... İsfâhân’ı başkent yaptı. Daha sonra şehrin surlarından bir bölümünü tahrip ederek “Surlara ancak zayıf ve güçsüz insanlar ihtiyaç hisseder. Kalesi, askerleri ve kılıcı olan bir insanın surlara ihtiyacı yoktur” dedi.
Sayfa 289Kitabı okudu
Sahte Ricat-Kendi Taktiğinle Vurulmak
Bizans kumandanları savaş başladıktan biraz sonra Selçuklu ordusunu tuzağa düşürmek için sahte ricat yaptılar ve bütün eşyalarını da olduğu yerde bıraktılar. Türkler Bizans ordusunun bozulduğunu düşünerek onların karargahına hücum edip, yağmaya başladılar. Fakat bu sırada pusuya yatmış olan Bizanslılar çıkarak dağınık bir halde bulunan ve yağma ile meşgul olan Selçuklulara saldırdılar ve onları yok etmeyi başardılar. ... Şehzade Hasan ve arkadaşları da şehit düştüler.
Sayfa 224Kitabı okudu
"Moğollar biribirlerine karşı saygılıdırlar,kendilerini aynı ailenin üyesi olarak görürler ve yiyecekleri az olsa bile,bunları başkalarıyla severek paylaşırlar.Ayrıca kanaatkardırlar; bir iki gün hiç bir şey yemeden oruç tutmak zorunda kalsalar bile,neşelerini kaybetmezler ve sanki çok iyi bir yemek yemişler gibi güler oynarlar." -Plano Carpini
Sayfa 57Kitabı okudu
Cengiz Han Yasalarından birkaçı
"...Kasten yalancılık veya büyücülük veya başkalarının davranışları hakkında ispiyonculuk yapan veya tartışan iki kişinin arasına girip birinin yanında taraf tutanlar idam edilir.
Bir tutsağa,onu yakalayandan izin almadan yiyecek veya giyecek sağlayan idam edilir.
İnsanların iyice yıpranmadan elbiselerin yıkaması yasaktır.
Suya işeyen veya suyu kül ve benzeri maddeler atarak kirletenler idam edilir..."
Sayfa 165Kitabı okudu
Eski Moğollar adetleri gereği et olarak kabul edilen herşeyi yerdi
"Isırabildikleri herşeyi yerler;köpek,kurt,tavşan,at veya acil durumlarda insan eti...kısrakları doğduğu zaman,onun annesinin ana rahminden kalanlar bile yerler.Biz bizzat kendimiz bit yediklerinini de gördük.Sorduğumuzda; 'Niye bunu yemeyelim, bu da et değil mi? Çünkü bu bitlerde benim oğlumun etini yemiş ve kanını içmiştir.' cevabını verdi." -Plano Carpini
Sayfa 59Kitabı okudu
"Eğer bir kimse yıldırım çarpması sonucu ölmüş olursa onun çadırında oturan bütün kişiler...iki ateş arasından geçmek zorundadırlar.Çadırı,yatağı,arabası,keçeden örtüleri ve ölenin diğer eşyaları artık kirlenmiş olduğundan dolayı,artık onları herhangi bir kimse ne alabilir, ne de dokunmaya cesaret edebilir." -Plano Carpini
Sayfa 55Kitabı okudu
...sonuçta bizans, Irak’tan gelen Selçuklu elçisinin talebini münasip bularak, İstanbul’daki camide Fâtımî halifesi yerine Abbasi halifesinin adına hutbe okunmasını kabul ediyordu.
Sayfa 171Kitabı okudu
Eski Moğol adet ve inançlarından bir örnek
"...ilk hükümdarları olan Cengiz Han'a hürmet için bir put sureti yaparlar ve bunu saygıyla bir arabanın üzerine yerleştirirler...Ona birçok hediyeler sunarlar ve ayrıca bir çok atlar bağışlarlar,ölünceye kadar bu atlara binmeye hiç kimse cesaret edemez." -Plano Carpini
Sayfa 45Kitabı okudu
Eski Moğollarda ölen kişinin ismini anmak ve kullanmak uğursuzluktu
"Ölü gömülürken mezarına altın ve gümüş de koyulur,genellikle hayatında bindiği arabası ve parçalanmış çadırı yerle bir edilir ve adını üç nesil boyunca kimse ağzına alamaz." -Plano Carpini
Cengiz Han'ın en küçük oğlu olan Tuluy'un adı Moğolca'da ayna anlamına gelmektedir...Moğollar Tuluy'un ölümünden sonra bu adın yerine Türkçe'de ayna anlamına gelen "gözgü" yü kullanmışlardır.
Sayfa 53Kitabı okudu