Osmanlı imparatorluğunun en güçlü zamanlarında İstanbul'un büyülü havasında nakkaşhanenin gizli dünyasında geçen bir aşk, cinayet, tutku ve tarih romanı. Hiç bilmediğimiz ya da hatırlamadığımız bir kültürün geçen yüzyıllar içinde nasıl unutulduğunu ve gözden düştüğünü anlatan, ama bunu yüzlerce yıllık doğu kültürüne ait efnase, hikaye, destan ve masallarla süsleyen, düz bir yazıdan ziyade doğu ve batı arasındaki hayat algısını felsefi olarakda sorgulayan bir roman. Şimdilerde hiç hatırlanmayan ve kitabın içinde de hatırlanmayacağı anlatılan nakış ile resmetme tutkusunu bizlere anlatan güzel bir roman. Orhan Pamuk bu kadar bilgi ve hikayeye nasıl ulaşmış, doğunun efsane ve hikâyelerine nasıl bu kadar hakim olmuş bilmiyorum ama iyiki de olmuş. Orhan Pamuk'un yazdıklarını okurken insan hayret ediyor gerçekten. Çok farklı konulara, ruh hallerine ve insanların karakterlerine öyle can alıcı noktalardan dokunuyor ki hayran olmamak elde değil. Türk edebiyatı için benim gözümde baş yapıtlardan biri oldu roman.