Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anlaşılan, insanlar artık hologramlardan sevgi umuyor. Robotlara gönlünü kaptırıyor. Söz, duygu, düşünce hatta deneyim emojiye indirgendi. Benlik imgesi ise avatar. Hipergerçekliğin Everest zirvesi! Androidlerle nikahlanacağız. Etlerimiz kemiklerimizden sıyırılsın. Metal iskelet, elektronik devreler ve harddiskle yola devam ederiz. Markalı, yayımlanan, download edilen sanrılar, yaşantıdan daha güzel. Yapaylık, doğallıktan daha temiz. Ebedi mahkumiyet eşittir özgürlük. Kendini imha ise kemale ermenin güvenli yolu. Belki ben de bir çizgi film karakterinin dijital kopyasıyla istikrarlı bir ilişki kurar, ilelebet mutlu mesut yaşarım?.. Ne işim var fotojenik bir hayaletle?!
Hayatım bir film olsaydı izlerken ya uyuyakalır ya da yarısın­da çıkardım.
Sayfa 73
Reklam
Porno film oyuncularının orgazm performansında başarılı olabilmesi için şan eğitimi alması gereklidir.
"Artık bunun modası geçmiş olsa da ben hâlâ laiklik yanlısıyım; ama bu toplu bir çılgınlıktı," diye ekledi. "Elbette bunu açıklayacak nedenler bulmak kolay ama istedikten sonra nazizmi de açıklayacak nedenler bulunur... Kimi milliyetçi tarihçiler kiliseleri yakıp papazları öldürenlerin dışarıdan gelen insanlar, yani göçmenler filan olduğunu ima eder. Yalan. Buralıydılar ve üç yıl sonra, Franco'nun birliklerini tezahüratlar eşliğinde karşılayanların arasında onlardan bir değil, iki değil, pek çok kişi vardı. Elbette, sordunuz mu, kiliseler ateşe verildiğinde hiçbiri orada değildir. Neyse, bu zaten apayrı bir konu. Benim lanet ettiğim, burada hâlâ, bunun İspanyollar ile Katalanlar arasında bir savaş, iyi ile kötü arasında bir film olduğu zırvalığını yutturmaya çalışan milliyetçilerin varlığı."
• Bunca umudu ben nereye erteliyorum, bir başka ömrüm olmayacak ve ölüm döşeğimde kaç ömürlük keşkeler dizilecek film şeridi gibi.
İnsanlar nasıl seviliyorlar
Ne seni unutabiliyorum, ne senden kalanları. Ba­şımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun. Seni unutamamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık. Unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı ol­duğunu bilmezdim. Her yerde, her zaman benimle birlik­tesin, işin kötüsü her şey seni hatırlatıyor. Kalabalıkta gelişigüzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşün­meme. Yalnızlığımda ise sesin kulaklarımda çınlıyor, avuçlarının serinliğini hissediyorum alnımda. Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan. Anılarımızı en küçük noktasına kadar birer birer hatır­lıyorum. İşte o zaman; bu seni unutamayan başı, duvar­lara vura vura parçalamak geliyor içimden.
Reklam
*~●。。。Senelerden 1948 ya da 1949'dur. Küçük bir kız bir sinema salonunda oturmaktadır. Film izlemek, az bulunur bir eğlencedir. Bu kez vesile, birinin doğum günüdür. Beraberce izlenen kırmızı Pabuclar filmi, dünyaca ünlü bir balerin olan Victoria Page adlı genç bir kadın hakkındadır.
Everest Yayınları Çeviren Özlem Sevim GayretliKitabı okuyor
Zor işler için zor yollardan geçmek gerek.
Sayfa 575 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Öfkeli insan genellikle iç benliğinin sesine kulak tıkar.
Sayfa 572 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
" Türk kimliği ve şuuru; tarih kitabı okutarak, tarihî piyes seyrederek, tarihî film çekerek veya şiirle, müzikle oluşmuş değildir. Doğrudan doğruya kan, ateş ve kavga ile oluşmuş."
Reklam
Tüketildik bayım, çarçur edildik. Film izlerken yenilen patlamış mısırlar gibi.
"bazen, bir filmi uzun zaman sonra tekrar izlediğinizde, ilk seferine kıyasla bambaşka bir izlenim bırakırdı. elbette film değişmezdi. değişen siz olurdunuz ve o filmi tekrar izleyince asla unutamazdınız. eğer hayatım bir film olsaydı, değişen bakış açımı göstermenin de bir yolunu bulması gerekirdi. elbette hayatıma bakış açım da zamanla değişti. eskiden nefret ettiğim sahnelere sevgi hissediyor ve ilk seferinde ağladığım sahnelere kahkahalarla gülüyordum..."
Çocukluğumda Vietnam Savaşı'nı anlatan bir film izlemiştim. Filmde Amerikan askerlerinin zulümleri anlatılıyordu. Film Amerikan yapımıydı. Çocuk aklında babama; " Baba filmi Amerikalılar çekmiş. Neden kendini kötü gösteriyorlar?" diye sormuştum Babamın verdiği cevabı hiç unutmuyorum; "Oğlum bu adamlar namussuzluk yapar para kazanır, yaptıkları namussuzluğu gösterir yine para kazanır. "
O bir yapay zeka...
Gerçek aşk için saplantıyla yanıp tutuşan, eriyen bir kadın karikatürü. Yirmi bin kilometre­lik sert boşluğu aşarak görünmez bir film tabakasının his­sizleştirdiği bir kız-bedeni aracılığıyla sevgilisine ulaşmaya çalışıyor. Paul'un ona ait olduğunu sanarak kucakladığı be­dene dolanan kolları hissediyor, gölgeler arasından kendini ona vermeye çabalıyor. Güzel ve cansız burun deliklerinden onun kokusunu ve tadını almaya, ateşin kalbindeyken his­sizleşen bir bedenle onun aşkına karşılık vermeye çabalıyor.
"Çok fazla film izliyorsun, Elena. Gerçek hayatta her zaman kötüler kazanır. Çünkü kazanmak için her şeyi yapmaya hazırız." Kapıda durduğumu görünce kısa bir süre duraksayıp devam etti. "Ve sanırım sen de bu konuda bir şeyler biliyorsun."
Sayfa 15 - Elena & DanteKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.