Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın Anlamını Tüketmek
Zamanın ruhu deselerdi, hiç düşünmeden, bellek yitimi, derdim. Tuhaf bir bilgi edindik sonunda. Her şeyin bir cümlelik anlamı olduğu bir bilgi. Bir saat sonra kimsenin aklında kalmayan; derdi, duygusu, sesi, soluğu olmayan bir zavallı bilgi. İçinde hayatın olmadığı bir bilgi. Ne acısı var, ne sevinci. Sadece söylüyorsunuz. Bunun için bir nedeniniz olması da gerekmiyor. Koroya katılmak için bu kadarı yetiyor. Var olacağınız başka bir alan kalmadı. Zaten iki dakika sonra siz de, sözünüzü dinleyenler de hiçbir şey anımsamıyor. Gerçi siz sözünüze muhatap aramıyorsunuz, konuştuğunuz kişi de kimseden bir söz beklemiyor ama olsun, ne gam. Çağ, yeni bir varoluş kaidesi yarattı. Siz neden alçakta kalasınız değil mi? Bir şimşek çakımı boşlukta, siz de iki saniye göründünüz. Yeter! Şimşek çakımı da değil, aptal bir tekrarın ruhsuz, kimliksiz gölgesi.
Deus ordinator omnium
Şüphesiz Tanrı'nın genel fikirleri/ideleri yoktur çünkü yarattıklarını en ince ayrıntısına kadar bilir; kafamda saymadığı tek bir saç teli yoktur. Bireylerle, onların ayrıntılarına bağlıdır: Belleği her birini kapsar. Yetersiz bellekleri her şeyi kucaklayamadığından insanlar genel ideleri kavrarlar. Koşulları terk ederek, ayrıntıları düzenleyerek çıkarsama ve öngörülerde bulunmalarını sağlayan yasalar bulurlar, yani yetersiz bellekleriyle Tanrı'yı taklit ederler. Bir düşünce tasarrufu olan soyutlama bu eksikliği giderir. Yeterince güçlü bir bellek icat ederseniz tasarruf yapmanıza gerek kalmaz: bilgisayarlar! Bilgisayarlar tekil manzaraları kendi içinde biriktirdiğinden ve bireylerin ayrıntılarını belleklerinde sakladığından dolayı Ortaçağ teolojisinden bir isimlendirme almaya hak kazanır: Deus ordinator omnium [Tanrı her şeyi sayar.] Bilgisayarlar bedenim gibidir.
Sayfa 83
Reklam
Bir toplum ne kadar çok unutursa, birileri o kadar çok yedek bellek üretir, satar ve boşalan nişleri onunla doldurur. Hafif bellek endüstrisi. Hafif malzemelerden üretilmiş geçmiş, 3D yazıcıdan çıkmış gibi plastik bellek. İhtiyaç ve talebe göre bellek. Legoların yeni hali- boş kısma tam uyacak farklı geçmiş modülleri sunuyor...
Sayfa 168Kitabı okudu
işaretlerin saklanmasını ve taşınmasını sağlayan teknolojilerden önce bellek ve aktarımın birincil kayıt ortamı olmayı beden sürdürüyordu.
Sayfa 79
saksağanlar guguk kuşu doğurmaz!
Zaman uzaya kazınır. Dünyanın bedeni bellek rolünü oynar. Bu yüzden saksağanlar guguk kuşu doğurmaz.
