Eslem Güler

Eslem Güler
@eslemguler
İstenildiği kadar kutsal kitaplara dalınsın, meallere bakılsın, gerekçeler toplansın, daima farklı, birbiriyle çelişen yorumlar olacaktır. Aynı kitaplara dayanarak köleliği içinize sindirebilir ya da mahkum edebilir, ikonaları yüceltebilir ya da ateşe atabilirsiniz, şarabı haram kılabilir ya da hoş görebilir, demokrasiyi ya da din devletini savunabilirsiniz; bütün insan toplulukları yüzyılların akışı içinde şimdiki uygulamalarını doğru göstermişe benzeyen kutsal ayetler çıkarmayı bilmişlerdir. İncili benimseyen Hristiyanların ve Yahudi toplumlarının, "asla öldürmeyeceksin"in idam cezalarına da uygulanabileceğini söylemeye başlamaları için iki ya da üç bin yıl geçmesi gerekmiştir; yüz yıl sonra bize her şeyin kendiliğinden geliştiği söylenecektir. Metin değişmiyor, değişen bizim bakışımız. Ama bu metin dünyadaki gerçeklikler üzerinde ancak bizim bakışımız aracılığıyla etkili olabiliyor. Bu bakış her çağda bazı cümleler üzerinde duruyor ve diğerlerini görmeden atlıyor
Reklam
Artık bir tuhaflık bile hakkıyla gerçekleşmiyor. Sahte oldukları derhal anlaşılmayan mucizeler doğmuyor. Dengesiz bir yerdi burası, giderek daha da dengesizleşti. İşte ben bundan gidecektim. Her şey zehirlendi işte. Hiçbir şey akmıyor. Kıyamet bile tam kopamıyor. Ya da belki kıyamet aslında böyle bir şeydir. Bir seferlik, devasa ve kimseyi kayırmayan felaket değil de, gündelik hayatın içinde devam eden, garip minik düzensizlikler olarak çalışan, her gün yeni bir yere sinip orayı halleden bir şeydir.
Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar. -Ömer Hayyam
Sayfa 224Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keyfi idareye bırakılmış bir ülkede insanın hayatını dürüstçe kazanamayacağını anladım.
Sayfa 194Kitabı okudu