Zeynep

Zeynep
@eoszeyy1
Bize ait olan ne kadar uzakta!
20 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Ben daha dünyada temiz ve samimi insanların da mevcudiyetine inanmak istiyorum. Eğer bu hissi de kaybedersem büsbütün biçâre olacağım
Reklam
Demek istediğim... bizi en büyük başarıya götüreceğini sandığımız yol, aslında sandığımız gibi bir yol değildir. Zira zihnimizdeki başarı kavramı çoğu zaman dışarıdan gelecek saçma sapan bir kazanıma hedeflenmiştir: olimpiyatlarda madalya, ideal koca, yüklü maaş. Hayatınızı bu ölçütlere uyabilmek için harcarız. Oysa başarı ölçülebilecek bir şey, hayat kazanılacak bir yarış değildir.
Belki intihar edecek hali bile yoktu. Belki bazı hayatlarda hiçbir şey yapmadan öylece durmaktan başka bir şey istemiyor ve değişmeyi denemiyordun bile. Belki de çoğu hayat böyleydi."Evet," dedi Nora, bu kez bağırır gibi. "Belki de halim yoktu. Belki hiçbir ,hayatımda halim yoktu. Yani, belki de ben böyle biriyimdir. Bir denizyıldızı bütün hayatlarda denizyıldızıdır. Denizyıldızının uzay mühendisi olduğu bir hayat yoktur. Belki benim de hiçbir hayatımda bir şey yapacak halim yoktur."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kıısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız
Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün başları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da- ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken, ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır. Her seferinde tek bir kare. Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin.
Reklam
"Bizi yaratan şey baskıdır ama. İlk başta kömürsündür, basınç sayesinde elmas olursun." Nora, Neil'ın elmas hakkındaki yanlışını düzeltmedi. Kömürün de, elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu
Neden bana iyi olduğunu bildiğiniz bir hayatı veremiyorsunuz?" diye sordu birden. "Kütüphane bu şekilde çalışmıyor." Nora'nın bir sorusu daha vardı. "Yaşamların çoğunda uyuyor olacağım tabii, değil mi?" "Birçoğunda, evet." "O zaman ne olacak?" Uyuyor olacaksın. Sonra da o hayata uyanacaksın. Endişe edecek bir şey yok.
Hay! Keşke susmanın muhabbet kuşu olaydım. Ters Pinokyo olmak istiyorum Gepetto Usta Kötülüklere boğulup insanlıktan çıkmak istiyorum artık! Kafam karışık ama Yetişir! Bir beyaz balinanın karnında uyumak istiyorum artık. Camdan pabuçlarım kırık Prens de bulamaz beni artık. Hayata söyleyin bundan sonra gitsin Anlamını masallarda arasın Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz. Hadi alkışlayın! Biliyorum hâlâ biraz safım. Keşfettim Küçük ruhlarınızdaki büyük Amerika'yı Hadi alkışlayın! BU SİZİN BAŞARINIZ.
Bıçağın ucundaydı insanların hafızası "Insan unutandır ve insan unutulmaya mahkûm olandır." Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah! Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılamazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve şöyle derdim o zaman: Ah!
Sesimin tonunu emanet ettiğim AHLAT AĞACINA...
Reklam
Daha genç ve kırılgan olduğum yaşlarımda babamın verdiği bir öğüt, o günden beri aklımdan hiç çıkmaz. "Birisini eleştirmeye kalkıştığında," dedi bana, "şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma."
Neden bütün hayatım sürgündeymiş gibi geçti? Neden sadece ve sadece kendi ayak seslerimi duydum evin içinde?
Hiç kitabınız yok mu?" dedim. "Bağışlayın, ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz? Çiftlik'te büyük bir kitaplık olduğu halde sıkıntıdan patlıyorum. Kitapları elimden alın, çıldırırım!"
geçen kış Catherine'in size yaptığı iyilikleri unuttunuz mu? O zaman siz onu sevdiğinize yemin ediyordunuz, o da size kitaplar getiriyor, şarkılar söylüyor; fırtına demeden, kar demeden sizi görmeye koşuyordu. Bir akşam gelmezse sizin üzüleceğinizi düşünüp ağlıyordu. Siz de o zamanlar kendinizi ona değer görmüyordunuz.
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.