“Martin afallamış halde bir süre yürüdü. Köşede durdu ve boş boş etrafına baktı.
“Yuh artık, olur şey değil!” diye homurdandı sonunda. “Moruk korktu benden.”
“Karakterin aşınması belki de kaçınılmaz bir sonuç. “Uzun vade yok” anlayışı uzun vadede kişinin davranışını yolundan saptırıyor, güven ve sadakat bağlarını zayıflatıyor; iradeyle davranı şı birbirinden koparıyor.”
Artık; film, dizi, kitap ve oyunun verdiği zevki alamıyorum. Önceleri bunları tüketirken o dünyanın içine dalar ve o dünyayı yaşardım. Film izlerken hiçbir şeyle ilgilenmez, beşyüz sayfalık kitapları üç günde bitirirdim. Derslerimden sonra dizilerin bir sonraki bölümlerini izlemeyi iple çekerdim. Şimdi ise her şey soğuk, gri ve bulanık.
“Bir evlilikte, ilişki içerisinde insan-insana konuşmak oldukça önemli, olması gereken ve sağlıklı bir yaşam biçimidir. İnsan-insana değilde erkek-kadın konuşması yaşanırsa evliliği siz değil sosyal kurallar ve beklentiler yönetir.” Demiş doğan hocam. Çok açıklayıcı bir tespit.
Sosyal medyada samimi olduğunu düşündüğü anılarını paylaşan insanlara karşı, hayatını umursamıyormuş tavrı içinde kırıcı yorum yapanları anlamıyorum. O insan seni samimi bulup özel olduğunu düşündüğü anınısını paylaşıyor. İllaki hava atma veya gösteriş amacı taşıyan vardır ama bu amaç dışında paylaşım yapıp gösteriş yapıyor gibi görünenlerde var. Yanlış anlaşılan bu insanları kırmayalım lütfen. Sonra neden asosyal olunuyor.
Çok sevdiğim ve yakın olduğumu düşündüğüm bir arkadaşımın birkaç kelimesi vicdan azabımı tetikledi. Bütün gün bunu düşündüm ve canımı çok sıkıyor. Artık çok düşünmemi önleyen yöntemlerim işe yaramıyor. Sanırım ben elenicem.🫠