Bir an, şöyle nefes alıp verecek kadar kısa bir süre bir üşüme duydu kalbinde, ne kadar yalnız olduğunu görünce küçük bir hayvan gibi, bir kuş ya da bir tavşan gibi içinin ürperdiğini hissetti.
Bir başkasının yaşamı konusunda yargıda bulunmak bana düşmez! Bir tek kendim, yalnızca kendim için bir yargıya varabilir, bir şeyi seçer ya da yadsıyabilirim.
Önemli olan görüşler değildir asla, bunlar güzel ya da çirkin, zekice ya da budalaca olabilir, isteyen benimser, isteyen elinin tersiyle itebilir bunları.
Hiçbir şey öğrenilemeyeceğini öğrenmek için hayli zaman harcadım ve harcıyorum hâlâ, dostum Govinda; şimdiye kadar öğrendiğim tek şey, hiçbir şey öğrenemeyeceğim oldu.
"Ormana gideceksin ve bir Samana olacaksın," diye başladı konuşmaya. "Baktın ki ormanda mutluluğa kavuştun, dön gel ve öğret bana mutluluk neymiş. Düş kırıklığına mı uğradın, yine dön gel, yine seninle birlikte Tanrılara sungular sunalım..."
Entellektüel değiller, çünkü bağımsız değiller. Bir entellektüelin bağımsız olması şarttır. Bir aydının herkesten fazla kendi ideolojisini, ülkesini, olanları sorgulama sorumluluğu var. Etkin eleştiri, kişinin ötekine yönelik eleştirisi değil, kendine yönelik yaptığı eleştiridir. İnsanoğlunun bağımsız aydınlara ihtiyacı vardır. Bağımsız olmak sadece paraya tenezzül etmemek, sadece ideolojilerin kalıbına sığmamakla gerçekleşen bir mazhariyet değildir. Bağımsız olabilmek için entelektüelin yeteneği yanında iyi bir kişiliği ortaya çıkartmayı, yani acı verebilmeyi bilmesi lazım kendisine karşı. Bazı gerçekleri kendine itiraf ettiğinde acı çekersin. Bunları telaffuz ettiğinde daha fazla acı çekersin. Bunların tasfiyesi için mücadeleye giriştiğinde büsbütün fazla acı çekersin. Bu ağır bir bedeldir. Ancak bağımsız aydın böyle bir bedele talip olur...
Bağımsız adam, bazen kırmızı adama bakar; bazen yeşil adama bakar. Her gördüğü insanın hoşlanmayacağı şeyler söylemek zorunda kalabilir. Ha hep doğru konuşamaz, her şeyi doğru söylemez ama her şeyi iyi niyetle söyler.
(Ömer Lütfi Mete, Derin Devlet)
Atman kendi içinde değil miydi onun, yüreğinde o gerçek, o ilk pınar akmıyor muydu? Onu bulmak gerekiyor, kendi Ben'inde bu asıl pınarı bulmak, onu bulup özümlemek gerekiyordu! Başka türlüsü aramaktı yalnız, dolambaçlı yoldu, yolunu şaşırmaktı.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Başka kitabını okur muyum? Bilmiyorum. Ama etkileyici olduğu kesin. Bir böcek olarak uyanmak, o acziyet ve uzun bir süredir sorumluluklarını üstüne aldığın insanların o andan itibaren meydana gelen değişimleri... Aslında dönüşüm geçiren Gregor değil de ailesi gibi! Ve sonu... Okumak gerek...
* Anladığım kadarıyla Kafka, kitabın kapak tasarımında böcek kullanılmamasını istemiş. Keşke Kafka'yı dinleselermiş.
DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2022222,8bin okunma
Bir günce tutma isteği bile gelmiyor içimden, belki içi eksiklerle dolu olduğu için, belki hep yarım kalmış ve görünüşe göre yarım kalması zorunlu eylemleri yazdığımdan ötürü, belki de yazmak bile hüzünlü olmama yol açtığından dolayı.