Milena'ya Mektuplar ..
son mektubunuzda o kadar güçlüydünüz ki, sizi izledim; karların arasında dağa tırmananları uzandığım şezlongdan seçebilsem, onları da böyle izlerdim. Ve işte mektubunuz öğle yemeğinden hemen önce geldi, böylece onu yanıma aldım, çantadan çıkardım, masaya koydum, tekrar çantama soktum; eller bir mektupla nasıl oynamak isterse öyle, insan onları izler.
şuan kelimelerimi toparlayamıyorum kitap çok ağır geldi bana yani kötü anlamda değil iyiye giden bir ağırlık kitabın duygusu o kadar yoğun ki kelimelerimi tam toparlayamıyorum. ikinci kez okuyacağım bu kitabı.
normalde tarihi romanlardan pek sıkılmam -ki Akman beyin diger kitabından büyük keyif almıştım- ama bunda niye böyle oldu anlamadım sayfalar ilerlemiyor konunun içine giremiyorum bir türlü. akıcı bir dil yok çok yavaş gidiyor bu kitap