Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Romandan çok anlatı tarzında çok az diyaloglarla örülmüş ve anlatırken okuyucuyu direk olayın içine sokuvermiş ilk cümle. Bu nedenle sadece merakını yenmek için kitap okuyan okuyuculara çok şey ifade etmeyen bir kitap.
Santiago Nasar'ın öldürüleceği gün. diye başlayan ve öldürenlerinde ikiz kardeşler olduğu, Perşembenin gelişi Çarşambadan belli bir kitap. denilse de;
Marquez, olay örgüsünden, kadının ve erkeğin toplumdaki yerinden ve özellikle hikayenin anlatıldığı toplumdaki sınıfsal ayrımın çok belirgin olmasına kadar bir çok temel konuyu arka planda veriyor.
Konu bekareti olmayan bir kızın düğün gecesi ve bu konuya kim sebep olduğu ve suçlunun bulunup töre gereği ortadan kaldırılması; gibi olsa da
Gerçek olan sınıfsal ayrışmışlığın içerisinde duyarsız gibi duran toplumda katılaşan gelenekler ve insan hayatının çok ucuz olması.
Yüzyıllık Yalnızlık’ta da gördüğümüz Güney Amerika kültürünün bize göre biraz boşvermişlik içinde yaşadığı toplum yapısı. Bir yerde her bireyin kendini kurtarma çabası.
Kitabının bitiminde bile hala kızın bekaretinin Santiago Nasar tarafından bozulmadığı muamması sürüp gitmekte.
Ahmed Günbay Yıldız'ın okuduğum üçüncü kitabı. İlk iki kitapta aldığım tadı tam olarak alamasam da kitap yine kendini okutmayı başarıyor. Kitabın içeriği eski yeşilçam filmlerinden kestiler sunmakta. Feleğin tokadını yemiş genç bir kız(Elif), kocası tarafından yıllar önce terk edilen ve yıllardır kayıp oğlunu arayan bir anne(Keriman Hanım), hapishaneye düştükten sonra tövbe eden şehrin eski belalısı ( Dursun) ve koğuştaki yakın arkadaşı(Yadigar) ve yeşilçam filmlerinin olmazsa olmazı kötü karakter (Birli)...
Kitaptaki karakterler arasında çok fazla tesadüfi bağ var. Ama en büyük sürpriz kitabında sonlarında sizi bekliyor.
Genç bir kız olan Elif düğün gecesi evinden kovulur ve yolu yıllardır kayıp oğlunu arayan Keriman Hanımla kesişir.Dursun ve Yadigar'ın yolu ise cezaevinden çıktıkları ilk gün ; geçmişi peşini bir türlü bırakmayan ve sokak ortasında yardım isteyen Elif ile kesişir. Elif'in peşindeki şehrin namlı kabadayısı Birli'dir. Dursun, Yadigar, Elif ve Keriman'ın hayatları bu karşılaşmadan sonra tamamen değişecektir.
Doçent Aysel'e veda...
''Hayır...'' Dar Zamanlar üçlemesinin son kitabıdır. Ölmeye Yatmak'ta 1930 ve 40'lı yıllar, Bir Düğün Gecesi'nde 1970 ve 70 Darbesi'nden sonraki yıllar, Hayır...'da ise 1980'li yıllara dayanmaktadır. Ölmeye Yatmak'ta kurgunun genel merkezinde olan Aysel, Bir Düğün Gecesi'nde daha çok
Kitabın 1.bölümünde(15 sayfa) ne anlatıldığı pek anlaşılmıyor ama ilk bölüm bittikten sonra kitap içerisinde sürüklemeye başlıyor.
Iki kabile arasında yaşanan bir kan davası vardır ve Naass atalarının başlattığı davayı devam ettirecek kişidir. Bu yüzden bir an once evlenmeli ve soyunu ettirmelidir. Ama Naass bu kan davası bulunan kabilenin kızı Unga'ya âşık olur. Kan davasını bitirmek için evlenirler. Fakat duğun gecesi kotu vir olay yaşanır denizden gelen bir adam Unga'yı kaçırır. Naass Unga'yı bulmak ve intikamını almak için kendi küçük dünyasından çıkar ve onların peşine düşer. Naass'ın başından geçenler anlatılır.
Kısacık vir kitap olmasına ragmen etkisi büyük bir kitap. Okuduktan sonra Jack London'a tekrar hayran kaldım.
bize hergün düğün
Bir düğün gecesi Dar Zamanlar üçlemesinin ikinci kitabıdır. Bu kitapta birinci kitabın devamı gibi 70'li yılların sosyal, ekonomik ve siyasi durumunu çarpıcı bir dille aktarmış bir dönem romanıdır.
Roman bir düğün gecesinde çeşitli görüş ve toplumsal sınıfa ait kişilerin bir araya gelmek zorunda kalması ile başlar. Romanın anlatıcısı
İlk kitabın gazıyla serinin ikinci kitabı “Bir Düğün Gecesi”ni de okudum ama ilk kitaptan aldığım tadı alamadım malesef. Bu kitapta yazar, ilk kitapta Aysel’in yakın çevresindeki karakterleri bir düğün vesilesiyle bir araya getirip hem ortamdaki hallerini, hem de flash-back’lerle ama bu defa daha sıkışık bir zaman yelpazesinde ve 1960 darbesi ekseninde tahlil ediyor.
İnternette okuduğum yorumlardan sonra serinin üçüncü kitabına enerjim kalmadı.