Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

EZEL

EZEL tekrar paylaştı.
-Batar bu memleket... Sözde gazete okurmuş gibi yapan yaşlı adam elinden gazeteyi bıraktı. Kendisini tutamayıp sesli sesli güldü. Başlar kendisine çevrildi Yaşlı adam gülerek, — Batmaz beyler, bu memleket batmaz... dedi. İçlerinde en çok sinirlenmiş olan, — Nasıl batmaz, dedi, hem de öyle bir batar ki... Yaşlı adam, — Hiç merak etmeyin, batmaz... dedi. — Nasıl olur da batmazmış peki? diye sordu biri. Yaşlı adam yanıtladı: — Baksanıza, bu kötülüklere, alçaklıklara, ahlaksızlıklara hâlâ sizin gibi kızıp bağıran çağıran,üzülen, dertlenen insanlar da var çok şükür. Ne zaman ki alışırız, artık bunlardan konuşmayız hiç, bunlar bize de olağan gelmeye başlar, işte o zaman batarız..
Reklam
EZEL tekrar paylaştı.
Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem Seninki gül oluyor aralarında...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
EZEL tekrar paylaştı.
Ödevleri yenilmek olan hep Bıçakla kemik arasında Susmakla ağlamak arasında...
EZEL tekrar paylaştı.
İnsan neler görüyor yaşadıkça...
Reklam
EZEL tekrar paylaştı.
Gülümsemenin içindeki sevgiyi demek ki anlatamıyorum...
İşte, gökyüzüne salıverdim o çılgın kanatları, boğulanları daha da itmek için suya, ölüme ölümlüğü yakıştırabilmek için cesetlerle bezedim güzel olan her şeyi. ELİMİN AKLIĞINDA DAĞILIVERDİ KANIN. Elim el olmaktan çıkıverdi. Çocuğun yanaklarıyla boğuşuyordu yağmur, derken yüklendik karanlık kapılarına yağmurun, seslerle büyüyen, seslerle yıkanan güvercin kanatları denize giderdi.
Çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu sonra saçlarımız kapandı, denklerimiz bağlandı sonra boyuna ateşler söndü dağlarda bir yıldız boyuna söndü durdu çocuk insan seslerine yaslanmış uyuyordu o zaman ben atlıydım işte saçlarımda geceler morarırdı yorgun olamazdım çok uzaklardaydı yurdum çünkü boyuna tüfenkler doldurmuştum sularım girilmezdi çığlıklardan canavarlar besliyordum ulu bir askerdim sanki ve artık çirkinim uykularımda örümcekler üreyor şimdi gelmiş geçmiş bütün gölgeleri denedim ellerim hala pençe gibi düşler, tüfenkler ve ayaklar gözlerimi engel oluyor güneş.
saçları uzun bir unutkanlıkla örülmüş kanlarının ardında tehlikeler yürüyen korkunun gözlerini aradığı omuzlarında gittiler, yittiler arasında boğuk seslerinin tozuyan atlarının yelelerine baktılar ve sen oldun ve seni gördüm, eğninde bir mavi gözlerin vardı...
Ne gümüş bir çocukluk ölümün mavi cinleri uykusunda bıraktığı saçlarındaki yangın o balçıkla beslenen saçlarındaki yangın ona doğru uzanınca akşamın kanlı eli sönmüş ateşlerini öptü tapınağımın..
Reklam
EZEL tekrar paylaştı.
"yarayla alay eder yaralanmamış olan.."
kar yağdı bugün her yer beyaz sen yoksun... mevsimin yok mu senin? hiç yoksun...
Ah uzaktan nazik görünen aşk Nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde..!
967 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.