Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okudagez

Okudagez
@baharscl
Sıkı Okur
64 syf.
6/10 puan verdi
İnsanlardan kaçan, uzak ve tenha bir deniz kenarı kasabasına inzivaya çekilen bir adamın bu inziva sürecinde Felipe'ye yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bir süre sonra yalnızlıktan sıkılan karakterimiz kasabadaki Lokal'e gidiyor ve orada bir satranç oyuncusu dikkatini çekiyor. Don Sandalio. Bu satranç oyuncusuna karşı hayranlık duymaya başlayan karakterimiz bu adamla bir şekilde tanışıyor ve hikâye buradan devam ediyor... Kitabın sonunda ters köşe oldum diyebilirim. Öyle sandığım her şey, aslında hiç de öyle değilmiş.
Satranç Ustası Don Sandalio’nun Romanı
Satranç Ustası Don Sandalio’nun RomanıMiguel de Unamuno · Ketebe Yayınları · 2018497 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, insanoğlunun neredeyse var olduğu günden beri araştırdığı sorulara zekice ve mizah yüklü bir yaklaşımla cevap bulmaya çalışıyor. Bir çırpıda okunabilecek bu kitap, inanç gibi derin ve çok fazla tartışma götürmeyen bir konuyu eğlenceli bir şekilde ele almış.Fakat yanlış anlaşılmasını istemem, burada ki "eğlence" herhangi bir durum veya olayla dalga geçme anlamında değil, konunun daha kolay anlaşılması için mizahi bir anlatımın olmasıyla ilgili. Bir yaratıcıya inanan veya inanmayan herkesin keyif alarak okuyacağını düşündüğüm bir kitap.. Toplam 125 sayfa. 124. Sayfa da yazan şey; "Ben tanrıya inanıyorum" 125. Sayfa da yazan ise; " Ancak siz tanrıya inanmıyorsanız, buraya kadar." Ve kitap bitiyor. Devam etmek isteyenler devam ediyor....
Taksi Yolculuğunda Tanrı'yı Buldum.
Taksi Yolculuğunda Tanrı'yı Buldum.Paul Arden · Pegasus Yayıncılık · 2016130 okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
Kurumsal bir şirketin pazarlama bölümünde çalışan beyaz yakalı bir karakter. Bu karakterimiz erkek ve isimsizdir. İş yerindeki sancılı ve monoton geçen günlerini ve kovulmasından sonra ki yaşadıklarını anlatıyor. Kendini, hayatı ve çevresindeki insanları sorgulayışı üzerine, felsefe ve sosyoloji temelinde değerlendirmeler yapan bu değerlendirmeleri de günlük tadında aktaran bir kitap. Kendi hayatını anlatmaya çalışan, anlatarak var olmaya çalışan bu karakterin hiçlik üzerine yaptığı derin düşüncelerinin sonunda o malum soruyla karşılaşıyoruz "Ya Yoksam?" Kısacık ama derin bir okuma vaad eden bu kitabı aynı zamanda bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşcasına keyifle okuyacağınızı da temin ederim. Okurken de altını çizme ihtiyacı isteyeceğiniz pek çok cümle ile karşılaşabilirsiniz. Bir şeyle uzun vakit geçirdikten sonra gerçekten bir parçanız oluyor. Fikirlerde de böyledir. İnsanlar sahiplenirler fikirleri. Kendi bedenlerinin parçası olur. Bu yüzden doğrularla karşılaştıklarında da gerçeğin kapısından geçmek için fikirlerini eğip bükeceklerine, fikirlerini korumak için kendileri eğilip bükülürler. Birini tanımak istiyorsanız haklı olduğu bir anı bekleyin. Bakın bakalım, onunla ne yapacak size. Kendini ne yapacağını bilmediğin zamanda, seninle ne yapacağını bilen insanlara ihtiyacın vardır. Yeteri kadar uzun düşündüğümde her düşünceyi kabul edebildiğimi, sonra düşünmeye devam edersem kabul ettiğim her düşünceyi reddedebildiğimi fark ettim. İnsanlar yaşlandıkça toplumun kurallarını gömlek gibi çıkarıp bir kenara asabilirler.
