Mihail Bulgakov, 20. yüzyılın Rusya'sında yaşamış bir yazardır. Tıp eğitimi almış olmasına rağmen edebiyata ilgi duymuştur. Bulgakov'un Köpek Kalbi eserinde de kendi yaşamından izler görüyoruz aslında. Örneğin, tıp eğitimi almış olması, eserdeki bilimsel detayların ve tıbbi konular üzerindeki derinliğini arttırmıştır.
Eserde dönemin baskıcı rejimine ve toplumdaki değişimlere eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşılmış olabilir.
Eser, Profesör Flipoviç'in bir köpeğe insana ait olan bir hipofiz bezi nakletmesiyle başlayan olayları anlatır. Özellikle köpeğin insana dönüşmesiyle geçirdiği değişim ve bu değişimin etik boyutuyla birlikte, köpeğin yaşadığı iç çatışmaları okuyoruz. Okurken düşündürmesiyle birlikte oldukça akıcı ve okuması keyifli bir eserdi. Tavsiye ederim.
O dönemlerde yaşamış olanlar, yanlış zamanda, şu korkunç 20.yüzyılda dünyaya gelmenin acılarını çekmişlerdi. Aynı yüzyılın son on yıllarında doğanlar ise refahın, güvenliğin, özgürlüğün keyfini sürüyorlardı.