Hayvanlara ne yaptıysak birbirimize de aynı muameleyi yaptık biz.
Katliamdan işkenceye, sürgünden sömürüye ne yaşadıysak, aynı azabı önce hayvanda denedik.
Kötülüğü önce doğada temrin ettik, sonra birbirimizde.
Aklına gelebilecek her şeyi, uçmayı tırmanmayı, yüzmeyi, yuva yapmayı onlardan esinlendik.
Sonra haince uygarlığın dışına attık onları.
Yaklaşık iki saatte kendimi kaybederek okuduğum bir kitaptı. İnanılmaz sürükleyiciliğinin yanı sıra beni içine hapsetti Benjamin in yaşadığı duyguları ve hayata dair zorluklarını insanların ona olan ön yargılarını kendim yaşamışçasına hissettim. Sanırım filmi de varmış ama kitabı okurken beynimde oluşturduğum Benjamin Button dünyasından çok uzaklaşmamak adına izlemeyi düşünmüyorum.
Doğu tarafında gökyüzü aniden gün ışığıyla aydınlandığında ve bir sarı asma kuşu, yavaş yavaş canlanmaya başlayan ağaçların arasında tiz bir şekilde şakırken Benjamin, şaşkın gözlerle babasına bakıyordu…
“Bir zamanlar kediymişim ben Halûk. Sonra, herhalde kediler arasında işlenebilecek en büyük suçu işlemişim ki dünyaya bir daha gelişimde insan olmak cezasına çarpılmışım.”
Roman diliyle yazılmış felsefi bir eserdir.Kitap din ve felsefeyi beraber işlemiş ve bunu ikisini birbirine tezat düşürmeden en iyi şekilde ele almıştır.Suyu yıkamak insanı eğitmek akıl dışı davranışlardan kaçınmak anlamında kullanılmıştır.
karanlık bir bekleyiş içinde olan ivan'in hikayesi
Yazarımızın psikanaliz yaptığı kısa ama düşündürücü bir kitap beni en çok etkileyen ilyiç in ölüme doğru giderken kendi ölümü üzerinde yaptığı yorumlar. ''ivan ilyiç'in hayatı çok sıradan ve basitti bu nedenle de çok korkunçtu.''
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245bin okunma