Ya Yoksam?
Ya Yoksam?Koray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 024 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
7/10 puan verdi
Şöyle bir arkanıza yaslanın, kahvenizi de elinize alıp ayaklarınızı uzatın ve hiçbir şey yapmamanın keyfini çıkarın. Bu kitap size bu sanatı öğretecek Koray Biber'den okuduğum ikinci kitap #hiçbirşeyyapmamasanatı ile merhabalar. Daha önce okuduğum #yayoksam kitabında ki gibi bu kitabında da yazarın kendine özgü bir anlatımı var. Sanki
Hiçbir Şey Yapmama Sanatı
Hiçbir Şey Yapmama SanatıKoray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202122 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Gerçek bir hayat hikayesine dayanan ve muazzam bir kurgu ile yazılmış bu kitabı çok beğendim. Satranç oyuncusu olduğum için de kapak fotoğrafına ayrıca bayıldım o yüzden şöyle bir gambitle başlamak istedim Kitabın ana karakteri bir kadın, lakabı Baltalı Hano. Osmanlı'nın ilk ve tek kadın mafyasıdır. Asıl ismi Hanzade. Hanzade, kabadayı
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023241 okunma
Reklam
402 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
86 günde okudu
Bir insan, hiç tanımadığı birinin ölüm sebebini neden bu kadar merak eder ki? Peki bu ölümün intihar olması bunu daha da merak edilir kılmalı mıdır? Hadi merak ettik diyelim peki bu intiharın sebebini araştırmaya kalkmalı mı? İşte bu kitapta tam da böyle bir hikaye anlatılıyor. Hasan, hayatı travmalarla geçmiş bir muhasebecidir. Her gün 27 adımda
Bir Kalan Olmalı
Bir Kalan OlmalıDersim Özel · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2023124 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
2. Dünya Savaşı'nda Hitler'in "Kurt İni" olarak bilinen karargahında yemek tadımları yapan çeşnicibaşı kadınlardan birinin ve askerde olan eşinin gerçek hayat hikayesinden uyarlanan bir roman. Kurt İni olarak bilinen bu yer, Doğu Prusya'da Rostenburg'da bulunan bir Führer Karargahıdır. Fotoğrafını ekledim, kaydırıp bakabilirsiniz. Buraya alınıp götürülen kadınlar Hitler'in zehirlenmemesi için tabiri caizse denek olarak kullanılmaktadır. Her gün ölümle burun buruna gelen bu kadınların zaman içindeki değişimlerini ve yaşadıklarını okumak etkileyiciydi. Olayın gerçekten yaşanmış olması da ayrı bir güzellikteydi benim için. Nazileri ve Adolf Hitler'in hayatını daha derinden analiz eden bu kitabı severek okuyacağınızı düşünüyorum. "Sovyet askeri uçakları burayı asla tespit edememişlerdi ama biz Hitler'in orada olduğunu, fazla uzakta uyumadığını, belki de yaz gecelerinde yatağında döndüğünü ve uykusunu bölen sivrisinekleri öldürdüğünü biliyorduk."
