dp
@dillanpollat
Kendi halimde..
Çocuk Gelişimci
Lisans
Adana
Dersim, 2 Kasım
563 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Öncelikle kitabın isminden başlamak istiyorum '' İyi Aile Yoktur '' sadece ismine bile bakarak bir ön yargı geliştirmek mümkün. Okumaya başlayınca ailelerin eksik yanları, yanlışları, doğru bildikleri, toplumsal normlar, var olan çocukluk anılarımızın hepsini tek tek yeniden sorgulama fırsatı buluyorsunuz. Okuduğunuz diğer kitaplar gibi bir dili yok çok sivri dile sahip bir kitap.
Görüşlerine genel olarak katılıyorum fakat 
Alice Miller alıntılarına o kadar çok yer verilmiş ki '' keşke o kitapları okusaydım '' diye düşünmeden edemedim.
Okumak isteyen ebeveynlere tavsiye edebilirim fakat okumadan bu suçlamalara ve aynı zamanda kendi çocukluklarıyla yüzleşmeye de hazır olmalılar.
İyi okumalar dilerim. 
Nihan Kaya 
İyi Aile Yoktur
Okur Takip Önerileri
Büyük bir beklenti ile alıp okumaya başladığım bir kitaptı. Her ne kadar böyle başlamış olsam da kitabın başlarında bölüm bölüm olan konular ve kişiler arasında bağlantı kırmakta biraz zorlandım. '' Herhalde böyle devam edecek. '' derken biraz da olsak merak duygusu sardı ve ben buna yenik düştüm.
Romanda aralarda sıkıştırılan bilgiler ilk zamanlarda güzel ve gayet ilgi çekici geldi. Fakat daha sonra yazarın her yerde aynı kaygıyla bir şeyler anlatmaya çalıştığı fikrine kapıldım. ''Nöron'' kelimesi o kadar çok geçti ki sıkıcı olmaya başlamıştı benim için.
Konu olarak bilim, aşk, dünün kimsesiz çocuklarını işeyen romanda hislerimizi, tepkilerimizi, duygularımızı bilimsel anlamada küçük bilgilerle anlatıyor. Duygulandım, içimi acıtan yerler oldu. Seçilen isimlerin zorlama gibi geldiğini söylemek istiyorum. '' Tesla, Meryam, İllias, Perit.. '' Merak uyandıran bir olay örgüsü söz konusu fakat kitabın yarım kalması konusu şek hoşuma gitmedi.
Dil ve anlatım olarak daha iyi olabilirdi diye düşünmeden edemiyorum. Yazarın yaratıcılık ve kurgu konusunda gerçekten iyi olduğunu söyleyebilirim. Kitapta geçen tesadüfün bu kadar fazla olması da bir süre sonra yine mi diye düşündürüyor.
Sözün özüne gelecek olursak kalın sayılabilecek bir kitap olmasına rağmen birkaç günde bitebilecek akıcılıkta. Birçok şeyi göz önüne alınca da okunmaya değer olduğu düşüncesindeyim.
Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim..
Pia Mater 
Serkan Karaismailoğlu
Katledilen ve Şiddet Mağduru Bütün Kadınlara
Öncelikle dışından yani kapağından başlamak istiyorum. Genelde ön yargı olarak görürüm ama kitabın içeriği kadar iyi bir kapak olduğunu düşünüyorum.
Kitabın kapağını açınca gördüğümüz ''Katledilen ve Şiddet Mağduru Bütün Kadınlara'' ithafı kanayan yaramıza uzanan bir el gibi..
Kısa öykülerden oluşan eserde Demirtaş toplumda görülen birçok olaya tanıklık eden bir çift göz, bizimle yaşayan bir can. Demirtaş anlattığı öykülerde; var olan toplumsal yaralarımıza, kendi içimizdeki ufak sıyrıklarımıza, hiç geçmeyecek, hiç dinmeyecek acılarımıza ayna tutuyor ve bunu o kadar sade, yalın, samimi bir dille yapıyor ki hayran kalmamak elde değil.
Birçok yerde hüznün kokusu sarıyor içimizi. Yer yer gözleriniz doluyor, yer yer yaşlar kitapla buluşuyor.
Ah Seher ah! Nasıl etkiledin nasıl sarstın beni? Öyküler arasında gerçeklerle yüz yüze bırakan, bir tokat gibi çarpan ve kitaba da adını veren ''Seher''. Ah dedim sonra ahh..
Lütfen ön yargıdan sıyrılın, yıkın duvarları. Burada bir siyasetçi değil bir edebiyatçı bir yazar var. Ne iyi etmiş de yazmış. Zülfü Livaneli ne güzel diyor ''Çünkü sanat, vicdanın dilidir. Selahattin Demirtaş da bu dili konuşuyor. ''. Kesinlikle çok etkileyici, akıcı, bizi saran, bizden olan bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum.. 
Seher 
Selahattin Demirtaş
Stefan Zweıg yaşadığı dönemi, bulunduğu ruh halini ve umutsuzluğunu dramatik bir hikaye ile bize yaşatıyor. Bunu bir veda mektubu, zihninden geçen son düşünceler, son hatıra olarak düşünebiliriz.
Dünyaca ünlü bir satranç şampiyonu olan Mirco Czentovic ve psikolojik işkenceye maruz kalan Dr. B.'nin hikayeleri kesişiyor ve bir olay örgüsü içinde anlatılıyor.
Hikayenin başında Czentovic'in küçüklüğünden bu güne yani dünya satranç şampiyonu olmasına kadarki süreci anlatılıyor. Dr. B. ile gemide yolları kesişiyor. Bir solukta bitirdiğim okunmaya değer bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum.. 
Stefan Zweig 
Satranç
