Bu kitap beni en derinden etkileyen, hayatım boyunca asla aklımdan çıkaramayacağım bir kitaptı. Oldukça sade bir anlatımla yazılmış bir kitap ama insan okudukça düşünmeden edemiyor, bu kadar sıradan cümleler nasıl bu kadar acıtır?
II. Dünya Savaşı zamanında savaşan bir asker Henry ve hasta bakıcı Catherine. Her tarafta patlama sesleri, yaralılar, kan, vahşet. Bunca şeyin içinde yeşeren bir aşk.
Hani derler ya, aşk her şeyin üstesinden gelir diye. Sahiden aşk ölümün, savaşın ve silahların da üstesinden gelebilir mi? Bu kitapta da görebiliyoruz ki, gelebilir. Ama ölüm her zaman kurşunlarla bulmaz bizi, ya da bir bıçak yarası yüzünden hayatımız sonlanmaz. Gülerken bile alabilir ölüm bizi. Bu kitap da bunun kanıtı. Söylenebilecek çok şey var aslında ama okuyarak görmenizi tavsiye ederim.