Bakıyor gözlerime. Kafamın içinde en dertli türküler çalıyor. Korkuyorum. Gitmesinden değil, gelmesinden korkuyorum. İnsan hiç sevdiğinin gelmesinden korkar mı? Ben korkuyorum.
…….
Ciğerlerimi delip geçen, dünyamı zindana çeviren, beni kör kuyularda merdivensiz bırakan o kara gözlerin esaretinden kurtulabilecek miydim? Ben öyle olduğunu sanıyordum. Sonra birdenbire o savaşı kaybettiğimi anladım…
Kız olduğunu söyledi, başımı çevirip ağlamaya başladım. Pekâlâ dedim, ‘kız olduğuna sevindim. Umarım akılsız da olur, bu dünyada güzel ve akılsız bir kız olmaktan daha iyisi yok.’
Genç ve aklım bir karış havadayken babamın verdiği bir öğüt var ki, hâlâ üzerinde düşünür dururum.
‘Birini eleştirecek olduğun zaman’ demişti, “dünyadaki bütün insanların senin sahip olduğun avantajlara sahip olmadığını unutma.”