ne gördün ey âmâ?
ne kadar az imiş dünya ve ben ne kadar az imişim orda.
"Ama gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir..."
(Küçük Prens)
Ohh...Ebedî yolculuk...Ne güzel şey... Hazırlığı tamam olan...Ahiret erzağını... toplamış olan için orası...ne güzel diyar... Hayatın külfetlerinden terhis olmak...dünya meşakkatlerinden...âzâd olmak...kabre iç huzuruyla varmak...her şey fâni...Bâki olan yalnız O...O'na kavuşmak...Bâki'de beka bulmak...ne güzel...ne güzel şey...
Eşhedü Enla İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Râsulullah
Karanlık olmasa ,ışığın kıymeti,
Ayrılık olmasa, vuslatın lezzeti, Elem,ızdırap,gam ve keder olmasa saadetin o sarhoş edici güzelliği bilinebilir ,duyulabilir, görülebilir miydi hiç?
Bir misafir odası benim küçük kalbim,
Lakin her misafiri hemen kabul eylemez.
Biraz hırçın ve mağrur,bu esrarlı mâbedin
Kapalı kapıları ,her gelen pek giremez.
Öyle bir oda ki bu,hiçbir eşya yok, bomboş.
Yalnız bir köşesinde vuran küçük bir saat,
Kapıları kapalı,üstelik bir hayli loş.
Bu kasvetli odaya verir bir parça hayat.
Bu misafir odası,bir misafir bekliyor.
Köşede duran saat vuruyor tik tak tik tak.
Gelecek diye her an günlere gün ekliyor,
Öyle bir misafir ki,bir daha çıkmayacak!
Derdim!Yeter,sakin ol,dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam;
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten,kimine gam.
Bırak, şehri iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte.
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel derdim!Ver elini bana,gel şöyle.
BAUDELAİRE