Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

gölgeminiziyok

352 syf.
5/10 puan verdi
Suç ve hukuk kategorisinde olduğu için okumaya başladım ama beklediğim gibi çıkmadı. Ceza avukatı Elena'nın kanun yanlısı ve suç karşıtı olmasına rağmen kardeşinden gelen telefonla bir İtalyan mafyasının avukatı olmayı kabul eder. Konu bunun üzerinden ilerleyip fikirlerin ve yaşamsal deneyimlerin çatışması olur, diye düşündüm. Ardından ise sadece bir aşk romanı diyebileceğim hikaye çıktı. Elena'nın mahkemedeki savunmalarını, Dante'nin suç sahnelerinin anlatımını beklerken hiçbirine denk gelemedik. Hadi bunları gözden çıkarayım ama bir insan hayatı boyunca arkasında durduğu kişiliği nasıl satabilir? Madem karakterlerinize çok zeki diye bir özellik yüklüyorsunuz, bari o zekâyı okurlara da hissettirin. Şayet Elena zekiyse sürekli dem vurulan kızıl saçlarıyla değil, bakış açısı ve düşünce şeklinin farklılığıyla hatırlamak isterdim.
Kahramanlar Düştüğünde
Kahramanlar DüştüğündeGiana Darling · Lapis Yayıncılık · 2023437 okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
Son sayfasına kadar Miles'in hayal ürünü olmasını bekleyerek okudum ama yazar çok daha yakınlardaki kişilerin hayal ürünü olduğunu gösterdi. *SPOILER!!* İlginç bir öykü, hâlâ Charlie'nin gerçek olmamasının şaşkınlığını üstümden atamadım.
Seni Ben Uydurdum
Seni Ben UydurdumFrancesca Zappia · Pegasus Yayınları · 2017413 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
Güzel diyemeyeceğim kadar dehşet. Dehşet diyemeyeceğim kadar güzel mi demeliyim? Başından sonuna kadar tezlerimin hepsini çürüttü. Diane ile birlikte bu belirsiz maceraya çıktığımı ve her bulduğu ipucunda şaşırdığımı fark ettim. Yazarın ilk defa bir kitabını okudum ve gerek edebi dili, gerekse olay örgüsünü aktarışı hoşuma gitti. Karakterlerini de ayrıyeten çok sevdim. Hayal gücü içerir diyerek altı boş bir kurgu oluşturmak yerine her noktasını bir astronomik, psikolojik, bilimsel veya mistik noktalara ve kimi anekdotlara dayandırmış. Açıkçası önereceğim kitaplardan biri oldu.
Taş Meclisi
Taş MeclisiJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20188,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne dehşetül vahşet bir kitaptır bu böyle. Daha önce okumadığım için pişman oldum. Hani olur ya günlük programlanmış gibi hareket ederiz ama ettiğimiz hareketlerin nedenini düşünmeyiz, işte öyle zamanlarda. Anda kalmamak diyenler de olabilir adına. Bu kitaptan keşfettiğim şey kokunun farkına varmak oldu. Tıpkı sabah kalkıp yüzümü yıkamak, kapıdan çıkarken ayakkabı çekeceğini sağdaki mermer taşın üzerine koymak gibi düzenli yaptığım ve düşünmeyi bıraktığım şeylerden biri de günlük kullandığım parfümü sıkıp geçmektir, işte on saniye kokunun farkına varıp onu hisseder oldum. Sadece parfüm değil; küf, ter, yanık, rutubet, nem, boya vb. birçok kokuya dikkat etmeye başladım. Biliyorum ki bu kısa süreli olarak hatıramda barınıyor olabilir, bir süre sonra belki unutacağım ve yine düşünmeden rutin hareketlerime devam edeceğim. Olsun, kokuları neye göre iyi ve kötü olarak ayırırız? Sorusunu hatırlayacağım. Tıpkı güzellik algısına benziyor. Bana güzel gelmeyen şey yanlış, güzel gelen şey doğru mudur? Kokuda da aynı şekil, iyi ve kötü...
