Bu sene hem nitelik bakımından iyi kitaplar okudum hem de farklı alanlardan beslendim. Benim için verimli bir seneydi. Bende iz bırakan kitapları hem bütün olarak burada kaydetmek hem de ilgili okurlar ile paylaşmak istedim. Eserleri beğeni sırasına göre değil okunma sırasına göre listeledim. Okuduğum zamanlarda verdiğim puanları da dikkate aldım
Arka planda Nazım Hikmet'in kendi sesiyle okuduğu şu şiir çaladursun, biz de biraz Nazım Hikmet ve kitabı hakkında konuşalım.
youtu.be/w1DfZ3pcaWw
Babasının yirmi beşinci kızı
benim üçüncü karım,
gözlerim, dudaklanm
TARANTA - BABU.
Hayatımı yazsam roman olur diye bir tabir vardır ya, işte; bir adamın 61
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal,
kitaplar büyük
kitaplar çocuk,
kitaplar en uzak, en güzel yolculuk,
fakat kısır, fakat sensiz.
Kitabın varlığından bile bihaberdim.Dayanamayıp kitap almak yerine şöyle bir kitaplığınıza dönmek gerekiyormuş.
Okuyalı yaklaşık bir hafta oldu ama hala o sohbetin etkisindeyim.O mektupları...Tevfik İleri kimdi ? Tevfik ileri neden ömür boyu hapse mahkum edildi? Kişiliği?
Konusuna şöyle bir bakınca hiçte benlik bir kitap değilmiş dedim belki okuyan birçok gibi...
Ama o mektuplar ah o mektuplar... Düşünün elli kelimeyle sınırlandırılmış, babanıza ya da eşinize yazacağınız mektubu...
Tevfik İleri'nin karakterinin, ülkesi için, ailesi için yaptıklarının , mektuplarındaki cümlelerinin ve her sıkıntıya , cezaya karşı sarsılmayan imanının hayranı oldum. Şimdi bir fotoğrafa baktığımda bak bu Tevfik İleri bu eşi Vasfiye Hanım bunlarda çocukları; Cahide , Ayşe ve Cahit diyebiliyorum. Vefa Apartmanında Tevfik İleri'nin ailesiyle sohbet halindeymişiz gibi hissettim kitap boyunca. Çocuklarından , eşinden dinledim. Bir de eski mektupların, günlüklerin, kokusunu aldım. Eski fotoğraflar ... Eski kitaplar.... Eski olan herşeyin müptelası olan ben.... Aslında çok fazla alıntı yapmak istiyorum. Ama incelemeyi de uzatmiyim.
Kitapta geçen;
'Abi neredesin?'
'Vefa Apartmanında...'
'Anlamadım...'
"Görüşünce anlatırım..."
diyalogu kurabilirim kitap hakkında daha doğrusu ,Tevfik İleri hakkında, konuşabilmek için 'görüşünce anlatırım.'.. Ve mektuplarında ki unutmayacağım cümle ;
"Allah'ın lütfuna şükürden acizim." Veeee ; demiştim ya elli kelime ile sınırlandırılmış mektup... Son cümlesi ; "İsim saymayayım, kalbimde kimlerin olduğunu bilirsin.Cümlesine selam söyle."
Sevgili Dostoyevski 'nin henüz genç yaşında kaleme aldığı ve ilk yazdığı kitabıdır İnsancıklar. Kitap Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna' nın karşılıklı mektuplarından oluşuyor. Okurken ruhumun derinlerine işleyen bir kibarlık, naiflik ve hüzün buldum bu mektuplarda. Yoksulluğun ve yalnızlığın sürekli peşlerinde olduğu bu iki karakter de - Varvara Alekseyevna her ne kadar biraz daha zayıf ve hüzünlü olsa da - tüm acılarına ve zorluklara rağmen yaşamaya güzel ve onurlu bir yaşam sürmek için çabalamaya devam etmektedirler. Makar Devuşkin Beyefendi her ne kadar üslubunun olmadığı dile getirse de mektuplarını okurken ben onun gibi düşünmedim. Okuduğum süre zarfında iki ev arasında mekik dokudum. Sanki mektupları ben taşıyormuşum gibiydi. Üzüntülerine de mutluluklarına da ortak oldum, onların gözlerinden bakmaya çalıştım yaşama. Okuduğum her eserde kendimden bir şeyler bulmaya, yeni duygular keşfetmeye çalışırım. İnsancıklar kitabı da bana yeni bakış açıları kazandırdı. Uzun lafın kısası severek okudum severek hatırlayacağım. Merak edenler için okumanızı tavsiye ederim. Sevgilerle...
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
Dostoyevski'nin ilk eseri İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Yazarın hayatının izlerini bu eserde görebiliriz çünkü kendisi yoksulluktan dolayı edebiyat ile ilgilenmiş ve bu kitabı yazıp borçlarını kapatmak istemiştir. Bu yüzden kitabın içeriğinde yoğun olarak yoksulluk teması işlenmiştir.
