Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şehadet️ Güzelsoy

senin dermanın, iste senin kurtuluş reçeten
İnsan, çaresizlikler içerisinde kıvranıp dururken, başına gelen yığına soruna karşı hiçbir şey yapamazken, gözü hep ötelerden gelecek bir müjdede idi. Yolunu şaşıran, ne yapayacağını bilemeyen insan "Acaba derdimin derman ne?" diye bekler dururken, bir gün kapısı çalındı, gelen büyük bir zatı muhterem idi. Elinde bir zarf vardı. Zarfi o çaresiz insana uzatırken: "İste senin dermanın, iste senin kurtuluş reçeten" demişti. Zarfı aldı öpüp başına koydu, hemen hanımını çağırdı. O'na çok güzel bir mahfaza/kılıf diktirdi. Evin yüksekçe bir yerine astı. Karşısında ayağını bile uzatmadı. Çocuklarına o mahfazaya karşı saygıyı emretti, kendisi de saygıda kusur etmedi. Yıllar geçti yine sorunları çözümsüz, yine dertleri dermansız kaldı. O,derdine derman olacak şeyi bulmuştu bulmasına; ama bir gün olsun o zarfın içini açmamış, gelen zarfta neler var dememişti...
Reklam
Es-San'âni Muhammed b. Abdilala... Ebû Seleme'den Aişe’den (ra) bu hadisin benzerini rivâyet etti ve şunları ekledi: Nebi (s.a) şöyle buyurdu; "Gücünüzün yettiği amelleri yapın. Şüphesiz siz usanmadıkça Allah (c.c)usanmaz.” (Buhari) Resûlullah'in (s.a) en çok sevdiği namaz,az olsa da devamlı kılınan namazdır. Nebi (sa) bir nâfile namaz kıldığında onu devamlı kılardı.!
Sayfa 404 - 3.cilt,Oruç kitabı
Bizlerde hafız ateistler dolu…
Halbuki bu hususta sahâbenin izleri takip edilmeli,Kur'ân'ı telakki etmede onlarn metotlar uygulanmalıdır. Nitekim ibn Mes'ud (r.a.) şöyle demiştir: "Bizden birisi on âyet öğrendiğinde onların bu manalarını iyice bilip tanımadan ve amel etmeden başka bir âyete geçmezdi." (Taberi)
Sayfa 10 - 1.ciltKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mevcut olduğunda hurma ile iftar etmenin bir tercih olduğuna delil;
Abdülcebbâr b. el-Alâ... Selman b. Âmir ed-Dabbî dan (r.a) rivâyetle Resûlullah'in (s.a) şunları buyurduğunu nakletti: "Fakire verilen sadaka bir sadaka -sevabdır. Fakir akrabaya verilince iki sadaka -sevab olur. Birincisi sadaka sevabı, ikincisi akrabalık sevabıdır!" "Sizen biri orucunu açtığında hurma ile açsın, ikincisi hurma berekettir. Eğer hurma bulamazsa orucunu su ile açsın, çünkü su temizdir." (Dârimî)
Sayfa 396 - 3.cilt,Oruç kitabı
YOLCU, ORUCUNU NE ZAMAN AÇAR?
Cafer b. Cebr radıyallâhu anh şöyle demiştir: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in ashabından Ebu Basra el-Gifâri ile birlikte bir gemideydik Ramazan'da Fustat'tan hareket ettik. Gemi kalktı, sonra Ebu Basra’nın sabah kahvaltısı getirildi. Daha evler gözden kaybolmadan sofra istedi ve "Yaklaş, sen de ye" dedi. Ben de "Evleri görmüyor musun?" dedim. Ebu Basra ise "Sen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden yüz mü çeviriyorsun?" dedi. Cafer, hadisinde "Ve yedi" dedi. (Ebû Davud) ,,Hadisten çıkarılan Hükümler ve Faydaları,, Bu hadisler sefere başlayan kimsenin, bulundugu şehir veya köyden fazla uzaklaşmadan da orucunu açabileceğini ifade etmektedir. ibn Kayyim "Sahâbilerin hepsi, sefere cikmaya başladıklarında evlerden uzaklaşmayı gerekli görmeden de oruçlarını açıyorlardı ve bunun Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sünneti olduğunu haberini veriyorlardı" demiştir. (İbn Kayyim)
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Salih Amel;
Rabbimiz, merhamet sahibidir. Hataları ve suçları ne olursa olsun, onları bağışlamak için kullarının kendisinden bağışlanma isteğinde bulunmalarını bekler. Onların her birine "Gel, korkma! Ne zaman ve hangi durumda bana gelirsen seni kabul ederim!" diye seslenir: "Ey ademoğlu! Sen bana dua ettiğin ve (seni bağışlayacağım konusunda) bana ümit beslediğin sürece,senin hatalarını bağışlarım ve hiç aldırış etmem. Ey Ademoğlu! Senin günahların gögün bulutlarına ulaşsa da benden bağışlanma dilesen seni bağışlarım. Ey ademoğlu! Sen dünya dolusu hatayla gelip bana hiçbir şeyi ortak koşmadan bana ulaşmış olsan,süphesiz seni dünya dolusu bağışlanma ile karşılarım." (Tirmizi) Evet, ey kardeşim! Şüphesiz Rabbinin bağışlaması,tüm günahların ve günahlarımızı kaplar. Senden ve benden istenen,sadece Allah'a samimiyetle yönelmemizdir. Günahların ve hataların üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun,O'ndan özür dilememizdir.
