeyiz.
Siddetle tavsiye edilir.