Hepsinin gelmesini bekleme;
Bir kişi gelmeyecek.
Sen alışmayasın diye,
Korkmayasın diye,
Düşünesin diye..
Kendine yetmen için..
Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde
Sen kaçmayasın diye.
Gelenler gitmeyecekmiş gibi..
Doğumlarda ölümlerde
Duyasın diye.
Bildiğini bildirmek için
Bilmeme'yi öğrenmelisin.
Tam kalasın diye.
Hepsinin gelmesini bekleme,
Sen var olasın diye.
Bir kişi gelmeyecek,
Sen, bir olasın diye.
Yalnızlık büyüyor. Ruhun açlığı da. Ama umut hep var. Sözü Faulkner'a bırakıyorum: "insan ölümsüzdür, sadece diğer varlıklar arasında yorulmaz bir sese sahip olduğu için değil, aynı zamanda bir ruhu; şefkate, fedakarlığa ve tahammüle muktedir bir ruh olduğu için bu böyledir."
Her şeyin ruhunu kaybettiği bir çağda, romanı eğlencelik bir televizyon dizisinden ayıran özellik kayboluyor ve edebiyat, ruhu ve meselesi olmayan, edebi metni oyuncağa çeviren, egoperest oyunbazların elinde can çekişiyor.