Marooned
@geceninsonu
Herkes gibi olmayın, tek başına kalmak pahasına olsa bile ayrılın. Dostoyevski
İstanbul
İstanbul
65 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Mutluluk bana iyi gelmiyor, çünkü bütün düşmanlarımı bağışlıyorum.
Sayfa 742
Konuşmayı bilenler, kısa konuşur.
Mutsuzluk, insanlara mutluluk kadar gereklidir.
Okur Takip Önerileri
Bazen gercek bir acı, uçarı bir insanı bile agırbaşlı biri haline getirebilirdi. Bazen gerçek acı, en aptal bir kişiyi bile, akıllı bir adam yapabilirdi. Gerçek acının özelligi de budur zaten.
Boş konuşmayı severiz.. sırf kendi sesimizi duyabilmek için. .
Bir insanın bencil olmayan hislerin körlüğüne kapılıp kendisine hicbir sekilde ona uygun olmayan ve ilk fırsatta ona en kötü acıları cektirecek birine nasıl bağlanabildigini; her seye ragmen, böyle bir insanı kendisi icin nasıl umut olarak kabul ettigini anlayacaksınız. Bütün umutların o kimseye nasıl baglandığını, bilmeden bütün hayatı boyunca onu nasıl sevdiğini çok iyi anlayacaksınız..
Kişi ne kadar kötü koşullar altında yaşarsa yaşasın, toplum ne kadar kötü ve ezici olursa olsun; o insanoğlu sonunda cennetlik olacağına daha da çok inanır. Dini inancın bize verdiği bir şey bu; sizi çok iyi anlıyorun Varvara Petrovna, meraklanmanyın.
Sayfa 225Kitabı okudu
Eger butun dunyayı fethetmek istiyorsanız, önce kendinizi fethetmelisiniz.
Tam bir özgürlük, yaşamakla ölmek arasında bir fark kalmadığı zaman gelecektir.
Gercek dostluk beraberken yalnızlık çekmekten zarar görür.
Sayfa 99Kitabı okudu
Egitimi şöyle tanımlayan hiç de haksız değilmiş: "Eğitim, okulda öğrenilen her şeyi unuttuktan sonra geriye kalan şeydir".
Ayrıca, insan hakları içinde, pek sözü edilmese bile, büyük önem kazanması kaçınılmaz olan bir hak daha var: bireyin yanlış ya da zararlı saydığı eylemlere katılmama hakkı ve ödevi. Bunun en önemli örnegi de askerlik hizmetine katılmayı reddetmektir.
Politik ve ekonomik gücün aşırı merkezleşmesi karşısında, bürokrasinin kendini begenmis, astıgı astık kestigi kestik bir güç olmasını nasıl önleyebiliriz ? Kisinin haklarını nasıl koruyabilir ve bürokrasinin gücüne karşı demokratik bir dengeyi nasıl saglayabiliriz?
Kişinin eğitimi, doğustan getirdigi yetilerin gelismesini kolaylastırmalı ve onda, bugunkü toplumda oldugu gibi güç ve başarının yüceltilmesi yerine, benzerlerine karşı bir sorumlulum duygusu yaratmalıdır.
Aşırı bir yarışma tutumu aşılanan öğrenci, ilerideki meslegine hazırlık olarak, kazanma başarısına tapınacak biçimde yetiştirilmektedir.