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Akıcı ve duruydu. Açıkçası bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim. Gerilim yaşatmayan, arkadaşımla oturup sohbet ediyormuşum gibi hissettiren bir kitaptı . Yolculukta, kendinizi dinlenmeye ayırdığınız günde ya da canınız sıkkın olduğunda okunabilir. Ancak yorumuma gelirsek Jackson'ın çok düşünülerek oluşturulmuş bir karakter olduğunun fikrindeyim. Bir insanın kafasının bu kadar çalışıyor olması imkansız. Yanlış olmasın, zeki olmasından bahsetmiyorum. Herkes okuduğu kitabı farklı yorumlar. Üstelik naifliği ve annelik duygusunu anlıyor olması yazarın kadın olmasından ötürü eklediği bir kişisel özellik olabilir. Benim katılmadığım tek taraf, herkesin Jack'ten korkuyor olmasıydı. Abartmaya gerek yok, o da sıradan bir insan işte niye ilahlaştırıyorsun ki? Biraz senaryo klişesi olmuş. Birinin fiziksel özelliklerinin popüler olana uymasının zorunluluğu yok. Kız çok güzel ve oğlumuz da çok yakışıklı, pekala böyle olmalılardı(!) (Göbekli kel doktor amcamızı bas karakter olduğu Kavak Yelleri kitabı bu zamanlarda hep aklıma gelir.) Her neyse, güzel kitap
Yüz Karası
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,156 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Düşüncelerimiz bizleri eleştirmeyi, suçlamayı sever.
Kişisel gelişim ve psikoloji kitaplarını okumayı seviyorum. Okuduğum çok kitap oldu ve okumaya da devam edeceğimi düşünüyorum. Şimdiye kadar okuduklarımdan en beğendiklerimin içlerinde yer alabilir. Gereksiz sıkıcı cümlelere yer verilmemiş. Her konu öz tutulmuş. Bahsettiği şeyler hoşuma gitti. Kendime daha çok güvenmeyi deneyeceğim. Daha dürüst olup, içimde saklamak yerine kınanmayı da göz önüne alarak düşündüklerimi söyleyeceğim. Bugün denedim hatta. Acaba beni mi eleştiriyorlar? diye düşünüp kafaya takacağım anda bu kitabın anlatılarını hatırlayarak geri döndüm. Benden bahsedip bahsetmediklerini sordum. Sonuç olarak konuştukları kişi başkasıymış ve düşündüğüm kadar kötü bir konuşmayı içermiyormuş. Ben ise 2 dakika içinde çok fena bir senaryo yazmıştım. Mesela çalışırken çok ve olumsuz düşünemeyeceğimizi deneyimlemek için bugün projede çok daha fazla çalıştım. Gerçekten de üç saatten fazla sürede sadece çizgilere ve çizeceğim dairelere odaklanmışım. Anlatım dilini de beğendim. Tekrar okuyabileceğim bir kitap.
