Burçin DEMİRTAŞ

Babam kırk üç yaşında öldü, ben on be yaşındayım. Bugün ondan daha yaşlıyım. Onu daha iyi tanımamış olmaktan dolayı üzgünüm. Bundan dolayı ona kızgın değilim.
Reklam
Bir türlü tadamadığım yakıcı bir duygunun pençesi­ne düşmek istiyordum: böylece yaşadığımı hissedebile­yim; günah, şehvet, acı, pişmanlık, suçluluk kavursun içimi, içimdeki ve evimdeki boşluk dolsun. Beni yakan ateşi saklamak olsun işim. Günler daha hızlı geçer. Za­man anlam kazanır.
Düşündüm, BİR HAYAT NEDİR? Başlar ve biter, BİR HAYAT NEDİR? Acı ve tatlıdır, unutulur hepsi, BİR HAYAT NE­ DİR? Emin olmasam da 'hayat bir iz bırakmaktır’ diyebili­ rim. Mezar taşı bir iz sayılır mı, emin değilim. Razı olan için mezar taşı bir izdir. Ben razı değilim. Gerçi elimden ne gelir?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamak her şeye rağmen bir iz bırakmaktır yeryü­zünde
Yaralar vardır Hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin.
Reklam
Reklam
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.