Kurdun Sofrası
Kurdun SofrasıRosella Postorino · Salon Yayınları · 2023147 okunma
496 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar, çok ödül almış bir kitap önerisi ile geldim bugün sizlere. Evrenin yutan çocuk, iki kardeşin; Eli ve abisi August'un duygusal, travmatik ve mistik hayatlarının hikayesi. Eli, insanlarla iyi ilişkiler kurmaya çalışan, bardağa her zaman dolu tarafından bakmaya özen gösteren iyimser bir çocuktur. Abisi August ise çocukluğunda yaşadığı travmatik bir olay yüzünden kendi isteğiyle konuşmamayı tercih eden bir çocuktur. August'u anlayabilen tek kişi ise kardeşi Eli'dir. Aralarındaki iletişim aracı ise August'un işaret parmağıdır. August işaret parmağıyla havaya birşeyler yazar çizer ve bunu anlayabilen tek kişi kardeşi Eli'dir. Bu çocuklar parçalanmış bir ailede büyümüş, anneleri uyuşturucu bağımlısı, üvey babaları ise bir uyuşturucu satıcısıdır. Çocukların bakıcılığını ise hapishaneden kaçmış bir suçlu üstlenmektedir. Pek çok kötü anıyla büyüyen Eli'nin iyiliği bulmaya dair verdiği mücadeleyi, karşısına çıkan engelleri aşılabilir kılmaya çalışmasını, zaman zaman düşmesini sonra yeniden kalkarak güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini, rüyalarda görülebilecek kadar güzel bir aşka tutulmasını heyecanla okudum. Sizlerin de keyifle okuyacağını düşündüğüm bu kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim Keyifli Okumalar..
Evreni Yutan Çocuk
Evreni Yutan ÇocukTrent Dalton · Salon Yayınları · 201990 okunma
170 syf.
7/10 puan verdi
Şahsına Münhasır Bir Öykü Kitabı. Her an her şey olabilir.
Sarmal Yankılar bir öykü kitabı ve yazarının
Fırat Muştak Güneş
Fırat Muştak Güneş
ilk kitabı. İlk olmasına rağmen öykülerini oldukça yaratıcı, dilini de gayet akıcı buldum. Samimi yazılmış bir kitap. Fantastik, distopik, eğlenceli, sorgulayan, eleştiren öyküler var. Yazarın kendi anılarından yola çıkarak yazdığını düşündügüm kısımlar da oldu zaman zaman. Toplam 10 öyküden
Sarmal Yankılar
Sarmal YankılarFırat Muştak Güneş · Red Yayınları · 202313 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
"Kropotkin, Rusya'da yetişmiş, döneminin en radikal sol teorisyenlerinden, isyancı, anarşist, devrim yanlısı ve bütün yaşamıyla en yüksek ahlak ilkelerine dayalı bir hayatın mümkün olabileceğini savunmuş kişidir." Syf:2 Bu kitap, Anarşizm teorisinin ciltlerle anlatıldığı Kropotkin külliyatından sadece Ekonomik boyutun ele alındığı kısım. Diğer kitaplarında sağlık, eğitim, hukuk gibi diğer konular ele alınmış ve anarşist sistemlerde bu kurumların nasıl işlediği, uygulamaların nasıl yapılacağı derinlemesine anlatılmış. Anarşizm'in ne demek olduğunu anlamak isteyenler, siyasi ideolojiler hakkında bilgi edinmeye karşı merakı olanlar, siyaset ve ekonomiye ilgi duyanlar okuyabilir. Fakat belirtmeliyim ki kolay okunan bir kitap değil. Belli bir altyapı ve konuya karşı özel ilgi gerektiriyor. Açıkçası ben okurken zorlandım ama iyi ki okumuşum diyorum. Çünkü anarşizme karşı olan fikrim değişti. Dayatılan öğrenilmişliğimi sorguladım.. Haklı ve güzel bulduğum yanları olmasıyla birlikte kafama oturmayan pek çok konu da vardı.. Benim için yaşamayı isteyeceğim bir sistem değil, üzgünüm ama beni ikna edemedin Kropotkin
Ekmeğin Fethi
Ekmeğin FethiPyotr Kropotkin · Agora Kitaplığı · 2015200 okunma
Reklam
40 syf.
