Genel itibariyle "damlaya damlaya göl olur" mentalitesi üzerinden giden az ve öz çalışmanın en iyi çalışma biçimi olduğundan bahseden ve bu mentalitenin derinlerine dalan bir kişisel gelişim kitabı. Ancak pek çok katılmadığım nokta olduğunu da belirtmeliyim, tabi bu kısa bir inceleme olacağı için katılmadığım konuları açma niyetim de yok. Yine de İrade Terbiyesi serisinin okunması gereken bir seri olduğunu düşünüyorum.
Modern insan çevresine yabancılaşmıştır ve bir açmazla karşı karşıyadır: Öteki insanlarla yakın temas kurmaktan korkmakta ama aynı ölçüde temassızlıktan dolayı yalnız kalmaktan da endişelenmektedir.
Yalnızca kırıcı olma korkusuyla tetiklenen nezaket zayıf bir erdemdir, oysa başkalarının hislerine karşı beslenen anlayışın bir dışavurumu olması gerekir.
Kitabın konusu, çocukluk döneminde yaşadığımız kötü olaylara tepki olarak geliştirdiğimiz savunma mekanizmalarının değişimi. Bu savunma mekanizmalarına da "şema" adı verilmiş.
Şemaların bizim çocukluk hayatımızda koruma gibi bir işlevi olduğu hâlde, yetişkinlik hayatında bunların artık bir işe yaramayacağı, hatta bize yük olacağı temellendirilmiş.
Psikolojik sorunların çocukluk dönemindeki yansımalarını irdelemek isterseniz çok iyi bir başlangıç kitabı olacağını düşünüyorum. Fakat sorunların çözümü konusunda verilen metotların bir terapist yardımı olmadan uygulanması en azından benim için zor gibi geldi. Elbette herkes için söylemiyorum bunu.
Olgular şemalara çarpar, şemalar ise duygularımıza yön verir.