Nasıl başlayayım bilemiyorum çok şey anlatmak istiyorum ama çok konuşmak tanrısal birliğin mesajını anlamayı(anlatmayı) zorlaştırabilir.
Okuduğum her sayfasında farklı düşüncelere götüren, sorgulatan, acaba dedirten, özümüzden gerçekten bu kadar uzaklaştık mı diye sorular sorduran muazzam bir kitap.
Evet o çöl yolunu okurken birlikte geçiyorsunuz. O dansları birlikte ediyor, birlikte telepati yapmaya çalışıyorsunuz. İnsanların, hayvanlarla doğayla olan uyumuna şaşırıyorsunuz. Aslında dünyanın her canlıya yetecek bir yer olduğunu anlıyorsunuz. Kendinizden uzaklaşıp nasıl maddeye düşkün olduğunuzu görüyorsunuz. En küçük şeyleri bile kaybetmenin sizi nasıl kahrettiğine kendi benliğinizle şahit oluyorsunuz. Her şeyin boş olduğunu anlamak zor değil ama kabullenmek zor. Belki de gerçeği bulmaktan korkan insanın sığındığı bir liman madde ama onunda elinden uçması an meselesi değil mi? Beden bile bize ait değilken...
Kısacası okuyun,okuyun,okuyun! Yazılanlar belki gerçek, belki değil ancak ne olursa olsun kaybettiğimiz bir öz olduğu bence çok açık. Seni okumak çok güzeldi. Tekrar okuyacağım günü şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum. Herkese iyi okumalar...