3/10 puan verdi
Kafka bu sefer üzdü. Dava ve Dönüşüm kitaplarının yanında bu kitabın esamesi bile okunmaz gerçekten. Kafka'nın okuduğum en vasat kitabı diyebilirim. Aslında kalemini severim ama bu kitap o kadar alelacele ve yarım yamalak yazılmış gibi geldi ki.. Zaten çokça eksik sayfası da var ve bu durum cümle aralarında not düşülerek belirtilmiş, konu kopuk kopuk işlenmiş. Eksik sayfaları olan bir kitabı okumanın ne kadar sinir bozucu olduğunu tecrübe etmiş oldum sayesinde. Sanki öykü yazmaktan ziyade, kalemini geliştirmek için karalamalar yazılmış gibi geldi bana. Sanki 'dönüşüm' kitabına bir ön hazırlık yapılmış gibiydi... Hatta şöyle bir cümle vardı: "Yatakta uzanırken, büyük bir böcek, bir Geyik böceği ya da bir Mayıs böceği şeklinde olduğumu düşünüyorum." bunu okuyunca bu düşüncem kuvvetlendi... Raban isimli bir erkeğin nişanlısı Betty'nin kaldığı yere yani taşraya giderken başından geçenleri anlatılmasını konu alan bir kitap. Bolca tasvir var, hatta kitap tasvirlerden oluşmuş diyebilirim. Yol boyunca karşılaştığı insanlarla olan diyalogları, gözlemlerini ve seyahatinin detaylarını kendine özgü bir dille anlatmış.
Franz Kafka
Franz Kafka
Taşrada Düğün Hazırlıkları
Taşrada Düğün HazırlıklarıFranz Kafka · Maviçatı Yayınları · 20172,494 okunma
280 syf.
7/10 puan verdi
Ölmüş bir balığa can veren birini görseniz ne hissederdiniz veya ne düşünürdünüz? Bu kişinin bir şifacı olduğuna inanıp kendi yaralarınıza da merhem olacağı umuduyla kaybettiğiniz insanları size geri getirmesi için ondan yardım ister miydiniz? İşte bu hikaye de böyle başlıyor. Narin, trafik kazasında kaybettiği ailesini geri kazanabilmek için fantastik ve entrikalarla dolu bir yolculuğa çıkıyor. Arraf, Narin'in dileğini yerine getirebilmek için çok zor şartlar sunuyor ve Narin ise ailesine kavuşabilmek umuduyla bu şartları kabul ederek bambaşka bir karaktere bürünüyor.. Zengin bir ailenin yanına yardımcı olarak giden Narin, ailenin tüm sırlarını açığa çıkarmak ve aileyi temelden sarsarak yok etmekle görevli. Neden böyle birşeyi yaptığını bilmeden kabul ettiği bu görev acaba onu ailesine yeniden kavuşturabilecek mi?? Okurken bu kitaptan bir dizi senaryosu çıkar diye düşünmedim değil. Ya bu kurguya benzer bir diziyi izledim yada tam Türk Dizilerine konu olabilecek cinsten bir kitap yazmış yazarımız. Okurken bunu fazlasıyla düşündüm. Okuyup da benimle aynı fikirde olanlar varsa yoruma beklerim Kitabın dili gayet akıcı ve sürükleyici bir anlatımı var. Yazarımız belli ki donanımlı ve yazmaya gönül vermiş birisi. Zaten önsözünde de yazma çalışmalarıyla ilgili teşekkürlerini ilettiği bir bölüm vardı. Kendisine yazarlık hayatında başarılar diliyor ve gelecek kitaplarını da merakla bekliyorum
Özlem Oğuz
Özlem Oğuz
Narinnar
NarinnarÖzlem Oğuz · Dağhan Külegeç Yayınları · 071 okunma
138 syf.
7/10 puan verdi
Mevsimlik işçi olarak tütün tarlasında çalışan bir aile ve bu ailenin 5 yaşındaki kızları Melek'in hikayesi anlatılıyor.
