Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.6
Eye
Eye
@eyekitap
Kitap zekâyı kibarlaştırır
Gazi Eğitim Fakültesi
Ankara, 21 Mayıs
61 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Tarihsel dönemler incelendiğinde son dönem şu anlık Yakın Çağ olarak bilinmektedir. Bu çağı başlatan olay ise hepimizin bildiği üzere 1789 Fransız ihtilalidir. Bu olay dünyayı epey etkilemiştir, ihtilal ile beraber ortaya çıkan milliyetçilik akımı pek çok imparatorluğun parçalanmasını aynı zamanda da pek çok yeni ülkelerin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Avrupa'da Aydınlanma Çağı olarak bilinen bu ihtilalin fikir babalarından birisi de Jean Jack Rousseau'dur.
Russo, kendinden önceki düşünürlerden etkilenip kendinden sonra gelen pek çok düşünürü de etkilemiştir. Bu eseri önce eğitim görmekte olduğum üniversite hocamdan ve bir arkadaşımın tavsiyesiyle okumaya başladım.
Yazar Emily adını verdiği hayali erkek bir çocuğu doğduğu andan evleneceği ana kadar sürekli yanında bulup onu yetiştirmek amaçlı yetiştirmesine dayalı bir eser diyebilirim. Kitabın ana derdi çocuğu doğanın kanunlarıyla ve doğanın gerektirdiği çerçevede büyütmek. Kitabın yazıldığı dönem düşünüldüğünde çağını aşan bir eser olarak karşımıza çıkmakta ve kitap günümüz çocuk eğitimi açısından da çoğunlukla doğru kısımları bulunduran bir içerik. Amaaa kitap çoook uzun geldi bana (768 sayfa) bazı kısımları tekrara binmiş ve akıcı değildi. Kadını da metalaştırması da olumsuz olarak söyleyeceğim konulardan. Kısaca çocuk eğitimi anlamında hakkını veren ama roman olarak sınıfta kalan bir eser.
Merhaba bugün sizlere Yusuf Atılgan'ın yazdığı ilk romanı olan "Aylak Adam" ı değerlendirmeye çalışacağım. Yazarın okuduğum ilk kitabı olduğundan dili ve üslubunu bilmiyordum.
Roman bilinç akışı tekniğiyle yazıldığından ilk başlarda çok zorlandım. Hatta bırakmak istedim. İnsanoğlu işte zor geleni, alışılmışın dışında olan bir şeyle karşılaşınca hemen bırakıyor, bırakmak istiyor.
Sonra sesli kitap ile dinledim ve aynı zamanda da gözümle takip ettim. Bu sayede bu güzel eseri okuyabildim. Bundan dolayı Tuğba Dursun hanımefendiye teşekkür ediyorum.
Kitaba gelirsek dört bölümden oluşuyor. Bölüm isimleri ise mevsimler. Ana karakter Bay C, nevi şahsına münhasır birisi. Dünyada herkesin tutunacak bir dalı vardır. Kimisi işine-sanatına, kimisi çocuğuna, kimisi zenginliğine tutunarak hayatına devam eder. Bay C'nin hayat tutmacı ise sevgi, gerçek sevgi. Arıyor sürekli onu, bakalım bulabilecek mi?
Merhaba sizlere bir ders vesilesiyle keşfettiğim mükemmel bir kitap önermek istiyorum. Hayatta yeni insanlar, fikirler keşfedince çok mutlu oluyorum. Bu kişilerden birisi de bu kitabın yazarı Profesör Sinan Canan...
İlk defa youtube da spontane dolaşırken videolarına denk geldim, kısa kısa izlemeye başladım sonra açık beyin kanalını keşfettim ve favorilerimden birisi oldu,sonra podcastleri dinlemeye başladım. Yazar her konuşmasında "İFA" yı vurguluyordu.