Olmayan Problemleri Kafaya Takmamak
Olmayan Problemleri Kafaya TakmamakKolektif · Destek · 2022147 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
Sürükleyici bir hikaye. Başladığım andan bitirdiğim âna kadar geçen süreyi fark edemedim. İçinde yine Sabahattin Ali'nin kitaplarında hissettiğim o eğitimci havası var. Fark ettirmeden de olsa bize yorumlar yapıyor, en azından bir şeyler öğrendiğimi hissediyorum. İncelememde konudan bahsetmeme gerek yok zaten yüzlerce inceleme vardır bu kitap hakkında. Benim en çok etkilendiğim kısım geçim sıkıntısını çok iyi anlatmış olmasıydı. Öğrenci okuyor ama mesleğini eline aldığında tam olarak ne iş yapacağını bilmiyor, birisi çalışıp aile geçindiriyor ama ay sonunu nasıl getireceğini bilmiyor, gelecek hakkında hep bir belirsizlik hep bir sorunlar ve tükenmişlik var. O kadar tanıdık geldi ki bu sorunlar, tıpkı caddede yürürken fırından gelen çıtır taze simit kokusu gibi sardı etrafımı. Biziz bu dedim, aynen buyuz. Yıllar geçse de hâlâ aynı sorular, aynı tükenmişlik gelir hiç umulmadık anlarda. Bazı çevreden arkadaşlarımız farklı yollara girer ya da biz. Yıllarda değişen hiçbir şey olmamış. Öğrenciyken öğretmenleri istediğin gibi eleştirirsin, hakkındır gibi bir cümle vardı. Orada çok takıldım. Bir dahakine profesörlerim hakkında eleştiri yapmazsam iyi olur diye karar aldım, akşamına "Benim dersime gireceğinize Esra Erol izleyin, zaten anlatsam anlamazsınız" diyen bir hocayı duyunca kararımı bozdum. Eleştiri öğrencinin ekmeğiymiş arkadaş.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,2bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Kısa ve etkileyici bir öykü. Ancak pek beni sarmadı ya da ben okudum da anlamadım. Ama bir yandan anladım da, ne diyebilirim ki? Belki de bunda Ceza Kolonisinde kitabını yakın zamanda okuyup bunun üstüne de Kızıl Kahkaha'nın gelmesindendir, bilemiyorum. Savaşın vahşetini, insanları nasıl delirttiğini ilk olarak bir subayın yazdığı yarım mektuplardan anlatıyor. Kızıl kahkaha, kana doymayan acımasız vahşetin gülümsemesi. Yazarın savaş karşıtı olduğunu, bundan rahatsızlık duyduğunu ve umutsuz yargılamalar yaptığına yorumladım. Subayın kardeşinin cephede olmamasına rağmen delirmesini ise beni hikayeden biraz uzaklaştırdı. Evet savaş kötüdür, ben de karşıyım ancak daha farklı bir dille anlatılabilirdi. İlk sayfadan son sayfaya kadar kitabın olumsuz, umutsuz ve amaçsızlığında duraksadım. Belki de çeviri metin olduğundan böyle düşünüyorum ya da dediğim gibi bana böyle gelmiş de olabilir. Sonuçta yazıldığı dönem göz önüne alındığında benim incelemem ancak bir safsata olarak yorumlanabilir.
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,4bin okunma
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Umudunu Kaybetme
'Ne için doğduk? Ne için yaşıyoruz? Bir amacımız ya da gayemiz mi var?' gibi düşünceler bazen uğrardı aklıma. Bu kitabı okuduğumda anladım ki yalnız bana değil, birçok insanda yer edinmiş düşüncelermiş. İlerlememizi engelleyen türden düşünceler... Yazar, bizim bu hayatın anlamını sorgulayan düşüncelerimize kendi anılarıyla birlikte ışık tutuyor. " 'Hayat' belirsiz değil, çok gerçek ve somut bir şeydir; tıpkı hayatın görevlerinin çok gerçek ve somut olması gibi. Bunlar insanın, her bir kişi için farklı ve özgün olarak yazgısını oluşturur." Anılarına yorum bile yapamıyorum. O kadar üzüldüm ve etkilendim ki, tarih kitapları okuyup olanları zaten bilmeme rağmen birincil kişinin gözünden görmek çok daha farklı bir hismiş. Benim kendim için aldığım fikir şu: Korkma ve yüzleş, umudun olduktan sonra her şeyin üstesinden gelebilirsin.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,6bin okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kocaman ve sonsuz bir karanlık
Kimimiz Alma'yı duymuştur. Kimisi ise Alma'yı tanıyordur. Belki çevresinde birden fazla Alma vardır. Ancak kimisi de Alma'nın ta kendisidir. Ben de Alma olanlardanım. Alma'nın yatağının altındaki canavarların çıktığı yaşlarda çıkmadı benim canavarlarım. Belki daha erken yaşlarda, belki aynı yaşta çıktı ya da hep vardı, bilemiyorum. Ben de Alma gibi onları ilk fark ettiğimde söylediklerini haklı bulmuştum. Yaşadıklarının birebir benzemesidir belki de beni bu kitaba bağlayan. Kaygıların arttığı, korkunun her yanını sardığı, iyi olan hislerin yavaşça azalıp yüzüne sahte bir gülümseme koyduğunda her şey bir gün geçecek diye beklersin de geçmez. Bu kitapta buna değiniyor. Adil Değil şarkısında da bahsedildiği gibi 'Yalnızım sanırsın ama yalnız kalınca hiç yalnız olmadığını anlarsın.' Canavarlar var ve hep olmaya da devam edebilir. Tek bilmemiz gereken biz onlardan daha güçlüyüz. Ben güneşi beş yıl sonunda ilk defa bu hafta gördüm. Umarım bir yerlerde güneşi bulutların arkasında saklananlar da güneşini görür. Böyle bir kitabı yazdığı için yazarı gönülden tebrik ederim. Yeni gençlere ve hatta yetişkinlere bile önereceğim kitaplardan birisi oldu. Kitapta da denildiği gibi arkadaşlar, kendiniz baş edemiyorsanız uzman yardımı alın. Yardım almak, bizi olduğumuzdan daha kötü hâle getirmez. Aksine üçüncül bir bakış açısıyla değerlendirme yapmamızı sağlar.
