Kızılgöz o kış, son karısını taciz ve sürekli dayakla öldürdü. Uzak atalarının zamanından ileri gidememiş, ilkel biri olduğunu söyleyip duruyorum ya, aslında bu olay daha da beterdi, çünkü daha aşağı seviyede olan hayvanlar bile dişilerine böyle kötü davranmaz, onları öldürmez. Bu açıdan baktığımda atalarının zamanından beri ilerleme kaydedememiş olmasına rağmen Kızılgöz'ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum çünkü sadece insan türünün erkeği dişisini öldürür.
Hayatının malzemesi olan kalıtımı, hamura benzetilebilirdi. Birçok olasılığa açık, bir sürü kalıba girebilen bir malzemeydi. Ona belli bir şekil verense çevreydi.
Kaderini başkasının ellerine bırakmak, varoluşun sorumluluğunu devretmek demekti bu. Telafisi de kendi içindeydi bu bedelin çünkü başkasına dayanmak, tek başına durmaktan her zaman daha kolaydır.
Aşkın fırsatlarının değeri bilinmediğinde, kalpte öyle bir delik açılırdı ki o fırsatı değerlendirememiş olmanın ıstırabı hayata yayılır, geri kalan her şeyi zamanla anlamsızlaştırırdı.