Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onsuz yaşamayı düşünemediğin birisine, nasıl veda edebilirsin? My Blueberry Nights (film )
Popüler Kültür-Bilim Serisi
İfşa Sistemi
Her film yalnızca bir hikâye ya da gizem değildir, film aynı zamanda kendisinin uygun gördüğü kadarının ifşa edildiği bir bilgi sistemidir.
Sayfa 87 - Alfa Kitap
Reklam
Görmek
İzlemek ve görmek hem fiziksel (optik) hem de duygusaldır (irrasyonel). Sinema aşağı yukarı ilk altmış yılı içinde bizi bakmak konusunda daha bilinçli hale getirdi: Görünüşe yeni bir heyecan, cazibe ve erotik güç kazandırdı. O enerji hâlâ duruyor ama etkisi yavaş yavaş azalıyor sanki? İnternetin ikilemi de bu: Görecek öyle çok şey var ki dikkat zayıflıyor ya da kendisine olan inancını kaybediyor. Filme alınan hikâye- ler de benzer bir bıkkınlıkla karşılanıyor. Bir film başladık- tan kısa bir süre sonra, sıklıkla, "Ah evet, bunu biliyorum..." diyoruz. Sahici gibi olan gösterinin mest olmuş izleyicilerinden ziyade senaryo yazarlarına ya da kurguculara döndük.
Sayfa 83 - Alfa Kitap
sonra sarıldı bana. başını göğsüme yaslayıp biraz ağladı. her şey sessiz bir film gibiydi. sadece müzik vardı, duyulan. gerisi sağırlar için bir tiyatro... kim kimi duymuştu ki zaten, bugüne kadar? kim kimin çığlığına koşmuştu ki? komşularının hıçkırıklarını duymazdan gelen insanların kaderinde sessizce ağlamak vardı. dünyada yardım istenecek kimse yoktu. hiçbir zaman da olmamıştı. gönüllü yardım kuruluşları doyuruyordu belki birkaç yüz bin kişiyi, ama duyabiliyor muydu, karnını bayat yemeklerle doldurduğu insanların haykırışlarını?..
Az yedim, çok içtim. Hâlâ içiyorum. İçki ayırmadım. Alkolü kendime yakıştırdım. Her türlü uyuşturucudan tattım. Bağımlılıktan nefret ettim. Gitmemi, terk etmemi engeller diye. Ne bir maddeye, ne de bir insana bağlandım. Sırf bunu kendime kanıtlamak için eroin kullandım, ȧşık oldum. İkisini de arkama bakmadan bırakıp gittim. Geçmişe tükürup geleceği çiğnedim. Bugünü ise uyuyarak geçirdim. Benim adım Houdini. Dünyayı bir oyuncağa çevirdim. Ayak basmadığım yer kalmadı. Kalan varsa, onları da amuda kalkar geçerim! Duvarlara, bedeni- me resimler çizdim. Bir gün öyle gürledim ki önümde duran şarap kadehi çatladı. Benim adım Hitler. Kendi ordumu kurmak için bir sürü kadına tohumlarımı bıraktım... Şimdiyse ağlıyorum. Hepimiz için.Çünkü hiçbiri işe yaramadı... Kendimi defalarca buldum, defalarca kaybettim. Gerçek adımı hatırlamıyorum. Kimliğimi bir çocuğa sattım. Çirkinleşmek için çok uğraştım. İsteyene ruhumu kiraladım. Vücudumdaki dikiş sayısını artık bilmiyorum. Hayatımı diktiler. Oysa yırtmak için çok uğraşmıştım... Bir psikiyatra tecavüz ettim. İsminin ve unvanının üzerinde yazdığı, masasındaki mermer parçasıyla. Hapse girdim. Çıktım. Hayat bitmedi. Piyano çaldım. Sattım. Benim adım Dean Moriarty. 140'ı geçince di- reksiyonun üzerine yattım. Bagajına ceset sığdırabileceğim arabayı seç- tim. Nargileyle sevişenleri seyrettim. Beş bin film seyrettim. Her şevi farkına vardım. Farkına varılacak bir şey kalmayıncana kadar
Reklam
Güzel bir film veya kitabı bitirdikten hemen sonrası ve biraz daha sonrası... Sofie yatakta doğruldu. Hala bir bedene sahip mi diye kendini yoklaması gerekiyordu. (...) O koskoca küre tek bir canlı insana dönüşmüştü ve bu kişi Sofie'nin kendisi olsa gerekti. Dünya benim, diye düşündü. Her zaman kavramlmaz ve ürkütücü bulduğu şu koskoca evren kendi beninden başka bir şey değildi. Evren hala büyük ve görkemliydi, ama Sofie'nin kendisi de o kadar büyüktü şimdi. Bu olağanüstü duygu az sonra zayıflamaya başladı, iyice silindi sonunda. Ama Sofie onu hiç unutmayacağından emindi. İçindeki bir şey sanki alnından dışarı fırlamış, bir damla boyanın bir bardak suyu renklendirmesi gibi, diğer her şeyin içine karışmıştı.