İFTARDA ACELE ETMENİN FAZİLETI;
Sehl b. Sa'd radıyallâhu anh'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, "İnsanlar hemen iftar ettikleri sürece devamli hayırda olurlar. Siz iftari yapmakta acele ettirin. Kesinlikle Yahudiler iftar geciktirirler" buyurmuştur. (İbn Mâce)
Orucu yaş hurmayla yoksa kuru hurmayla açmanın güzel olması;
Zekeriyya b. Yahya b. Eban,Enes b. Maik’ın(ra)şunları söylediğini nakletti: "Resûlullah (sa) oruç tuttuğunda biz O'na yaş hurma ve su getirirdik. Bunlarla orucunu açmadan akşam namazı kılmazdı. Yaş hurmanın olmadığı kış aylarında oruç tuttuğunda ise biz ona kuru hurma ve su getirirdik. Bunlarla orucunu açmadıkça akşam namazın kılmazdı.” (Heysemî)
Sayfa 395 - 3.cilt,Oruç kitabı
Her düştüğünüzde kalkabilecek gücü bulabiliyorsanız kendinizde, tekrardan başla diyebiliyorsanız kendinize, yaşamda sadece var olmuyor, yaşıyorsunuz demektir.
SÖZLERDEN İNCİLER;
*Hz. Ali (ra) şöyle buyurur: Sel gibi akan belaları dua ile bertaraf edin. *Enes b. Malik (ra) şöyle buyurur: Dua etmekten bıkmayın! Şimdiye kadar kimse dua ettiği için ölmemiştir. *Ebu Zer (ra) şöyle buyurur: Yemek nasıl ki tuz ile tadını buluyorsa, yapılan iyilikler de dua ile beraber tadını bulur. *Mücahid şöyle der: Namazlar en faziletli vakitte kılınır.Siz de namazlardan sonra dua edin.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Müslümanım demek yeterli mi ?
Yani tekfir meselesinde şartlar ve engeller İslami sabit olan Müslim kimseler hakkında geçerlidir. Bunlardan biri olan cehalet engeli de yine ancak Müslim kimseler için bir mazeret olabilir. — Cehalet özrü,Müslimler için geçerli olabilir dediniz. Peki bu husus demokrasi veya sosyalizm gibi veya milliyetçilik gibi farklı ideolojileri benimseyen insanlar için de geçerli midir? Bunlar aynı zaman da Müslim olduklarını da söylüyorlar. — Demokrasi, kendi başına bambaşka bir nizam, ayrı bir düzenin kaynağıdır. Hatta çok yerinde bir ifadeyle apayrı bir dindir. Diğerleri için de benzer şeyler söylemek mümkün. Demokrasinin islam olmadığı, islam'in da demokrasi o aklı başında herkes bilir. Bu tür beşeri ideolojilerin temelinde şirk akidesi vardır. Akideleri islam'a göre katıksız şirktir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Tanımlayamadığı bir şeydi bu. Huzursuzluğunu her geçen saniye kat be kat arttıran ve bir mana veremediği o şey... O şey her ne ise iste onu bir daha tekrar etmemek üzere yerinden söküp ulaşılamayacak kadar çok ama çok uzaklara atmak istiyordu. Peki, bunu nasil yapabilirdi? Şu anda hiçbir fikri yoktu. Bu sıkıntı yeni başlamıştı ama su an bulunduğu ortamdan dolayı daha çok rahatsız oluyordu. Evde veya herhangi kapalı bir alanda tiksintiyle rahatsızlık veren bir haşeratın dışarı atılması için kapıları, pencereler açık tutulur ya Ah... İşte su anda damarlarında bir açma kapama düğmesi olmasını ne çok istiyordu. Böylece bu muazzep ruh halinden kurtulabilirdi. Yoğun ve kabarık bahar bulutları gibi böyle aniden ortaya çıkan bu türden bir sıkıntıyı geçmişte hiç yaşanmamıştı.
Dua;
*Allah'ım beni nefsimin cimriliğinden koru ki kurtulanlardan olayım, *Ya Rabbi! Üzüntü ve kederden, âcizlik ve tembellikten, korkaklık ve cimrilikten,borç altında ezilip insanlara avuç açmaktan sana sığınırım, *Ya Rabbi! Doyumsuzluğa götürecek tabiattan, hedefe ulaştırmayacak arzu ve isteklerden sana sığınırım.
Sayfa 169Kitabı okudu
İftarda acele ettikleri sürece insanları hayır üzere olmaya devam etmeleri;
Devrakî... Sehl b. Sa'd'dan (ra) rivâyetle Resûlullah'ın(s.a)şöyle buyurduğunu bildirdi: "İnsanlar iftarda acele ettikleri sürece hayır üzere olamaya devam edeceklerdir.” (Buhârî)
Sayfa 390 - 3.cilt,Oruç kitabı
444 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.