Melehat Sevinç
Melehat Sevinç
Kitap, tütün tarlasında geçen çalışma günlerinin anlatımıyla başlıyor. Böyle bir girişi, kendi büyüklerimden duyduğum Balkanlardaki tütün toplama anılarıyla bağdaştırdığım için oldukça heyecan verici bulmuştum. Dedemin ve anneannemin anlattıklarıyla birebir örtüşüyordu çünkü. Hatta bu hikayenin de Balkanlarda geçtiğini düşünmüştüm ilk başlarda, fakat ilerleyen sayfalarda Türkiye'den bir yer, Ege'den bir kasaba olduğunu anlayınca bi tık üzüldüm Kitabın ana karakteri Melek, küçük şeylerle mutlu olmayı becerebilen, sevgisini ve duyarlılığını çekinmeden gösterebilen, hassas, henüz Dünya'nın kötü tarafıyla tanışmamış, geçim sıkıntısı çeken bir ailenin tek çocuğudur. Meleği biraz Şeker Portakalındaki Zeze'ye benzettim diyebilirim. Zeze'nin konuştuğu bir şeker portalı ağacı vardı, Meleğin de Dombik ve Testere isminde iki tane taşı var. Bu taşlarla konuşuyor, dertleşiyor ve en yakın arkadaşları olarak onları hiç yanından ayırmıyordu. Ta ki kitabın sonuna kadar.... Elif, meleğin annesidir. Cihan ise babası.. Elif'e çok kızgınım.. Bence sizlerde okuyup bitirdiğinizde benimle aynı duyguları paylaşacaksınız. Yüreğinizi ısıtacak ve aynı zamanda da dağlayacak bu kitaba puanım 7/10 ...
Horoz Şekeri
Horoz ŞekeriMelehat Sevinç · Odessa Yayınevi · 202312 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
yolcu kitabında yazarımız sevgili Özlem hanım @yolcu_ozlembelen kendisi hakkında herhangi bir özgeçmiş bilgisi vermiyor. Bununla birlikte kendisine sadece "yolcu" denmesini istiyor.Kitap boyunca okurlarını 'yol arkadaşı' olarak yanında görmek istiyor ve onlara sıradan kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak içimizdeki çatlak sesten nasıl kurtulacağımızı anlatmaya çalışıyor. Geçmişte yaşadığımız üzüntülere, acılara ve hayal kırıklarına sevgi dolu gözlerle nasıl bakacağımızı, acılarımıza isyan etmek veya suçlu aramak yerine o yarayı gördüğümüz için neden mutlu olmamiz gerektiğini ve o yarayı nasıl şifalandıracağımizi öğreniyoruz. Daha doğrusu öğrenmeye dair gerekli dinamiklere ulaşıyoruz.. Bundan sonrası ise bizlerin algısına ve mücadelesine bağlı olarak gelişiyor . Farkındalık yaratan kişisel gelişim kitabı sevenlere tavsiye edebilirim. Yeni şeyler öğrenirken çatlak sesin sesi çıkmaz. Neden mi? Öncelikle bilmediği bir şey ile ilgili yorum yapamaz. Unutma geçmişten alıp alıp önüne getiriyor. Yeni bir deneyimde sesi bu yüzden çıkmaz ve sen o bilmediğin konuyu sporu enstrümanı öğrenmek, kendine katmak o kadar çok istersin ki muazzam bir konsantrasyon içinde anda olursun. Anda zaten o var olmaz. Kalbinden gelenler için gayret göstermek kendiliğinden olan bir haldir ve bu halde zorlanma yoktu. Mutluluk içinde olur. Dışsal bir faktöre, otoriteye ihtiyaç duymazsın. Kimse sana yap demez, uyuma demez, kalk demez yaparsın kalkarsın çünkü çeker seni, çekilirsin.
Yolcu
YolcuÖzlem Belen · Gelecek Atölyesi · 202380 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Türkiyeden de Montaigne çıkarmış!
"Merhaba felaket arkadaşlarım!" Evet, kitap sizi bu cümleyle karşılıyor ve okuma boyunca derin sorgulamalar yapacağınız pek çok düşünceye davet ediyor. İddia ediyorum okurken kendinizi çokça eleştireceksiniz. Tabii cesaretiniz varsa! Üzerine düşünüp kafa yormadan, altını çizmeden geçtiğim bir sayfa olmadı diyebilirim. Ödev, Emre
Ödev
ÖdevEmre Timur · İz Bırakan Kalemler Yayınevi · 202340 okunma
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.