Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra Akatay

Esra Akatay
@esrakatay
Harran ünv ilahiyat
Beynimizde yağmur kanalları vardır;herkesin beynine aynı yağmur yağar, fakat ayrı kanallara gider.
Reklam
Dikkat
"Aya ulaşma umutları içindeki insanlar ayaklarının dibinde açan çiçekleri görmez oldular." ( Albert scbeweitzer )

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar
İnsanların hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. Her şeyi dükkândan hazır alırlar.
Reklam
Kendini tanıma
Ruhunu, fiziğini ve varlığını seven insan mutludur. Mutluluğu kendi benliğinizde arayın
Yazma
Yazmak sadece bildiklerinizi aktarmanızı sağlamaz ayrıca kafanızda uçuşan fikirleri somuta indirgersiniz ve kendiniz de çokça öğrenirsiniz
Hayat
İnsan yüzünün, tıpkı hayat gibi, ilginç bir özelliği var: Tanınır, fakat tarif edilemez.
Reklam
Tanıma
İnsanlığı tanımak, bir insanı tanımaktan kolaydır. (La Rochefoucauld )
İnanmak
Bir şeylere inanmaya hazır olmadıkça her şeye baştan başlamak zordu.
Acı
Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları , başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönmeyi isteğini bile söndüren bir şey.
Kalple ses arasındaki ilişki
Kalpler arasındaki mesafe ne kadar açılırsa,konuşurken söylediğimiz kelimelerin sesi de o kadar yüksek çıkar.
Sükûtu anlatmak nasıl mümkün olur sesle. Ya da sükûtu anlatmak ancak sessizlikle mi mümkün olur?
Siyah gibi renkler gücü,karanlığı ve azmi temsil eder Siyah tercih eden insanlar tutkulularlardır, gücü ve asaleti sever
Reklam
Artık insanların sorunu bir amaçlarının ya da ideallerinin olmaması değil, aslında çok amaçlarının olması
Yürek de mücadele verir. Hatta belki en çok o mücadele eder hayatta kalmak için. Hayatta "iyi" kalmak için
Rüya
Rüya görmek, içindeki kelimelerle ilgili bir durumdu. Ancak kelimeleri tükenen bir insan rüya göremezdi.
Görseli güzel yemeğin tadını beğenmemek gibi bir histi içimdeki
Yaratılış
İnsana bakın! Başlangıçta bir damla su.Zamanı gelince kan pıhtısı oluyor, kemik oluyor bu damla. Vakit tamamlanınca da bir bebek geliyor dünyaya. Gören gözle, işiten kulaklar, koku alan burun, tutan el, yürüyen ayak, hisseden kalp, düşünen beyin... Yavaş yavaş oluyor bütün bunlar. Öyle bir an geliyor ki bir damla su, misafir olduğu dünyanın seyrini değiştirebiliyor
"En zorudur. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur. Kendini iyi yargılamayı başarırsan,gerçek bilgeliğe eriştin demektir
Reklam
"Biliyor musun,insan böyle üzgün olunca güneşin batışını izlemekten hoşlanır," diye ekledin biraz sonra "O gün ,güneşin kırk dört kere battığını gördüğün gün,o kadar mı üzgündün?"
Güzellik sadece fiziki bir mesele değildir. sizin yaşadıklarınızla ,yapıp ettiklerinizle de ilgilidir.
Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygının azalmaya başladığını hissedersiniz
Aşk şüphesiz mutluluk getirir. Ama unutulmamalıdır ki sıkıntı da getirir. Aşk dediğin bir tutkudur,zamanın sildiği bi tutku . İlk günkü gibi kalanı,devam edeni çok azdır. Devam eden aşk bir piyango gibidir,nadir insanlara isabet eder.
İnsan çevresinden çıkar . Kişileri,içinde yaşadıkları şehirler üretir . Kendine has çevreler ortadan kalktığında,herkes her yerde aynı şekilde yaşadığından birbirine benzer,kendine özgü renkleri olmayan kişilerle doluyor etraf .
Değişim
Gözüme her şey saçmasapan görünmeye başladı . Bir şeyler yapıyorum , yürüyorum , konuşuyorum , yemek yiyorum yani her zaman yaptığım şeyleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam , bir boşluk duygusu içinde . Sanki içimde derin bir hiçlik var .
Reklam
Zaman
' Hayat bir çizgi değil ' diyor bir zen ustası , ' birbiri ardınca gelen şimdilerden ibaret '. Hayat uzun bir şimdiden başkası değil.
Anda kalma
Hız uyuşturuyor . Artık her yerde ve hiçbir yerdeyiz . Orda ama buradayız . Dostumuzla sohbetteyiz ama telefonun veya sohbet ağının ucundayız . Aslında bütün varlığımızla bir yerde değiliz . Parça parça orda veya burdayız