Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Momoşko

Sabitlenmiş gönderi
"Aşk var mıdır yok mudur, boş mudur dolu mudur, ne kokar, ne boktur?" Gülmesi biraz dinince, "Tanrı gibi düşün," dedi babam, ki böyle bir yanıtı hiç beklemiyordum. "İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir..."
Reklam
91 syf.
6/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Ağaçların Özel Hayatı
Ağaçların Özel HayatıAlejandro Zambra
6.8/10 · 852 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
7/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3
Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3Laura Esquivel
7.8/10 · 64 okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Melih Cevdet Anday'ın iki karakterli tek mekanlı tiyatro oyunu. Nomalde oyun okumayı pek sevdiğim söylenemez. Sanırım takip etmekte zorlanıyorum ama bundan keyif aldım. Oyundaki erkek, kadına yardım ederek eve getiriyor. birbirini tanımayan bu iki insan bir süre sonra hararetli bir muhabbete başlıyor. Oyun süresince yapılan toplumsal tespitler, eleştiriler gerçekten okuması keyifliydi. Hepsi de zekice bir yerden yapılmıştı bence. En güzel ayrıntılardan biri ise erkeğin kadını bir türlü dinlemeyip anlamaması gerçekliğiydi. Aslında belki de tüm oyunun en büyük vurgusu iletişimdeki dinleme eksikliğimizdi diyebiliriz. Birileri konuşmak istiyor, anlatmak istiyor ama karşıdaki dinlemiyor. Bazen de anlatan dinlenmek istenmediğinin farkında olmuyor. Bu oyunda bunları okuyacaksınız. Sabaha kadar konuşan bu iki yabancı acaba hiç dinlediler mi?.. Tartışılır. İyilik, kötülük ve diğer şeylerle ilgili çıkarımlar da güzeldi. Oyunun ismi ne alaka derseniz bir japon oyunu olan mikadonun çöpleri oyunu bu iki kişi arasında devreye giriyor bir yerden sonra ve oyun üzerinden bol bol gönderme, çıkarım yapılıyor. "Mikado" da bir japon hükümdarı imiş. Oyunun nasıl oynandığını kitaptan anladım desem yalan olur. Oynanırken görmem lazım.
Mikado’nun Çöpleri
Mikado’nun ÇöpleriMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 20211,514 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İçerisinde beş farklı hikaye bulunan minik bir kitap. Sanırım öykülerin hepsini tahmin edilebilir bulmama rağmen sevdim. Analar: Zengin bir kadın evcil hayvan edinir gibi çocuk almak istiyor. İki yakın aileye gidiyor bunun için. Birinci aile çok tersliyor bu kadını ama ikincisi kabul ediyor. Ahlaki çıkarım yapılacak bir hikaye gibi dursa da, sonu ters bitiyor. Pierrot: Cimri bir kadının masum bir köpeğe ettiği işkenceleri anlatıyor. Beni en çok etkileyen bu oldu. Midem bulandı, sinirlendim. Kadının o küçüklüğü, sürüngenliği. Bu kadar gerçekçi yazılabilmesi güzel en azından. Zira aklıma bu kadın gibi insanlar geliyor. İşte Geldim: Tahmin edilebilirliği hikâyeyi sıkıcı yaptı malesef. Ama sonunda verdiği his değişikti. Bir de bu ikilem beni hep düşündüren bir durumdur zaten. Joine: Duygudan duyguya sürükleyen, konusu çok ilginç bir hikayeydi. Sanırım favorim bu oldu. Fazla anlatmayacağım okuyunuzzz. Jake: Yine çok tahmin edilebilir bir öykü ama ana karakteri işleyişi çok güzeldi. Zaten klasikleşmiş yazarlar için çok değerlendirme yapmaya gerek yok. Tekrar okuyacağım bir yazar.