Sayfa 78
Yaş beni yener Gençlik beni terk eder Bellek bana kalır
Reklam
Bir kadın birini tutkuyla seviyordu. Korkunç bir beyin hummasına tutulmuştu. Elinde olmadan ağlıyor, gülüyor; boğulur, can çekişir gibi oluyor, boğazı şişiyor; bazen kasvetli bir sessizliğe gömülüyor, sonra keskin çığlıklar atıyordu. Sevgilisinin, hastalığından bezerek kendisinden soğumaya başladığını fark edince iyi olmaya yahut ölmeye karar verdi. İçinde bazen önderin, bazen de uyrukların üstünlüğü ele geçirdiği savaş başladı. Sinir ağlarının gücü merkezle denk olduğunda kadın ölümün eşiğine geliyordu. O zaman onu yatağına götürürlerdi, orada hiç bir yaşam belirtisi göstermeden ve kımıldamadan saatlerce yatardı. Bazen de bir yorgunluğa, baygınlığa, âdeta sonunun yakın olduğunu gösteren tükenme haline düşerdi. Bu savaş altı ay sürdü. İsyanın daima sinir ağlarında başladığını hissediyordu. İlk belirtiler başlar başlamaz kalkıyor, koşuyor, yoğun egzersizler yapıyor, merdivenleri çıkıp iniyor böylece irade mekanizması, sinir sisteminin merkezi karşı koyunca kendi kendine; Ya zafer ya ölüm diyordu. Sayısız zaferlerden ve bozgunlardan sonra önder(bellek) duruma hakim oldu ve uyruklarını(sinirleri) kendine tabi kıldı. Ev hayatının bin bir çeşit eziyetlerine katlandığı, birçok hastalık geçirdiği halde bir daha bu krizler nüksetmedi.
Zamanın ruhu deselerdi, hiç düşünmeden, bellek yitimi, derdim. Tuhaf bir bilgi edindik sonunda. Her şeyin bir cümlelik anlamı olduğu bir bilgi. Bir saat sonra kimsenin aklında kalmayan; derdi, duygusu, sesi, soluğu olmayan bir zavallı bilgi. İçinde hayatın olmadığı bir bilgi. Ne acısı var, ne sevinci. Sadece söylüyorsunuz. Bunun için bir nedeniniz olması da gerekmiyor.
"gerilimli anlarda bellek çok önemsiz bir şeyin üzerinde durur ve insan bunu uzun yıllar sonra bile bütün ayrıntıları ile hatırlar."
Sayfa 19
"Senin gibi, ben de var gücümle çırpındım unutmamak için. Senin gibi, unuttum. Senin gibi, ben de avunmak bilmez bir belleğim olsun istedim; gölgelerden ve taştan bir bellek."
Reklam
Uyuşturucu, bellek kaybına ve şimdi aklıma gelmeyen başka zararlara yol açar.
Sayfa 231 - Can YayınlarıKitabı okuyor
ne diyordu, hepimizden yapılmış bir bulantı fotoğrafının altındaki dizeler: herkesle bir olurum / kişiliksiz kalırım.* kimsenin kendine ait bir zamanı yok. kimsenin kendi acısı yok, anısı yok, rüyası yok, arzusu yok. herkes koronun en ortasında en yüksek sesi çıkarmak için çırpınıyor. oraya nasıl geldiğini bilmiyor. oradan nereye gideceğini bilmiyor. kalabalıkla birlikte o da bağırıyor. tek zamana indirgenmiş bir bellek. yapıştırma bir gülümseme. eğreti. anlamsız.
*edip cansever
"bellek, bir tür kurtarılma edimini akla getirir, anımsanan şey hiçlikten kurtarılmış demektir, unutulan şeyse terk edilmiştir."
Landsberg ise (2004), medyanın etkisi altında oluşan çağdaş bir kamusal bellek biçimini tanımlamak için “ protez bellek” terimini kullanır. Protez bellek kişiseldir ve bir birey tarafından derinden hissedilir ancak deneyimlemez ve o kişinin öznelliğini ve politikasını şekillendirme yeteneğine sahiptir. Landsberg bu bellek türüne doğal olmadığı, yaşanmış deneyimlerin ürünü olmadığı için protez bellek adını veriyor. Protez bellek yapay bir uzun gibi vücuda giyilir, birbiriyle değiştirilebilir, mübadele edilebilir ve yüksek oranda metallaştırılabilir. İnsanların çevrelerini anlamalarına ve diğerleriyle etik bir ilişki kurmalarına yardımcı olmaları anlamında faydalıdır da.
Sayfa 310 - Ayrıntı, 1.Basım 2023Kitabı okudu
Sümerliler bu yere “bellek evi” derlermiş. Mısırlılar “ruhun iyileşme yeri” derlermiş. Tibetliler ise “mücevher okyanusu” adını vermişler. Kütüphaneden söz ediyorum elbette.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.