Dilan Çalışkan

Dilan Çalışkan
@dilancalskan
Değirmen
Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
Reklam
Şimdiye kadar karşılaştığım tüm insanlar içinde, belleğimde en canlı kalan oydu.
Çünkü dizeler, birçoklarının dediği gibi, duygular değildir ( bunlara insan yeterince erken yaşta sahiptir ), diziler deneyimlerdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince.
Sayfa 176Kitabı okudu
Arada bir kendi başıma olmanın iyi geldiğini bilecek kadar büyümüştüm artık.
Reklam
Hayvanlar Mahkemesi
Bir insandan, bunlardan başka daha ne beklenebilirdi ? Tanrı onu insan yaratmakla, en büyük cezasını vermiş. Biz ona daha başka ne ceza versek, bunun yanında hiç kalır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Hafızamızın, biz yaşlandıkça fazla yük taşımak istemeyen huysuz bir yük hayvanı gibi attığı ağırlıklar en sevmediği yükler midir, en ağırları mı, yoksa en kolay düşenler mi ?
Galip bir an kendi derdiyle perdedeki kadının derdinin bir olduğunu hissetti; ya da dert yoktu da ortak bir dünya vardı. Çok fazla bir şey beklemeyen, ama hiçbir zaman da küsülmeyen, anlamı ve anlamsızlığı sınırlı, insanı alçakgönüllüğe çağıran yerli yerinde bir dünya.
Yanıtlarının hepsinde, her zaman, bilmem nasıl bir derinlik var ki, senin yanında her şeyi hiç çaba harcamadan anlıyorum. Ah, ne güzel ! Özgürüm.
Dünyayla ilgili hiçbir fikri olmadan bu kapalı köşkte büyütülmüş bir çocuk. Böyle bir sabinin ileride mutlu olmasına imkân var mı hiç ? Hayatı bilmiyor ki ondan bir şey istesin.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Belki de benim için daha iyi olacaktı bu. Ticaretimi yapar serbestçe gezer tozardım. Sırtıma bu kadar yük de binmezdi, her an ölüm korkusu çekmek de. Kader işte Doktor bey evladım. Bu köşkte çok düşünecek vaktim oldu. Ben neyim diye düşünüyorum hep. Allah'ın seçilmiş kulu mu, onun iradesinin bir uzantısı mı yoksa herhangi bir insan mı ?
Sayfa 256Kitabı okudu
Şu ovada kutsal hiçbir şey kalmadı ki nar ağacı da kalsın. Zaten öyle kutsal bir nar ağacı da yoktu. Ne ki iyi, ne ki güzel, ne ki insanca, başını aldı da çekildi gitti uzaklara.
Hiç akıl edip de düşünen var mı ? Gün kimin hesabına tutar akşamı, Rahmetinden kim demlenir bulutun, Hayırlı evlat makina Nasıl canavar kesilir. Kurdun, karıncanın rızkını veren Toprak nasıl ayartılır, Yüz vermez topal öküze, Ve almaz koynuna kara sabanı.
Gülümsemeye, hayata ve hayatın kendisine biçtiği role aldırmıyormuş gibi davranmaya çalıştı ama başarılı olamadı.
En iyi sevgi, insanın eski mutsuzluklarından kaçmak için değil de, yeni mutluluklara kavuşmak umuduyla beslediği sevgidir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Gerçek ne kadar tatsız ya da acı olursa olsun, yüz yüze gelmeli, alışmalı ve yaşayışımızı ona uydurmaya çalışmalıyız.
Reklam
İnsanlığın yaşadığı acılar, tarih kitaplarının sayfalarında, birtakım evrak ve belgelerin arasında ya da süslü söylevlerin şehvetinde göstermez kendini.
O yanımda olunca, yalnızlık denen o somut duyguyu bir süreliğine unutabiliyordum. O benim bulunduğum dünyanın sınırlarını genişletiyor, derin derin nefes almamı sağlıyordu.
Jonathan Noel bütün bu olup bitenlerden, insanlara güvenilmeyeceği, huzur içinde yaşayabilmenin ancak onları kendinden uzak tutmakla olabileceği sonucunu çıkardı.