Mert Yeğin

Mert Yeğin
@di_angelo
Sıkı Okur
Şeylerin özünü ve doğasını araştırıyorum. Hiçbir şeyi töze indirgemiyorum, kabul eden taraf olmak istiyorum. Ahlak-sız olanı seviyorum, zincirimle yürümüyorum; insanda tanrıyı paralıyorum.
"Devletin topraklarına eşit sayıda insan yerleştirin, her yere aynı hakları verin, her yana refah ve canlılık götürün; bu sayede devlet hem mümkün olduğu ölçüde güçlenir hem de en iyi idare edilen devlet vaziyetini alır. Şunu da aklımızdan çıkarmayalım ki, şehirlerin surları, köy evlerinin yıkıntılarından inşa edilir. Başkentte ne zaman bir sarayın yükseldiğine şahit olsam devlette bir yerlerin yıkıldığını görür gibi olurum."
Reklam
"Herkesin malı olan bir toprak parçasına sahip olmak için oraya ayak basmak yeterli midir? Diğer kimseleri o toprak parçasından uzak tutabilecek güce sahip olmak, o insanları bir daha bu toprağa dönme hakkından mahrum bırakmaya yetmeli mi? Bir insan ya da bir topluluk, uçsuz bucaksız toprakları güç kullanarak elde etsin ve diğerlerini ondan yoksun bıraksın; doğanın tüm insanlara bahşettiği yiyecek, içecek ve ikamet edilecek toprak parçasından onları mahrum etsin de bu davranışı cezasız kalsın, mümkün müdür?"
"Siz insanların, bir konuda 'ahmakça', 'akıllıca', 'iyi', 'kötü' diye konuşma gereği duymanız ne anlama geliyor? Bir eylemin altında yatan koşulları hiç incelediniz mi? Yaşanmış ya da yaşanmak zorunda olan şeyin nedenlerini biliyor musunuz ki? Biliyor olsanız bu kadar aceleci karar vermezdiniz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
"Tatlı laterna! Sesini seviyorum. Senin sarhoş, tuhaf sesini! Sesini ne zamandır ne kadar uzaklardan ve sevgi havuzlarından gelirken duyuyorum. Ey eski çan, ey tatlı laterna! Bütün acı kalbini deşiyor. Baba acısı, babalar, atalar acısı. Konuşman daha olgun bir hal aldı. Bizzat dünya olgunlaştı. Üzüm esmerleşiyor, üzüm şimdi ölmek istiyor. Artık mutlu ve ölmek istiyor. Üstüninsanlar, bunun kokusunu almıyor musunuz? Ondan gizli bir koku geliyor. Sonsuzluk kokusu bu, esmer bir altın şarap kokusu. Eski mutluluğun kokusu.'Dünya derin, gündüz düşünüldüğünden daha derin,' diyen sarhoş bir gece yarısı, ölüm mutluluğunun kokusu!"
Reklam
Reklam
1.411 öğeden 1.396 ile 1.410 arasındakiler gösteriliyor.