''böylece martin, kendi gelişimi içinde kendini ekonomik ahlakla, daha doğrusu sınıf ahlakıyla karşı karşıya buldu; kısa sürede onun en korkunç canavarı olacaktı bu. kendisi düşünsel anlamda ahlakçıydı ve etrafındakilerin tuhaf bir ekonomik, metafizik, duygusal ve taklitçi karışımdan oluşan döküntü ahlaki yaklaşımları, basmakalıp laflardan ibaret kendini beğenmişliklerinden çok daha sıkıntı veriyordu ona''