Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fatma

352 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çok büyük bir beklentiyle okumaya başladığım bu kitabı yarım bırakmamak için o kadar çok direttim ki. Kitap ne anlatıyor, çıkarmam gereken anlam ne bir türlü çözemedim. Kurgusu çok güzel. Hayatımızın olmazsa olmazı olan "e" harfini hiç kullanmadan kitap yazmak hatta bunu aynı şekilde Türkçe'ye çevirmek olağanüstü bir durum. Hatta kitabı okurken gözünüz hep bir "e" harfini arayacaktır. Kitap uyku problemi yaşayan ve bununla cebelleşen Anton Ssliharf'in aniden kayboluşuyla başlıyor. Devamında karışık bir olay örgüsü sizi bekliyor. Okuyacak olan arkadaşlara şimdiden keyfli okumalar.
Kayboluş
KayboluşGeorges Perec · Ayrıntı Yayınları · 20181,044 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Aile kaderdir
"Çocukluğum" olmasına rağmen yaşanamamış bir çocukluk... Düşünsenize çok küçük yaşta hep ölüm, kaos, şiddet, kimsenin kimseye tahammülü olmayan bir ortamda büyüyorsunuz. Ne kadar acı... Ben de Aleksey gibi anne - babasından ayrı akrabalarının yanında yaşamak zorunda kaldım. Bu yüzden Aleksey'i çok iyi anlıyorum ama sanırım ben ondan biraz daha şanslıydım. Acılar, eksiklikler, hayat koşulları, insanlar... o kadar zor gelir ki çocuk olduğunuzu unutuyorsunuz bazen. Bir bakmışsınız olgunlaşmaya başlamışsınız küçücük yaşta, güçlü olmak zorunda bırakılmışsınız çünkü başka seçeneğiniz yok. Kitap Aleksey isimli çocuğun babasının ölümü ile başlıyor. Babasının ölümünden dolayı anneanne ve dedesinin yanına yerleşir. Bazı sebeplerden dolayı annesi de Aleksey'i terk eder. Bunun sonucunda Aleksey'in yaşadıkları anlatılıyor bizlere. Her satırda düşünmeye hayatı sorgulama başlıyorsunuz. Kitabın yeri benim için her zaman farklı olacak. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Okuyacak olan arkadaşlara şimdiden keyfli okumalar dilerim.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · Yordam Edebiyat Yayınları · 201815,8bin okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap oldukça sürükleyici bir anlatıma sahip sürükleyici olduğu kadar düşündüren ve merak uyandıran bir anlatımı var. Yazar hikayesini ve anlatımını gayet güzel bir şekilde yapmış. Yüklü bir miktarda para kazanan Fred özgüven patlaması yaşar ve gizlediği duyguları gerçekleştirmek için kazandığı para ile planlar yapar. Issız bir arazide mahzeni olan bir ev alır ve araba alır. Fred takıntılı olduğu Miranda'yı o mahzene kilitler... Başta sadece takıntılı, sapkın bir aşkın romanı olarak görünse de okudukça derinlerde pek çok şey barındırır. Kitapta yaşanan hikaye hiçbir insanın başına gelmez umarım. Keyifli okumalar.
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
206 syf.
1/10 puan verdi
Bazen bir yazarı ya da kitabı eleştirmeyi saygısızca bulup benim ne haddime deyip susuyorum. İyiydi, sadece bana hitap etmediği için beğenmedim diyorum. Ama edebi değeri olmayan bir kitabın bu kadar ön planda olması ve çok övünerek önerilmesi üzüyor beni. Kitap baştan sona "sevgili dost" kelimeleri ile dolu. O kadar çok karşılaşıyorsunuz ki günlük hayatta bile ister istemez kullanabiliyorsunuz. ((: Hatta kitapta şöyle bir kısım var: "Sevgili dost, Bugün yeni bir şey yap, bir iyilik yap kendine. Gazete bayisine uğrama, işe gitme, okula da. Bugün evin elektriğini kes, ekrana düşmemek için. Kuş sesleri var radyonu açma..." Ekonomi bu haldeyken böyle bir iyilik ya da yenilik yapmak ne kadar doğru olur tartışılır. Kitabı okumanızı tavsiye etmiyorum. Okumanıza ya da almanıza hiç gerek yok. Teşekkürler.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020bin okunma
151 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
BİR MISIR KADININ ÖYKÜSÜ VE BÜTÜN KADINLARIN ÖYKÜSÜ
Mısır'da yaşayan, kadın sorunlarını kaleme alan ve kadın haklarını savunduğundan dolayı işinden alınmış ve hapsedilmiştir. Ama buna rağmen zulme ve baskılara boyun eğmeden mücadeleye devam etmiş yazarımız. Okurken çok sinirleneceğiniz, Mısır'da bu kadar cahil bir topluluğun olmasına, dine kendilerince yön vermelerine, saçma sapan geleneklerinin olmasına ve buna ses çıkarmadan, sorgulamadan kabullenen ahmak halka söveceksiniz. Kurban yine kadınlar. Cinsiyeti erkek olduğu için kendini ayrıcalıklı zanneden erkekler ve bunu normalleştiren toplum. Bir de her zaman olduğu gibi ağır bedel ödeyen kadınlarımız. Erkeklerin kadınları aşağılamaları, güçsüz ve değersiz görmeleri, sadece cinsel objeymiş gibi davranmaları üzücü. - Peki kimmiş? - Allah evladım bilmiyorum. - peki şimdi nerde? Eğer burada olsaydı biz kadınlara acıması için ona yakarabilirdik. - Orada ötede kaldı evladım. Onu oraya Nil kıyısına gömdüm. Kitabın daha çok okunması dileğiyle. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.
Tanrı Nil Kıyısında Öldü
Tanrı Nil Kıyısında ÖldüNevâl El-Seddavi · Belge Yayınları · 1999116 okunma