Sayfa 158
Güzel bir film veya kitabı bitirdikten hemen sonrası ve biraz daha sonrası...
Sofie yatakta doğruldu. Hala bir bedene sahip mi diye kendini yoklaması gerekiyordu. (...) O koskoca küre tek bir canlı insana dönüşmüştü ve bu kişi Sofie'nin kendisi olsa gerekti. Dünya benim, diye düşündü. Her zaman kavramlmaz ve ürkütücü bulduğu şu koskoca evren kendi beninden başka bir şey değildi. Evren hala büyük ve görkemliydi, ama Sofie'nin kendisi de o kadar büyüktü şimdi. Bu olağanüstü duygu az sonra zayıflamaya başladı, iyice silindi sonunda. Ama Sofie onu hiç unutmayacağından emindi. İçindeki bir şey sanki alnından dışarı fırlamış, bir damla boyanın bir bardak suyu renklendirmesi gibi, diğer her şeyin içine karışmıştı.
Sayfa 158 - Pan Yayıncılık, 24. Basım, Kasım 2009Kitabı okudu
"Canım artık bizim bu evden, bu hayattan birlikte çıkmamız lazım," diye fısıldadım. “Hayat kısa, günler yıllar inatlaşarak geçiyor. Artık bizim birlikte başka bir yere gidip mutlu olmamız lazım." Füsun sözlerimi hiç duymamış gibi yapıyordu, ama Limon kısacık bir cik cik cik ile bana cevap verdi. "Artık korkacak, çekinecek bir şey de yok. Sen ve ben, ikimiz, bu evden birlikte çıkıp başka bir yerde, başka bir evde, bizim evimizde hayatımızın sonuna kadar mutlu olalım. Yirmi beş yaşındasın, önümüzde daha yarım asırlık hayat var Füsun. O elli yıllık mutluluğu hak etmek için son altı yılda yeterince çile çektik! Artık ikimiz birlikte gidelim. Yeterince inatlaştık artık." "Biz inatlaşıyor muyuz Kemal, hiç haberim yok. Elini oraya koyma, kuş ürküyor." "Ürkmüyor, bak elimden yiyor. Onu evimizde baş köşeye yerleştireceğiz." "Babam merak eder şimdi," dedi, sırdaşça bir edayla, dostça. Ertesi perşembe gene Hitchcock'un çektiği Hırsızı Yakalamak'ı seyrettik. Film boyunca Grace Kelly'i değil, Füsun'un ona bakışını izledim. Güzelimin boynundaki mavi damarın atışından elinin sofrada kıpırdanışına, saçlarını düzeltişinden Samsun sigarasını tutuşuna kadar her şeyinde, yıldız prensese ilgisini görüyordum.
Sayfa 397 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
Film Repliği
"Ben sadece tek bir kadınla yaşayabilecek türden bir erkek değilim. Hiç olmadım ve asla da olmayacağım."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.