Bu eserde; Dostoyevski, Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna'nın birbirlerine yazdıkları mektupları okuyucuya sunmuştur. Ekonomik olarak durumları her ne kadar kötü de olsa her daim birbirlerine gerek maddi gerek manevi bir şekilde destek çıkmışlardır. Aslında bu iki karakterimiz toplumun düşüncelerinden çekindikleri için bir araya gelememektedir çünkü karakterlerimizin arasında yaş farkı vardır. Bunun yanı sıra Dosteyevski geçmiş yaşantıya duyulan özlemi kalemiyle okuyucuya sade bir dille aktarmıştır. Klasik bir eser olduğu için puanım 8.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
Dostoyevski'nin ilk romanı İnsancıklar. Kitapta katip yaşlı Makar ile genç kız Varvara' nın birbirlerine yazdıkları mektupları okuyoruz. Fakirliği, çaresizliği, hastalığı, acıyı iliklerine kadar yaşamış iki insan ve birbirlerine olan sevgileri karşısında; ön yargılı, bencil toplum..
Mektup- roman tarzında ele alınmış toplumsal içerikli bir roman. Akıcı, okuması kolay, kısa bir klasik. Dostoyevski serüveni içinde ideal bir başlangıç alternatifi, tavsiye ederim.
İyi okumalar.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
Yusuf Atılgan okumayı bir süredir istiyordum, denk gelince de bu kitabı aldım ve hayalimdekinden biraz farklı çıksa da mutlu şekilde bitirdiğim bir kitap oldu.
Konudan bahsedecek olursam belli bir olay yok ama ana karakterimiz C.'nin yaşamının bir yılını okuyoruz, kışta başlayıp sonbaharda bitiyor. Neredeyse kitabın tamamı ana karakterin duygu ve düşüncelerinden oluşuyor, bazı bölümlerde de tanıdığı kişilerin mektupları var.
Kitabın en ilginç bulduğum yönü karakterin travmaları oldu, çocukluğunda babası ve teyzesiyle ilişkisi hayatı boyunca peşinden ayrılmayıp her fırsatta etkisini göstermiş. İleride bu tür konular hakkında bilgi edinirsem tekrardan okumayı da çok isterim, kitaba farklı bir gözle bakmak güzel olur.
Onun dışında Ayşe ve Güler ile arasında yaşanan olayları zaman zaman hoş bulsam da bitiminde daima iç karartıcıydı, gerçi aylağımız ne olduğunu umursamıyordu bile. Bu da dahil olmak üzere birçok yönüyle okuduğum en ilginç karakterlerden birisi oldu, kendimle pek bağdaştırmasam da anlayıp hak verdiğim kısımlar vardı.
Son olarak anlatımdan bahsetmek istiyorum, kitabın ilk bölümlerinde karakterleri bağlayamadığım için pek zevk alamadım ama gittikçe anlatım akıcılaştı ve daha çok sevmeye başladım, okuyacaklara da tavsiyem karakterlere çok takılmamaları olur. Beklediğim gibi ağır ve betimlemeli cümleler de yoktu, çoğu rahatça anlaşılacak düzeyde.
Yazarı okumaya yakın zamanda olmasa bile devam edeceğim, diğer kitaplarını da en az bunun kadar merak ediyorum. Başka kitaplarla görüşmek üzere.
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,8bin okunma
Tarihin gördüğü, en tutkulu aşklardan birisi de hiç kuşkusuz Naciye Sultan ve Enver Paşa’nın aşkıdır.
Bu eser, kabaca Enver paşanın yurt dışına çıkmak zorunda kaldığı (Çünkü 1.Dünya Savaşı sonunda İngilizler, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerine karşı bir tutuklama emri çıkartmıştır. Bu yüzden o ve diğer arkadaşları mücadelelerine yurt
Herkesle kavga ediyorum
karışıyorum her şeye,
üstüme vazife olmayan işlere sokuyorum burnumu.
Tatsız bir insan oldum velhasıl.
Senin bu hale düşmeni istemem,
yeryüzündeki bütün iyilikler sende olmalı.
İşte saçma sapan bir mektup sana,
artık ben saçma sapan oldum.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Analiz
"Düşünün birden ölüm son buluyor ve herhangi bir şekilde insanlar ölmüyor" durumuyla karşılaşan insanlar dehşete kapılırken, bir yandan da büyük bir şaşkınlık ve hayret içinde oluyorlar. Ölüm, doğal bir süreç olmasına rağmen, aniden son bulduğunda insanların tepkileri karmaşık bir ruh halinde olurdu. İnsanların korku
Iki kişinin birbirine duyduğu dostane sevgiyi mektupları ile anlatmaya çalışır. Ve Rusya'nın o zamanki durumunu açıkça belli etmektedir. Kitabın ismine Insancıklar koyması ayrı hoşuma gitti. Kendi dünyasında yaşayan ve duygularını birbirlerine açıkça ifade eden iki karakter ve yazarın bu iki karakterinde rolüne girerek içten yazması...
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
Dostoyevski'nin okuduğum beşinci kitabından biri. Uzun zamandır erteliyordum okumayı fakat geçte olsa iyi ki okumuşum. Gönülden bağlı iki dost Varenka ile Devuşkin'in birbirlerine yazdıkları mektupları yaşadığı olayları anlatıyor. Ne kadar yoksulluk yaşasalar da birbirlerine karşı çok cömertler. Kitabın sonuna yaklaştıkça yavaş yavaş hüzün çökmeye başladı. Kitabın sonunda üzüldüm biraz çünkü bu son mektuplaşmalarıydı. Okunmaya değer bir kitap.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma