Sen, seni kaybetmenin ne demek olduğunu bilemezsin. Sen seni hiç paylaşmadın ki... Hiç sensiz kalmadın ki...
Geldim. Bana destek olacak, sırtımı vereceğim bir aşkın yoktu arkamda."Kendime yeni bir hayat kuracağım"yalanı kendim dahil sen dahil, herkese söyledim. Oysa tek istediğim seninle birlikte bir hayattı.
Okur Takip Önerileri
Seni kaybetme korkusu öyle işlemişti ki hücrelerime...
Yataktan doğrulduğum anda bu korkuyla açılırdı gözlerim.
Bilinçaltım konuşurdu benim yerime. Su içmek ya da tuvalete gitmek için kalktığın asla aklına gelmezdi. Gittiğini düşünürdüm yalnızca.
... O da bekliyor, tıpkı benim gibi. Sevgisini bekliyor. İnatla, direnerek... Her şeye katlanarak... Beni bekliyor. Peki ben ona ne veriyorum; hiç..
Çocukları korumak için onlara anlatmadığınız her şeyin onlar için tehlike olduğunu bilsin. Korurken korunmasız bıraktığımız çocuklardan çok ama çok farklı büyüsün
"Yok, biz hiçbirimiz senin gibi unutamayız Adnan Abi. Aksine hatırlamakla lanetliyiz biz."
Rıhtımda bir başıma otururken ve ölmeyi düşünürken gördüğüm belli belirsiz bir rüyasın, sayıkladığım bir şiirsin, uydurduğum bir aşksın, kapıldığım bir büyüsün.
"Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil."
"Ev terk edilmemiş. Eğer sahipleri öldüyse, ev sadece sahipsiz kalmış demektir."
Hülya'nın kafası karışıyor. "Ne farkı var? Ölerek de terk edebilirsin bir evi. Sen öldüğünde senden başkası yoksa evin..."
"Senden başkası yoksa evin..."
Bu laf kalbimi deliyor. Ben bir evi terk ettim ama ev terk edilmedi çünkü benden başkası vardı evin. Şu anda o evde karım ve çocuğum hatta belki bir başka adam yaşıyor. Sen terk ediyorsun ama terk ettiğin terk edilmiş olmuyor. Bu fikir kalbimi ezdikçe eziyor.
Sen dünyanın en inatçı insanısın, kendini cezalandırmayı kafana koymuşsun, sevmemeye yemin etmişsin. Sevgisiz yaşayamayacağın için de yavaş yavaş öleceksin. Senin gözümün önünde eriyişini daha fazla seyredemez, muhteşem zekanı yok edişine dayanamazdım. Ulaşılmaz tanrıçamın sinyal çekerek eroin parası toplayışını hazmedemedim.
İntihar, umutsuzluk ile cesaretin kesiştiği yerde gerçekleşir.