Alma ve Yedi Canavar
Alma ve Yedi CanavarIria G. Parente · Genç Timaş · 20221,057 okunma
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Bir gün arkadaşımla girdiğimiz bir sahaf çarşısında şans eseri karşılaştım kitapla. Raftaki onlarca kitabın arasından ilk bakışta dikkatimi çekti. Elime alıp inceledim, olur ya belki de sıkıntılar yaşadığım şu günlerde bu kitaba denk gelmek güzel bir tesadüftür, deyip satın aldım. Merakımdan daha eve gelmeden otobüste okumaya başladım. Gelelim
Olumlu Düşünmenin Gücü
Olumlu Düşünmenin GücüNorman Vincent Peale · Profil Yayıncılık · 2013344 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Daha hayatının ilk sahnelerindeyken gösteriye başlayan biri Oba Yozo. Olduğu gibi davranmak şöyle dursun, olduğu kişiliğinin bile ne olduğundan emin değil. Belki de emin ama bize söylemiyor. Sadece insanlara yaptığı güldürücü hareketlerin kendi kişiliğine ait değil de soytarısına ait olduğu belirtiyor. Soytarı, bir nevi onun ortama ayak uyduran kişiliği. Soytarının kendisinin apayrı bir yanı olduğunu anlıyorum çünkü hiçbir zaman kendi yerine koymuyor. Ortada bir eylem var ama onu yapan yanındaki soytarısı, kendisi değil, o yaptı. Biraz karışık, zaten Yozo da hayatın ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor bir nevi. Her şey olabilir ama sadece 'aç' olamaz. Çünkü açlık nedir bilmiyor. 'İnsanlar yemek için çalışır, yemek için yaşar.' Yozo bir karakter değil. Bu kitap da sadece bir kitap değil. Bu kitap bir hayat. Sadece Yozo ya da Osamu Dazai'nin değil, bazı paragraf aralarında okuyucunun da hayatına dokunuyor. Altını çizdiğim satırlarda kayboldum ve bu ân bitene kadar keyfini çıkaracağım.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,2bin okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
romantika
Turgut Özakman
Turgut Özakman
İlk sayfadan son sayfaya gelene kadar iki şeyle karşı karşıyayız. Birincisi romantika - Romantik ya da aşk diyemeyeceğim çünkü böyle bahsedersem içerdiği saf duyguyu küçümsemiş gibi hissederim.- ikincisi ise yargılarımız. Haklı ya da haksızız diyemem. Zaten bu kitap varolan bir hayatın gösterimi olsaydı, bizim onlar hakkında ne düşündüğümüzü umursamazlardı. Doğru ya da yanlış, güzel, sanatsal, gösterişten uzak, maddelik değil de soyut olan bir aşk hayatları var. Çok sevdiğim bir yazarın çok sevdiğim bir romanı olarak benim kalbimde önemli bir yeri aldı.
Romantika
Romantika
Romantika
RomantikaTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20214,791 okunma