Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Celaleddin Harzemşah
Celâleddin Harezmşah gayretiyle, her türlü zorluğa ve kayba rağmen direnmesiyle, insanların adını duyduklarında korkudan titredikleri Moğollar karşısındaki duruşuyla unutulmayan ve asla unutulmayacak isimlerden biridir. O, Moğollar tarafından tarumar edilen ülkesini yeniden ihya etmek, Müslüman şehirlerini istilâlardan korumak için on bir yıllık saltanatı süresince hiç durmadan cepheden cepheye koşturan, Moğollara batı seferlerinde ilk yenilgileri yaşatan isimdir. Onun bu başarıları, cesaret ve kararlılıkla hareket edildiği takdirde Moğollar gibi güçlü ordulara sahip grupların bile mağlup edilebileceğini gösterdi. Celâleddin’in cesareti, en büyük düşmanı Moğol Sultanı Cengiz Han’ın bile ona hayranlık duymasına ve “Böyle bir oğula sahip olan babaya ne mutlu.” demesine sebep oldu.
Buhara Yanıyor, Yavuz Bahadıroğlu'nun Harzemşahlar Devletinin Cengiz Han eliyle yıkılışını anlattığı ilk romanı.
Romanda, Harzemşahların sultanı olan Alaüddin Muhammed'in ihtirasları, mağrurluğu ve Cengiz Han'la cenge girmek yerine nasıl kendi canı için korkup halkını geride bırakarak kaçtığı, Türkmenler ile Kıpçaklar arasındaki yaşanan sürtüşme ve Kıpçak Hanlarının vatanlarına milletlerine olan ihanetleri, içinde Harzemşah Sultanının oğlu olan Celaleddin'in ve gözüpek kumandan Temür Melik'in de bulunduğu bir avuç vatanperver Türkmenin vatanı uğruna nasıl mücadele verdiği anlatılıyor.
Kitap çok akıcı ve duru bir üslup ile yazılmıştı. Yavuz Bahadıroğlu'nun romanları benim daima ilgimi çekmiştir ve gerek okurken gerek okuduktan sonra beni çok memnun etmiştir. Kendisi tarihi sevdiren adam olarak da bilinir. Okuduğum her romanında olduğu gibi bu romanını da her yaştan okuyucuya mutlaka tavsiye ediyorum. Yavuz Bahadıroğlu'na da Rabbimden rahmet diliyorum.
Dikkat spoiler içerir.
Harzemşah hükümdarı Cengiz Han ile anlaşamayınca ve Otrar valisine ceza vermeyince Bahaeddin Veled'in son bir nasihatte bulunup göç etmeye karar vermesi üzerine 300 kişilik kafile, içinde oğlu olan Muhammed Celaleddin yani bizim bildiğimiz adıyla Mevlana da içinde olacak şekilde yola çıkar. Nişabur'da bir sohbet
Elveda Buhara, Buhara Yanıyor romanının devamıdır. Dönemin en güçlü İslam devleti olan Harezmişah Devleti'nin en ihtişamlı zamanında yanlış dış politika yüzünden nasıl çöktüğünü ve Celaleddin Harzemşah'ın bu çöküşü engellemek için giriştiği destansı mücadeleyi konu alır. İslam şehirlerinin incileri olan Buhara ve Semerkant'ın Sultan Alaaddin Muhammed ve Kıpçak Beylerinin yanlış politikası yüzünden yakılıp yıkılması hüzünlü bir anlatımla gözler önüne serilmiş. Moğollardan daha çok ordusu bulunan Harzemşah Devleti hain Kıpçak beylerinin etkisi ile savaşmadan şehirlerini bir bir terk etmiş ve bu yanlış politika devletin sonunu hazırlamıştır.
Aydın Taneri'nin 1977'de basılan kitabı. Celaleddin Harezmşah dönemi anlatılmış. Harezmşahlar'ı anlatan diğer kitabı gibi bu da mutlaka okunması gereken bir kitap
Celalu'd Din Harizmşah ve Zamanı (Celaleddin Harzemşah)Aydın Taneri · Kültür Bakanlığı Yayınları · 19774 okunma
Ali Yayan / Celaleddin Harzemşah.
Bitap Çöller Harap Şehirler.
Tarihte kurulmuş Türk devletlerinden birisi de Harzemşahlar devletidir. Atsız bey tarafından kurulmuş, Alaaddin Muhammed zamanında Asya'ya yayılmış Celalettin Harzemşah'la sona ermiş bir devlettir. Cengizhan'ın " her ata'nın böyle bir evladı olmalı " diye tanımladığı Celaleddin Harzemşah tarihte adını cesaretiyle yazdırmış önemli bir hükümdardır. En büyük şanssızlığı ise Cengiz Han dönemi ile başlayan Moğol saldırılarının asyayı tamamen kaplamış olmasıdır.
Yazar, bitap çöller harap şehirler tanımlamasıyla bir anlamda o dönemdeki asya'daki durumu en güzel şekilde ifade etmektedir. Hikaye Celalettin Harzemşah'ın hayatını anlatmakta, Sarıyer'de yaşayan bir balıkçının kahvedeki müdavimlere Celalettin Harzemşah'laa ilgili olarak bildiklerini, günlerce anlatmasından meydana gelmektedir. Eser yazarın da belirttiği gibi, aslında bir devin yani Celalettin Harzemşah'ın mütevazı hikâyesidir.
Kitabın belirgin şekilde bölümlere ayrılmaması, yazardan hiç bahsedilmemesi büyük bir eksiklik olarak düşünülebilir.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
