...çünkü erkeğin gücü ile kadının uysallığı, aile kurumu ve kadın ve erkek mesleklerinin farklılığı, bedensel güç çağının baskıcı zorunluluklarından başka bir şey değildir. Nüfusun dengeli ve verimli olduğu bir yerde çok fazla çocuk doğurmak Devlet'e iyilikten çok kötülük olur: Şiddetin ender görüldüğü ve çocukların güvende olduğu bir yerde verimli bir aileye daha az gerek vardır -aslında hiç gerek yoktur- ve cinsiyetlerin çocuklarının gereksinimleri konusunda uzmanlaşmaları ortadan kalkar.
Ray Bradbury'nin 1951'de yayımlanan Fahrenheit 451 adlı yapıtı da baskıcı bir gelecek toplumunda geçer; kitapların "itfaiyeciler" tarafından yakıldığı, insanların televizyonlarda beyin yıkayıcı programlardan başka bir şey izlemediği, kitap bulunduran, dolayısıyla da düşünmeye eğilimli" insanların ortadan kaldırıldığı bir gelecek toplumunda.
Zamyatin'in Biz adlı yapıtında işçilerin özel yaşamlarının olmadığı, ad yerine numarayla çağrıldığı, birörnek giysiler giyip yapay yiyeceklerle beslendiği, cinsel yaşamlarının bile yetkililerce düzenlendiği "Tek Devlet"teki yaşam anlatılır; devletin başında oybiriliğiyle sürekli yeniden seçilen "Velinimet" vardır.