Bak şimdi aklıma ne geldi, dostoyevski , çok severim, beyaz geceler, aleksy aleksiyeviç, tam bir tip, kendi deyimiyle hayalperest, tesadüfler onu nastyenka ile karşılaştırır, okumuşsunuzdur, orada aleksy tanrısının dilidir, yani dostoyevskinin, yalnızdır, kendini bulabileceği bir duygu ve düş teninden yoksundur, yoksuldur, bir farkla belki maddi değil ama duygusal bir yoksulluk, mümkündur ki dosto bu satırları yazarken böyle birşye sahip olamamanın acısını yaşamış, kendini avutmak için düşün dünyasında onu yaratmıştır, adına nastyenka demiştir, değilmi yani, bir insan neden hayalperest olur, çünkü gerçekliği onu tatmin etmemekte, gereksinimlerine cevap vermemektedir, maddi yada manevi, aleksyde fazlasıyla cisimleşmiş bir figürün yoksunluğunu yaşıyor, platonun ideler mağarasından çıkıp gerçekliğin kanlı canlı varlığına dokununca birden içini bir ürperti kaplar, çünkü ona hiçbir zaman sahip olamayacaktir, nastyenka ruhuyla bir başkasına ait, tam bir yıkım ve mutsuzluk hali..