Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deneyimimi düşünürken kendimi Cambridge’in seçkin felsefe hocası Dr. C.D. Broad ile fikir birliğine varmış buluyorum. “Bergson’un hafıza ve duyu algılayışı ile bağlantılı olarak ileri sürdüğü kuram tipini şimdiye kadar yaptığımızdan çok daha ciddi bir biçimde ele alırsak iyi olur. Önerme şudur, beyin ve sinir sistemi ve duyu organlarının
Cinsel duyarlılık bölgelerindeki gizilgüç, söz konusu kesimlerde insana haz veren bir akım dolaşıyormuş duygusu yaratarak artar.Örneğin, bir meme başının dikilmesi ille de derideki gizilgücün arttığını göstermez. Herhangi bir cinsel uyarılma bölgesindeki gizilgüç artışı mutlaka haz duyumuyla birlikte olur; buna karşılık, gizilgücün azalması haz duyumunun eksilmesiyle atbaşı gider.
Sayfa 380Kitabı okudu
Reklam
İnsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz: eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, eninde sonundaysa yıkıcı eylemlere dönüşür.
... İnsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz: eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, eninde sonundaysa yıkıcı eylemlere dönüşür.
İnsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz: eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, önünde sonundaysa yıkıcı eylemlere dönüşür.
ınsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz: eğer bir şeye doğru ilerleyemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, önünde sonunda yıkıcı eylemlere dönüşür.
Reklam
İnsaoğlu (..) eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, önünde sonundaysa yıkıcı eylemlere dönüşür.
Sayfa 27
Şehrin insanı
halk denen kitlenin ta derinliklerinde yatan, bir gizilgüç niteliğiyle var olan kötülüğün bütün uzantılarıyla algılanmasıydı, insanın büyük şehirdeki güruhun batağına saplanması, böylece de insanlığını yitirmesi, insan karşıtı bir varlığa dönüşmesiydi; bu, varlığın temellerinin sarsılmasından, yerini salt güdülerle akıp giden, yüzeysel bir hayata bırakmasından, köklerini yitirip bu köklerden kopmasından kaynaklanan bir olguydu; böylece ortada, bulanık bir dış görünüşün tehlikeli boyutlarda köklerinden kopmuş hayatından, ölüme gebe, esrarlı ve cehennemden farksız bir sona gebe hayatından başkaca bir şey kalmamış oluyordu.
171 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.