Ne dehşetül vahşet bir kitaptır bu böyle. Daha önce okumadığım için pişman oldum. Hani olur ya günlük programlanmış gibi hareket ederiz ama ettiğimiz hareketlerin nedenini düşünmeyiz, işte öyle zamanlarda. Anda kalmamak diyenler de olabilir adına. Bu kitaptan keşfettiğim şey kokunun farkına varmak oldu. Tıpkı sabah kalkıp yüzümü yıkamak, kapıdan çıkarken ayakkabı çekeceğini sağdaki mermer taşın üzerine koymak gibi düzenli yaptığım ve düşünmeyi bıraktığım şeylerden biri de günlük kullandığım parfümü sıkıp geçmektir, işte on saniye kokunun farkına varıp onu hisseder oldum. Sadece parfüm değil; küf, ter, yanık, rutubet, nem, boya vb. birçok kokuya dikkat etmeye başladım. Biliyorum ki bu kısa süreli olarak hatıramda barınıyor olabilir, bir süre sonra belki unutacağım ve yine düşünmeden rutin hareketlerime devam edeceğim. Olsun, kokuları neye göre iyi ve kötü olarak ayırırız? Sorusunu hatırlayacağım.
Tıpkı güzellik algısına benziyor. Bana güzel gelmeyen şey yanlış, güzel gelen şey doğru mudur? Kokuda da aynı şekil, iyi ve kötü...