Bazı kitaplar vardır okumak için zamanının gelmesi gerekir. Elif Şafak'ın 'İskender' kitabı da onlardan biriydi benim için. Defalarca eline alıp bir sayfasını okuduktan sonra bırakıyordum hep.
Kitap akıcı değil miydi? Akıcıydı. Ama dediğim gibi okumak için henüz zamanı değildi taa ki sen gidene kadar.Elinin değdiği, gözünün değdiği, bir kitabı okumak için can atıyordum. En sevdiğimiz yerde tekrar karşılaşalım diye, kitaplar da...
Elif Şafak, kitabın kahramanlarından biri olan 'Elias' gibi dünya vatandaşı biri. Strasbourg doğumlu olan yazar, Ankara, Madrid, Amman, Köln, Istanbul, Boston, Arizona gibi şehirlerde geçirmiş yaşamını...
Elif Şafak'ın büyük yankılar uyandıran eseridir İskender. Benim de okuduğum ilk kitabı.
Romanın da feminist duygular sıkça öne çıkmaktadır. Töre cinayeti, ailede erkeğin sözünün daha çok geçiyor olması, annelerin erkek çocuklarını daha çok kayırması, kadın erkek eşitsizliği, yabancı ülkelerde göçmen olmanın zorluğu, sevgiye dayalı olmayan ailelerin çocuklarını bekleyen sorunlar gibi konular ele alınmış.
Anlatımı akıcıydı ama bana ne yazık ki klasik töre dizilerini anımsattı. Dizi izliyor tadında okudum kitabı.
Son olarak kitapta geçen "Aşkı aramadan evvel, düşün bir, ya benden nasıl bir aşık olur?" diye bir söz geçiyor. Bence sen mükemmel bir aşık ve aşksın. :)
Tavsiye ederim okumak isteyen arkadaşlara.