Kitabı 2023 ün son aylarında aldım ve hemencecik okumaya başladım. Sayfalar son derece akıcı, bilgiler dolu ve aynı zamanda düşündüren cinsten.
Hepimiz hayatı daha doğru yaşamaya çalışıyoruz. Sürekli öğrenme uğraşındayız fakat gittikçe genişleyen bilgi havuzundan çoğu zaman kendimiz için uygun olanı seçemiyoruz. Sinan Canan bu bakış açısından hareketle insanı evrimsel ve bilimsel olarak masaya yatırıyor. İnsanın hareketini, beslenmesini, sosyal ilişkilerini, stresini ve sınırları aşma gibi konuları kendine has tarzıyla okuyucuya sunuyor. Asla şunu yapın bunu yapın gibi tavsiyeler vermiyor. İnsanın akletmesini, tefekkür etmesini soruların cevabını kendi fıtratına bakarak bulmasını istiyor.
Kitabı okumaya başladıktan sonra ise aklımda olan sürekli kendime sorduğum "Ben kimim, Ne istiyorum, hayattaki gayem ne gibi" düşüncelerin yanına hayatım boyunca tutkuyla yapacağım zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağım bir uğraş bulma eklendi.
İyiki böyle güzel insanlar var, bu insanlar sayesinde anın, hayatın kıymetini bilip onun anlamlı olması adına kendini bulma yolculuğuna çıkan yeni dünyanın cesur insanı olma yolunda adımlarını daha sağlam atabiliyor...
Okur Takip Önerileri
"Her seçiş bir vazgeçiştir." demiş Sartre.
Hayat, bir satranç gibidir, yapılan her hamleyi verdiğimiz kararlara benzetebiliriz. Bu kararlar bizi sonsuz olasılık dünyasına götürür. Kendi hayatıma baktığımda pekçok dönüm noktası olduğunu görüyorum, şu anki olduğumdan bambaşka mevkide, şehirde, insanlarla olabilirdim ama yaptığım seçimler beni hayat oyununda bu yere getirdi.Genelde kötü anlarımda acaba şu kararı verseydim nasıl olurdu diye düşünüp hayal kurduğum anlarda bir anda gerçekler uyandırıyordu.
Sonuçta fizik kurallarına göre ışık hızından daha hızlı gidersek geçmişe gitme durumumuz olurdu fakat bu durum imkansız. Geçmişi değiştiremeyeceğimize göre geçmişten ders çıkarıp önümüze şimdiye ve geleceğe odaklanmalıyız. Sonuçta biz hüzünlü olunca dünya durup yol vermeyecek.
Kitap aslında başlangıç olarak dikkatimi çok çekti ama sonradan tahmin edilebilir olması bu dikkatin azalmasına sebep oldu. Kitabın genel yorumlarına baktığımda abartıldığı kadar olmadığı hakkında yazılar gördüm. Fakat ben hayatıma optimist perspektiften bakmaya çalışan birisi olarak her kitapta olduğu gibi bu kitaptan çıkarabilecek birçok şey olduğu kanaatindeyim.
Coğrafya kaderdir demiş İbni Haldun. Bu yerlerden birisidir Mezopotamya. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış asil coğrafya. Savaşların olup kanların aktığı hareseler diyarı Fırat ve Dicle.
Hayat sahnesinde herkesin bir hikayesi vardır. Sokağa çıktığımızda pekçok çehre ile karşılaşırız. Bu yüzlere bazen sadece bakarak okuyabiliriz neler yaşadıklarını. Ondan bir insana temas ederken onun insan olduğunu bilerek yaklaşmak gerekir bilemeyiz heybesinde neler taşıdıklarını...
Livaneli sayfalara ilmek, ilmek işlemiş nakış misali. Meleknaz, Hüseyin, Gazeteci İbrahim ve diğerleri. Okurken sayfalar su gibi aktı ama bir yandan da etimden kemiğimden nefret ettim bu çağdan Cahit Zarifoğlu gibi.