İşte Geldim
İşte GeldimGuy de Maupassant · Can Yayınları · 2021422 okunma
149 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Harriet ve David isimli bir çiftin tanışıp evlenmeleriyle başlayan roman bu ikisinin evliliğini anlatıyor. İkisi de epey geleneksel olan bu çiftin en büyük hayali güç bela ipotekle aldıkları devasa evde altı çocuk yapıp mutlu aile tablosunu yaşamak. Yaşadıkları maddi zorluklara rağmen de uzun bir süre bunu yapmayı başarıyorlar. Harriet beşinci çocuğa hamile kalana kadar. Kadının hamileliğin ilk ayından itibaren bir şeyler ters gidiyor. Nitekim bu çocuğun doğup büyümesiyle aile dağılıyor. Kitapta en çok düşündüren şey Harriet onu sevmediği için mi Ben böyle oldu yoksa gerçekten Ben böyle olduğu için mi sevilmedi? Hamilelikte o kadar çok yapmaması gereken şey yaptı ki, her şey bunların sonucu da olabilir. Yazar bilerek ve isteyerek bu ikilemde bırakıyor bence. Tek seferde bitirdim kitabı sürükleyiciydi. Çoğu kitapta olduğu gibi bunda da sonunu beğenmedim. Ben kitabın bitmesini Sevmiyorum sanırım. Daha belirgin ve kesin bir son beni daha çok tatmin ederdi. Sırf ben de beşinci çocuk olduğum için okuduğum bu kitap beni mutlu etti. Keyif aldım.
Beşinci Çocuk
Beşinci ÇocukDoris Lessing · Afa Yayınları · 1988483 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sabahattin Ali'nin en bilinen hikayelerinden oluşan minik bir öykü kitabı. Everest Yayınlarının Açık Hava serisinden çıkmış. Daha önce okumadığım meşhur Değirmen hikayesini bu kitapta okudum. Değirmen gerçekten etkileyici bir hikayeydi. Yazılış tarzı da hikayenin olay örgüsü de güzeldi. Atmaca'nın ne yapacağını önceden kestiremedim ben ama normalde tahmin edilebilir bir şeydi. İnsanların başka insanlar için böyle şeyler yapmasını mantığım ne kadar saçma bulsa da kalbim bu aşk karşısında eriyor. Okumayan vardır diye ayrıntı vermeden yorum yapmaya çalıştım... Benim için kalıcı olan diğer bir hikaye ise Millet Yutmuyor oldu. Aslında neden bu kadar aklımda kaldı bilmiyorum. Kısa ama çarpıcı oluşundan sanırım. Bir de o adamın çaresizliğini hissettim resmen? Yapılan iş ahlaksız bir yerden yapılıyor diye özel sektörde çalıştığım zamanları hatırladım biraz da, komik ama gerçek... Hasanboğuldu ve Köpek hikayeleri de çok güzeldi. Hasanboğuldu'da doğa çok güzel yansıtılmış. Okurken yaşıyorsunuz, siz de o dağlarda geziyorsunuz. Siz de tırmanmaya çalışıyorsunuz... Köpek'teki toplumsal eleştiriler ise çok esprili bir yerden çok vurucu olmayı başarabilmiş. Ayran hikayesini daha önce okumuştum, tekrar okumayı yüreğim kaldırmadı. Orasını atladım.
Seçme Öyküler
Seçme ÖykülerSabahattin Ali · Everest Yayınları · 0627 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Kitaba başlarken yazar kendini anlatmış herhalde diye düşündüm. Kitap ilerledikçe yok kendi anlatamaz dedim ama sonsöz'de kendi olduğunu öğrendim. Hiçbir korku ögesi olmadan bu kadar korkunç ve kan dondurucu olmayı nasıl başarmış bilmiyorum. İnsanlığımı yitirirken demiş ama hiç insan olmamış ki. Çocukluğunda tamam sadece sosyal bozukluk diyebileceğimiz şeyler büyüdükçe acımasız suç unsurlarına dönüşüyor. Kitabı hem dinledim hem okudum. Otobüste yolculuk yaparken dinledim ilk yarısını ve zaman zaman sesli tepki vermemek için kendimi zor tuttum. Spoiler vermeden nasıl anlatırım bilmiyorum ama yazar ne yaptıysa bizi o pis karakterinin, kişiliğinin içine çekiyor. Bu kadar iradesiz, etkisiz insanlar görmek zaten beni hep sinirlendirir. Kitap karakteri de bu konuda arşa çıkmış iğrenç biri. Aslında yazar böyle güçlü duygular uyandırabildiği için çok yetenekli, kitap da çok iyi bir kitap demek gerekir fakat bende uyandırdığı kötü duygular yüzünden öyle diyesim gelmiyor. Psikolojinizin ve midenizin sağlam olduğu bir döneminizde okumanızı tavsiye ederim. Bu ay yanlışlıkla 3 tane japon edebiyatından kitap okumuş oldum. Yeto. Uzun bir süre görmek istemiyorum.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Kapra Yayıncılık · 202333,3bin okunma
861 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.