Madem bizi sevindirecek başka şeyimiz yok, kendilerine sevimli birkaç şey buyur edelim ki şu duygusuz insanlar yaşamın yalnızca yüzeysel bir şey olmadığını anlayabilsinler. Madem kendimizle bir yere varamıyoruz, içlerinde boşu boşuna duran gücü başkalarına sezdirmeden gönlümüz rahat etmeyecektir.
Seviyordum onu. Onu rüyamda gördüğüm kendi çaresiz, acınası görüntümü sevdiğim gibi, bu görüntünün utancı, öfkesi, suçu ve hüznüyle boğulur gibi kederle ölen yabani bir hayvan karşısında utanca kapılır gibi seviyordum…..
Tıpkı muhteşem bir despot gibi doğu, gücü ve göz kamaştıran ışığıyla insanları yere çalar. İnsan daha orada yürümeyi öğrenmeden diz çökmek, konuşmayı öğrenmeden dua etmek zorunda kalır. .Friedrich Hölderlin.
Kimsenin hiçbir şeyin acelesi yoktu. Bütün doğada, insanlarda tadını çıkararak yaşıyorlar, taşkınlık etmeden, kendilerine verilen şeyin değerini öyle fazla düşünmeden hafif hafif zamanı akıtarak ölümü bekliyorlardı.
Herkes bilir yürümeyi. Bir ayak diğerinin önüne atılır. Herhangi bir yere gitmek için bu mesafeyi doğru bir ritimle katetmek yeterlidir. Tek yapmanız gereken bunu tekrarlamaktır. Bir ayak diğerinin önüne…